Bir günde 70 milyar dolar kaybeden iş insanı Masayoshi Son'un ilginç hikâyesi

2000'lerin başında birkaç günlüğüne, dünyanın en zengin iş insanı unvanını Bill Gates'in elinden aldı. Ardından yaşanan krizle birlikte birkaç günde 70 milyar dolarını kaybetti. İşte, Japon iş insanı Masayoshi Son'un ilginç hikâyesi.

cumhuriyet.com.tr

Keyifsiz bir hafta sonu geçiriyorsanız, sahip olduğu 70 milyar doları bir günde kaybeden bu adamla tanışın. Masayoshi Son, 90'lı yıllarda teknoloji alanında büyük yatırımlar yapan SoftBank'ın CEO'suydu.

2000'lerin başında işleri o kadar iyi gidiyordu ki her hafta servetine 10 milyar dolar daha ekleniyordu ve bu da onu kısa bir süre için Bill Gates'ten daha zengin hale getirmişti. Ardından 'dot-com balonu' patladı ve bu da şirketin hisse değerlerinin hızlı bir şekilde düşmesine neden oldu.

Bilmeyenler için, dot-com balonu, 90'ların sonlarında, internetin artan kullanımı ile birlikte yaşanan büyümenin neden olduğu bir borsa balonuydu.

70 MİLYAR DOLARI BİRKAÇ GÜNDE ERİDİ

LAD Bible'dan Daisy Phillipson'a göre, her şey 2000 yılında, 11 Eylül saldırıları da dahil olmak üzere bir dizi faktörün neden olduğu finansal gerileme ile başladı ve bu durum, bir dizi teknoloji şirketinin iflas etmesiyle sonuçlandı.

Bu sürecin, Softbank için de yıkıcı sonuçları oldu ve Son, yalnızca üç gün boyunca Bill Gates'ten daha zengin olmanın keyfini sürebildi. Son'un sahip olduğu 70 milyar dolar, bir günde eriyip gitti.

TEKRAR NASIL TOPARLANDI?

LAD Bible'a demecinde, "Neredeyse iflas ediyorduk, bir şekilde hayatta kaldım" diyen Son, bugün hâlâ bir milyarder ve 25 milyar doların üzerinde net servete sahip. 

Büyük kaybedişin ardından Vodafone'un Japonya'daki cep telefonu yatırımı gibi daha az riskli işlere yöneldi. Kurtuluşu da çöküşü gibi internetten oldu; mobil internet Son'un servetini yeniden artırdı.

Son bu durumu şu sözlerle anlattı:

"Vodafone Japan'ı almam gerekiyordu. O sırada firmayı satın almak için 20 milyar dolara ihtiyaç vardı, fakat banka hesabımda sadece 2 milyar dolar vardı. Bankayı Vodafone Japan'ı alabileceğime ve bu işte başarılı olacağıma ikna ettim. Bana inandılar ve bana borç verdiler..."