Ankara-Abu Dabi hattında 'normalleşme' adımları

Ankara-Abu Dabi hattında uzun süren gerilimli ilişkilerin ardından gözler son dönemde “normalleşmeye” yönelik adımlarda. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın geçen hafta Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ziyaretinde iki ülke arasında savunmadan ekonomi-yatırım alanlarına uzanan 13 anlaşmanın imzalandığı duyurulmuştu.

Emekli Büyükelçi Selim Karaosmanoğlu, “Şu anda benim gördüğüm imzalanan anlaşmalar arasında kültür anlaşmaları hariç, ilişkiler kopmadan önceki AKP hükümetinin yapmak istediği ve BAE’nin de girmek istediği projelerin tekrar hayata geçirilmesi” görüşünü dile getirdi. 

İki ülke ilişkilerini Cumhuriyet’e değerlendiren Karaosmanoğlu, “Ortak projeler üretebilmek için TAİ ve ROKETSAN’a yatırım yapabilirler” dedi. BAE için Avrupa’ya açılma açısından Türkiye’nin önemine değindi. Karaosmanoğlu BAE’nin Konya, Erzurum ve Van’da güneş enerjisi projelerine ilgi duyabileceğini de söyledi. “Türkiye’de, güneş ışınından elektrik üretiminin sağlanabildiği en iyi üç yer bu iller. Bunun yanında BAE’nin, Türkiye’den gıda ürünleri de satın alması söz konusu” diye konuştu.

Karaosmanoğlu, İsrail ile BAE’yi yakınlaştıran ülkenin de Türkiye olduğu görüşünü aktardı. “İsrail, Türkiye için sadece bulunduğumuz coğrafyada değil Kafkaslar’da da önemli. Ayrıca Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki Karabağ Savaşı’nda da pek adı geçmedi ama İsrail’in büyük katkısı oldu” dedi. Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov, geçen yıl yaptığı açıklamada, “Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri tarafından İsrail’de üretilen, özellikle insansız hava araçları dahil olmak üzere yüksek teknoloji ürünü ve yüksek hassasiyetli silahların ustaca kullanılması, Azerbaycan’ın zaferinde olağanüstü bir rol oynadı” demişti.

ULUSAL ÇIKARLAR VURGUSU

Bölgede görevde bulunmuş diplomatik kaynaklar da AKP hükümetinin dış politikada ideolojik bir saplantıya kapılmazsa İsrail ve BAE ile ilişkilerin olumlu yönde ilerleyeceğini söyledi ve ekledi: “‘Dün kötüydü, bugün iyi oldu’ nokta. Ulusal çıkarlarımız neyi icap ediyorsa o şekilde ilerlemeliyiz. İngilizlerin dediği gibi ‘İngiltere’nin dostları yoktur çıkarları vardır’.”