Analiz: Liderlerin vücut dilleri ne söylüyor?
Son yılların en kritik Biden-Erdoğan görüşmelerinden biri sona erdi. Herkes liderlerin demeçleriyle ilgilenirken Cumhuriyet.com.tr liderlerin vücut dillerini analiz etti.
Mustafa Birol GügerModern çağın en yeni bilim dallarından biri olan göstergebilim sergilediği hızlı gelişmeyle her geçen gün adından daha fazla söz ettiriyor.
Göstergebilim ve onun uzantısı sayılabilecek vücut dili nedir diye soracak olursak, kısaca, gördüklerimizi ve hatta görmediklerimizi belli bir sistematik bilgi dahilinde değerlendirmek diyebiliriz.
Bu alanın önemi, uluslararası politika ve diplomasi de daha da belirginleşiyor. Zira kültürel kodlar, ve teamüller de göstergebilimin inceleme alanına giriyor.
Bu yaklaşım Batı’da, ezeli rakip Rusların yaklaşımlarını analiz eden, Kremlinolog’ların ortaya çıkmasını sağlamış esaslı bir alan ve “vücut dili diplomasisi” de bu alanın ayrılmaz bir parçası.
VÜCUT DİLİ DİPLOMASİSİ
Türkiye kamuoyu geçtiğimiz günlerde son yılların en büyük diplomatik kriziyle sarsıldı. Aralarında ABD’nin de olduğu 10 ülkenin Türkiye büyükelçileri iş insanı Osman Kavala’nın tahliyesini talep edince Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, söz konusu elçilerin “istenmeyen adam” ilan edilmesi talimatını verdiğini söyledi. Kriz karşılıklı açıklamalarla tırmanırken bir orta yol bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “kim geri adım attı?” tartışmaları eşliğinde G20 Zirvesine katılmak üzere Roma’ya hareket etti ve bütün bu gerginliğin ortasında Roma’da ABD Başkanı Joe Biden ile bir araya geldi.
Basında bu konuyla ilgili pek çok yorum yapıldı. Kimileri Erdoğan’ın son derece gergin olduğunu, kimileri de ‘muhtemelen’ istediğini almış olmanın rahatlığıyla hareket ettiğini belirtti. Biz de bu konuyu bir bilene soralım istedik ve Okan Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi’nden Doktorant Öğretim Görevlisi Altuğ Sami İçilensu ile Erdoğan’ın demeçlerini değil vücut dilini analiz ettik.
“ALIŞIK OLDUĞUMUZ ERDOĞAN DEĞİLDİ...”
İçilensu’ya göre, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vücut dili diplomasisine oldukça hakim olduğu artık neredeyse herkesin malumu. Birçok noktada bunu duygusal zekasıyla da ilintilendirmek mümkün. Liderler zirvesinde, kimin nerede duracağını gösteren ülke bayraklarından Türkiye’ye ait olanını yerden alıp her seferinde kalbine yakın olan iç ceket cebine koyması da bu meyanda okunması gereken bir gösterge. Bu diğer liderlere meydan okuyan, farklılığın altını çizen bir uygulama. Ne var ki bu kez zirvede, alışık olduğumuz Erdoğan portresinden farklı bir görüntü vardı. Zira Erdoğan, uzun boylu olmasını avantaja çevirebilen bir lider olmasına karşın vücut dilini iyi kullanabilen bir başka lider olan Biden'ın, Erdoğan'a göre daha rahat bir tavırda olduğunu söyleyebiliriz. Biden, Amerikan kamuoyunda “Trilyoner Yasası” olarak bilinen vergi reformu paketi tartışmasında arkasına aldığı rüzgarın rahatlığıyla ilerlerken, Erdoğan, iç ve dış kamuoyunda kendisine yönelen siyasi ve ekonomik baskıyı yansıtmaktaydı...”
BAŞ, KOLLAR, OMUZLAR VE BAKIŞLAR
Erdoğan’ın vücut dilinin “mutlu bir görüntü” sergilemediğini belirten İçilensu’ya göre, “Normalde vücut dili rahat bir tavır sergileyen cumhurbaşkanının boynu, bir nevi hedef küçültme anlamı taşıyabilecek şekilde vücuduna daha yakındı. Kafa, vital bir organ olduğu için, limbik sistem uyarınca, tehlike anlarında daha çok koruma altına alınır, boyna doğru yaklaştırılır. Yan tarafta salınan kollar ise her zamanki tavrından daha farklı bir gerilimi yansıtmaktaydı. Omuzlar, genellikle kendimizi mutlu hissettiğimiz zaman daha dik duran ancak stres ve baskı altında ise taşıdığı yükü bildiren önemli bir vücut göstergesidir. Cumhurbaşkanı’nın göz ifadesine baktığımızda ise kararlı ifadesinin yorgun bir bakışla değiştiği kolaylıkla fark edilebilir. Normalde yaşından ötürü biraz yorgun bakan Biden’ın ise ileri yaşına rağmen canlı bir ifade hatta muzip denebilecek bakışlar taşıdığı izlenebilir...”
GÖRÜŞMENİN ARDINDAN GELEN RAHATLAMA
İçilensu’ya göre son tahlilde, "Bu vücut dili üzerinden bir okuma yapıldığı takdirde, Amerikan dış politikasının son gelişmelerden kendini kazançlı hissettiği fakat Türk tarafının gelişmeleri biraz ihtiyat ve kaygı ile takip ettiği çıkarsamasını yapabiliriz. Fakat her zaman, vücut diline etki edebilecek başka ihtimaller olduğunu da hesaba katmak gerekir. Liderlerin kendi aralarında zirve fotoğrafı için toplandıkları noktada Erdoğan’ın tekrar rahat haline döndüğü ve diğer liderler ile şakalaştığı ise dikkatle not edilmelidir..."