Almanya'dan "Libya Ulusal Birlik Hükümeti'nin meşruiyetini tanıyoruz" vurgusu
Almanya, Abdulhamid Dibeybe başkanlığındaki Libya Ulusal Birlik Hükümeti'nin meşruiyetini tanıdığını vurguladı.
AALibya Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Dışişleri Bakanı Necla el-Menguş, Almanya'nın Libya Özel Temsilcisi Christian Buck ile Trablus Büyükelçisi Mikhael Ohnmacht'ı başkent Trablus'ta kabul etti.
Almanya'nın başkenti Berlin'de Libya'daki krizin çözümüyle ilgili üçüncü bir konferansın düzenlenmesi olasılığının ele alındığı görüşmede, Libya hükümetinin 1'inci ve 2'nci konferansların sonuçlarına bağlılığı da gözden geçirildi.
Görüşmede, Libya'da hükümetin siyasi istikrarın önünü açması ve bir yol haritasına göre seçimlere ulaşma vizyonunu temsil eden adımların başlatılması konusu da değerlendirildi.
Almanya'nın Libya Özel Temsilcisi Buck, ülkesinin, Libya Ulusal Birlik Hükümeti'nin meşruiyetini tanıdığını vurguladı ve seçimlerin yapılması konusunda hükümetin yürüttüğü çabalara verdikleri desteğin sürdüğünü kaydetti.
Almanya'nın başkenti Berlin, 23 Haziran 2021 ve 19 Ocak 2020'de Libya krizini çözme yollarını görüşmek üzere iki uluslararası konferansa ev sahipliği yapmıştı.
- Libya'da seçim çıkmazı
Libya'da bir süredir Abdulhamid Dibeybe ve Fethi Başağa'nın liderlik ettiği iki ayrı hükümet bulunuyor. Bu durum ülkede istikrarsızlığın sürmesine neden oluyor.
Libya Siyasi Diyalog Forumu'nun Kasım 2020'deki toplantılarında, ülkede devlet başkanlığı ve parlamento seçimlerinin 24 Aralık 2021'de yapılmasına karar verilmiş ancak seçimler planlanan tarihte yapılamamıştı.
Tobruk'taki Temsilciler Meclisi, mevcut Ulusal Birlik Hükümeti'nin görev süresinin 24 Aralık 2021'de dolduğu gerekçesiyle 10 Şubat'ta ülkenin batısındaki milletvekillerinin çoğunun katılmadığı oturumda Fethi Başağa'yı başbakan seçmiş, 1 Mart'ta da Başağa hükümetine güvenoyu vermişti.
Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe ise Temsilciler Meclisini Cenevre Anlaşması'nda belirlenen yol haritasından ayrılmakla suçlayarak görevinin başında olduğunu, görevi ancak seçilmiş bir hükümete teslim edeceğini söylemişti.