Alman basınından çarpıcı analiz: "Erdoğan kaybederse mülteci anlaşması sona erer..."

Türkiye'de seçimlerle birlikte 'demokrasiye dönüş' tartışmaları yapılırken Alman basını, muhalefetin kazanması halinde mülteci anlaşmasının Türkiye tarafından sonlandırılabileceğine ilişkin kaygılarını dile getirdi.

cumhuriyet.com.tr

Türk siyasi tarihinin en önemli dönüm noktalarından biri olarak tanımlanan 14 Mayıs Genel Seçimleri yaklaşırken dış basından, Türkiye'de seçim sonrası oluşabilecek tabloya ilişkin analizler gelmeye devam ediyor. 

Avrupa'nın en çok satan gazetesi unvanını taşıyan Alman BILD, seçimlerde muhalefetin kazanması halinde 2016'dan bu yana yürürlükte olan mülteci anlaşmasının feshedilebileceğine dair kaygıların dile getirildiği bir haberi sütunlarına taşıdı. 

Haberde Avrupa Birliği (AB) adına eski Alman Şansölyesi Angela Merkel ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzacıları olduğu anlaşma, "Avrupa Türkiye'ye milyarlarca dolarlık yardım sözü verdi; Türkiye ise karşılığında kaçış yollarını kapatmayı ve mültecileri Yunanistan'a geri göndermemeyi taahhüt etti" ifadeleri ile tarif edildi.

BILD'e göre o dönemde bu anlaşma Avrupa'daki mülteci krizini çözmenin anahtarı olarak görülüyordu. Ancak uygulamada birçok ihlal yaşandı. Erdoğan anlaşmayı sık sık "siyasi baskı aracı" olarak kullandı.

"ANLAŞMA SUYA DÜŞEBİLİR"

Haberde, seçimler yaklaşırken muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun önde gittiği, bu duruma bir de Erdoğan'ın sağlık durumunun kötü olmasının eklendiği, muhafazakâr İslamcı Erdoğan'ın 20 yıllık iktidarına veda etmesiyle mülteci anlaşmasının da suya düşebileceği ifade edildi.

BILD'e göre, "Muhalefet lideri anlaşmayı yeniden müzakere etmek istiyor." BILD'e konuşan Türkiye uzmanı Eren Güvercin ise "Anlaşmanın suya düşmesinin muhtemel olduğunu" düşünüyor. Güvercin'e göre, "Mülteci meselesi [Türkiye'nin gündeminde] çok yer kaplıyor ve Avrupa için kesinlikle bir takım [yeni] gelişmeler yaklaşıyor olabilir".

"MUHALEFETİN AÇIK BİR VAADİ VAR"

Güvercin BILD'e demecinde, "Mülteci anlaşması seçim kampanyasının bir parçası. Muhalefet, Suriyeli mültecilerin Suriye'ye dönmesi gerektiğini söylüyor. Bu, birçok Suriyelinin, 'hayır, ben Suriye'ye geri dönmek istemiyorum' diyerek Avrupa'ya gelmeye çalışması tehlikesini de içeriyor" ifadelerini kullandı.

Güvercin, sözlerine şöyle devam etti:

"Erdoğan'ın rakibi Kemal Kılıçdaroğlu, 'anlaşmayı yeniden müzakere etmek istediğini' söylüyor. Çünkü mülteci durumunun ağır yükü nedeniyle halk arasında büyük bir hoşnutsuzluk (...) muhalefetin ise mülteci sorununu çözeceğine dair açık bir vaadi var."

"ANLAŞMA TESTE TABİ TUTULACAK..."

Tarihçi Rasim Marz ise BILD'deki yazısında, "Anlaşma kesinlikle teste tabi tutulacak!" öngörüsünde bulundu. 

Marz yazısında şu ifadelere yer verdi:

"Yunanistan sınırında kesinlikle büyük bir izdiham yaşanacak. Türkiye'nin mülteci politikası değişirse mülteciler mümkün olduğunca hızlı bir şekilde Avrupa'ya gitmeye çalışacak. Bu da elbette ve özellikle kaçakçılık rotalarının daha belirgin hale geleceği, Avrupa Birliği'ne yasadışı geçişlerin ve yasadışı göçün bir kez daha canlanacağı anlamına geliyor..."

GÖÇ ANLAŞMASININ DETAYLARI

Söz konusu anlaşma, "Avrupa'ya yönelen kaçak göçmen akınını kontrol altına almak ve göçmenleri Türk topraklarında tutmak" için AB ile Türkiye arasında 18 Mart 2016 tarihinde imzalanmıştır. 

Anlaşmanın kapsamı oldukça geniştir. İlk olarak, Türkiye'den Yunanistan'a geçen sığınmacıların Türkiye'ye geri gönderilmesi sağlanmıştır. AB, bunun karşılığında, Türkiye'ye 3 milyar avro (yaklaşık 65 milyar TL) ödeme yapmayı taahhüt etmiştir.