Ağır kayıplar batıyı endişelendiriyor... İşte, Ukrayna büyük taarruzunun bir haftalık bilançosu
Ukrayna ordusunun beklenen taarruzu sonrası verdiği ağır kayıplar tartışılmaya devam ediyor. Ukrayna ordusu, bir haftada ne kadar kayıp verdi, ne kadar başarı elde etti?
Sarp Sinan HacırUkrayna ordusu, neredeyse bir yıldır hazırlandığı ve ciddi umutlar bağladığı büyük taarruzu sonunda başlattı. Ancak taarruzun ilk bir kaç günü Ukrayna adına faciaya dönüştü. Ülkenin güneyindeki Zaporijya ve Donetsk bölgelerine yapılan saldırılar büyük oranda püskürtüldü. Dahası bu saldırılar sırasında verilen kayıplar Batılı uzmanları endişelendirmeye başladı.
‘TİMSAH LEOPARI ISIRDI’
Taarruz öncesi yapılan yorumlarda, Ukrayna’nın düşmanı baskılayacak kadar topçu ateşinden yoksun; hava kuvvetleri desteği olmadan ve hava savunma sistemleri yıpratılmış bir biçimde taarruz etmek zorunda olduğunu söylüyordu. Bu yüzden Ukrayna, sorunlarını büyük ölçüde çözmüş olan ve aylardır güçlü tahkimatlar inşa eden Ruslar karşısında ciddi anlamda dezavantajlı konumdaydı.
Bu dezavantajlara karşılık olarak Batı’dan gelen Bradley piyade muharebe araçları ve Leopard-2 ana muharebe tanklarının fark yaratması umuluyordu. Ancak bu beklentiler, henüz taarruzun ilk günlerinde boşa çıktı.
Ukrayna hava savunma sistemlerinin yıpranmış olması, Rus Hava Kuvvetleri’ne büyük fırsatlar tanıdı. Savaşın başından beri pek efektif olmayan ve hedefe çok uzaktan ateş açan taarruz helikopterleri, artık çok daha rahat operasyon imkanı buluyordu. Rusların modern taarruz helikopteri Ka-52 “Alligator” (Timsah), başta Leopard-2 olmak üzere NATO ekipmanlarını en çok vuran araçlardan biri oldu.
Rus yapımı Ka-52 taarruz helikopteri
Finlandiya’nın bağışladığı 6 adet Leopard 2R mayın temizleme aracının üçü aynı noktada imha edildi. Bu mayın temizleyen araçlar, cephe hatlarını yarmakla sorumlu zırhlı konvoylara liderlik ediyor ve yollarını açıyordu.
Zaten az sayıda verilen NATO ekipmanlarının kayıpları Ukraynalılar için moral bozukluğu da yaratıyordu. Hasar alan zırhlı araçları savaş alanından toplamaya giden tanklar da imha edilmiş, sadece tek bir noktada bir düzineden fazla araç bir “tank mezarlığı” oluşturmuştu.
‘SUROVİKİN’ HATTINA DOĞRU
Rusya’nın Harkiv kaybı sonrası operasyonun komutasına getirilen komutan Sergey Surovikin’in inşasına başladığı tahkimatlar, Zaporijya bölgesini bir kale haline getirdi. Bu tahkimatlar, araziyi kaplayan yüzlerce mayın, “ejderha dişi” olarak bilinen tank yavaşlatan engelleri ve Rus anti tank ekiplerini saklayan hendeklerle doluydu.
Ukraynalılar bir haftalık çatışma sonrası bir kaç kasabayı ele geçirseler de henüz bu hatta ulaşamadılar. Şu ana kadar yapılan çatışmalar, savunma hattının ilerisindeki mıntıkalarda gerçekleşti. Dahası, hedefi önce Melitopol, sonraysa Mariupol’a ulaşmak olan Ukraynalıların Surovikin hattı gibi iki savunma hattını daha yarması gerekecekti.
CNN başta olmak üzere Batı medyasında haberler Rusya’nın başarılı bir savunma yaptığı ve Ukrayna’nın ağır kayıplar yaşadığı bildirildi. Ancak son iki günde Ukraynalılar kısmi başarı elde etmeye başladılar. Çatışmalar sonrasında Ukrayna güçleri Rusların ana savunma hattına iyice yaklaşmış oldular. Ukrayna güçleri, 1 haftalık çatışma sonunda 5-10 kilometre arası bir ilerlemeyle üç köyü Ruslardan geri almayı başardı.
11 Haziran itibariyle güney cephesinde son durum
ANA KUVVET HALA GELMEDİ
Rus askeri blog sayfalarının iddiasına göre Ukraynalılar ciddi kayıplar vermiş olsalar bile asıl kuvvetlerini henüz yollamadılar. Dahası, bu asıl kuvvetin nerede olduğu da bilinmiyor. İddiaya göre Ukraynalıların asıl kuvveti Harkiv’in Kupyansk kentinde toplanmaya devam ediyor. Buradan Luhansk bölgesine yapılacak bir saldırı Ruslar için Zaporijya’dan savunması zor olabilir. Bölgede Zaporijya’daki gibi bir tahkimat inşa edilmediği gibi Rusların elit birliklerinin bir çoğuda taarruz başladığı için batıya kaydırılmıştı.
Ukrayna askeri istihbarat şefi Kyrylo Budanov’un taarruzun ilk kayıpları sonrası sadece ekrana sessizce bakarak kaydettiği video da bize Ukraynalıların son kurşununu atmadığını söylüyor. Budanov, paylaşımına “plan sessizliği sever” notunu da düştü.
Özetle, savaşın her evresinde olduğu gibi bu taarruzda da kaderi belirleyecek etkenin ekipman kalitesinden ziyade kullanılan taktikler olduğunun altını çizmek gerekir. Gelişmiş NATO ekipmanları Ukrayna’ya katkıda bulunsalar da savaşın gidişatını değiştirecek asimetri ancak bu ekipmanların niceliği ve doğru kullanılmasıyla mümkün olabilir.
Belli ki taarruzun sonuçlanmasına daha çok var. Ancak Ukraynalıların Batılı devletlerin gelecek bağışlarını elde edebilmek için en azından kısmi bir başarı elde etmesi gerekiyor. Bu başarı gelse de gelmese de bir taarruzla savaşın bitmesi beklenmiyor.