ABD'nin Meksika Çıkmazı... İşgal yaklaşıyor mu?
Cumhuriyetçi siyasetçiler, ABD’nin güney sınırında yaşanan uyuşturucu ve göçmen krizi yüzünden savaş çağrısı yapmaya devam ediyor. Peki ABD, gerçekten söylentilere konu olduğu gibi Meksika’yı işgal edecek mi?
Sarp Sinan Hacır2003 Irak’ın işgalinden bu yana demokrasi pelerini ardında gizlediği kaslarını göstermek isteyen Amerikan savaş makinesi için yeni bir fırsat kapıda. Fentanil kullanımı sonrası zombiye dönüşen gençlik ve gün geçtikçe keşmekeş halini alan göçmen sorunu artık ABD’li Cumhuriyetçilerin canına tak etti. Tamamen Ukrayna’ya odaklı Demokratların aksine Cumhuriyetçiler, kendi sınırlarında bir maceraya daha sıcak bakıyor. Geçtiğimiz haftalarda 2024 seçimleri için yapılan Cumhuriyetçi Parti münazarasına Meksika meselesi damga vurdu. Parti’nin seçim yarışını önde götüren tüm adaylar olası bir müdahaleyi desteklediklerini söylediler. Peki, ABD böyle bir maceraya kalkışırsa başına neler gelecek?
HAVADAN MÜDAHALE
ABD’nin müdahale edeceği düşmanlarına ilk hamlesi genelde havadan olur. Hatta birçok durumda karaya ayak basmadan politik sonuçlar almayı beklerler. Asker çıkarmak zorunda kalsalar bile onları, hava saldırıları sonucu epey yıpranmış düşmanlar karşılar. ABD, olası bir müdahalede hava gücüne başvurmaktan çekinmeyecektir. Ancak Meksika’da bu tarz bir müdahalenin kesin başarısı söz konusu değil. Çünkü kartel dediğiniz yapılar yeterli istihbarat elde ederek üslerini tespit edebileceğiniz resmi bir hükümet gibi değiller. Uyuşturucu üretim merkezleri ya Meksika’nın çetin doğasına karışmış bölgelerde ya da kentlerin göbeğinde, sivillerle iç içe bir şekilde çalışıyor. Yoğun sivil kayıplar vermeden havadan bir müdahale söz konusu olamaz. Hatta ABD, sivil kayıpları göz önünde bulundurduğunda dahi kartelleri etkisiz hale getiremeyebilir. Dahası, bölgede oluşacak hasar sonrası karteller, “vatan savunması” propagandası yaparak sivilleri kendi saflarına katmaya başlayabilir.
ABD İÇİN BATAKLIK
Bir de karadan işgali düşünmek gerekir. Belki de ABD’nin 800 milyar dolarlık yıllık savunma harcamasının karşısında birkaç kartelin dayanmasının imkânsız olacağını düşünebilirsiniz. Ancak ABD ordusunun körfez savaşındaki gibi şok yaratarak düşmanını etkisiz hale getirmesi ve savaşı hızlıca bitirmesi Meksika’da pek olacak iş değil. Öncelikle kartellerin yapısından bahsedelim. Özellikle son yıllarda, Meksika kartelleri gözünüzde beliren “mafya” görüntüsünden uzaklaştılar. Elde ettikleri korkunç zenginlik, pahalı donanımlar, ağır silahlar ve zırhlı araçlar getirdi. Ancak Afganistan’da gördüğümüz üzere pahalı araçlar her zaman iyi bir askeri güce karşılık gelmiyor. Yine de karteller, bu pahalı araçlarla ne yapacaklarını iyi biliyorlar. Bunun sebebi de kartellere katılan eski Meksikalı askerler.
Meksika ordusundaki çürüme öyle boyutlarda ki ordu mensubu komutanlar dahi kartellerle ilişkili oldukları gerekçesiyle hapse girebiliyorlar. Son yıllarda ciddi sayıda Meksikalı özel kuvvet personeli kartellerle katıldı. Bu sırada yanlarında kendilerine devlet tarafından tahsis edilen donanımları da götürdüler. Daha ilginci, bu personel 1990’larda büyük oranda ABD tarafından eğitilmişti. Eğitilen özel harekâtçılar Meksika’nın en vahşi kartellerinden biri olan Los Zetas’ı oluşturdular. Bugün Los Zetas, sadece Meksikalı güvenlik güçleriyle değil, ülkenin en büyük karteli olan Sinaloa’yla da savaşıyor. Yani özetle ABD, elinde pahalı silahları olan ve onları nasıl kullanacağını bilen bir düşmana karşı.
MEKSİKA’YA RAĞMEN
Eski ABD Başkanı Donald Trump, Meksika’nın iznini almadan bu kartellere müdahale edilebileceğini söylemişti. Ancak Meksika’nın izninin olmaması ABD’nin başını ciddi anlamda ağrıtabilir. En büyük sorun, sahadaki personel sorunu. ABD bu operasyon için ne kadar asker hazırlayabilecek? Irak’tan daha büyük ve daha yüksek nüfusa sahip bu ülke için ABD’nin Irak görevinde hazırladığı 160 binlik kuvvetin çok üstüne çıkması gerekir. Yaklaşık 5 yıldır asker toplama kotalarını dolduramayan ABD ordusunun bölgeyi kontrol edecek kadar yüksek sayıda personeli hazır bulundurması kolay olmayacaktır.
Tabii ABD, böyle bir operasyona kalkışırsa Irak’takine benzer gerilla saldırılarıyla karşı karşıya kalacak. Meksika’nın desteğinin alınmaması yerel halkla işgalci ABD ordusunu karşı karşıya da getirebilir. Böyle bir durumda, ABD’yi uzun yıllar zor durumda bırakan Felluce operasyonu benzeri meskûn mahalle operasyonlarına ihtiyaç duyulabilir. ABD ordusu, konvansiyonel bir savaştan çok daha fazla kayıp verip daha fazla sivil ölümüne yol açabilir.
Yerel asayişi sağlayacak Meksikalıların olmadığı yerde ABD’nin def ettiği bir kartelin yerini bir başkasının da alma ihtimali var. Bu durumda, ne olursa olsun ABD’liler başladıkları noktaya dönebilirler. Yani kısacası, Meksika’nın ABD için ciddi bir bataklık olma ihtimali var.
ÇİN VE RUSYA NE YAPAR?
Rusya’ya karşı Ukrayna’yı kullanan ve Çin’e karşı Tayvan’ı vekil güç yapmaya hazırlanan ABD, Meksika’ya girerse kendi silahıyla vurulabilir. Cumhuriyetçilere yakın kaynaklar, ABD’deki fentanil krizine yol açan kimyasalların Meksika kartellerine Çinli şirketler tarafından tahsis edildiğini söylüyor. Olası bir işgal halinde Rusya ve Çin, ABD’nin olabildiğince zarar görmesini isteyeceklerdir. Dünya kamuoyu önünde ABD’nin işgalci olduğunu vurgulamak için çaba sarf edeceklerdir.
Bu sırada Meksika, böyle bir operasyonun egemenlik haklarına saldırı olacağını düşünüyor. Kartellerin terör örgütü ilan edilmesine bile karşılar çünkü bu durumda ülkenin turizm gibi önemli bir gelir kapısı kapanmış olacak.
ABD için ise seçenekler daralıyor. Ülkede dışarıdan gelen sorunların kaynağı olarak görülen Meksika’ya karşı uygulanan yöntemlerin hiç biri fayda etmedi. Bugüne kadar Meksikalı güvenlik güçlerini donatmakla yetinen ABD, kendi silahlarının ve eğittiği birliklerin kartellerin eline geçtiğini görünce başka çözümler aramaya başladı. Kartellerin ABD’deki sokak çeteleriyle giderek yakınlaştığını gören ve uyuşturucu krizinin ülke gençliğini kıyamete sürüklediğini düşünen Cumhuriyetçiler her şeye rağmen bu maceraya atılmak istiyorlar. Şu anda Ukrayna’ya odaklı Demokratlar ise Meksika konusunda çekingen davranıyorlar. Böyle bir işgalin taşıdığı potansiyel riskler ABD için çok fazla.
Henüz seçim kampanyaları başlamadan Cumhuriyetçilerin vaatleri havalarda uçuyor. Anketleri önde götüren iki aday, Trump ve Ramaswamy’nin en büyük vaadi seçilir seçilmez 24 saat içinde Ukrayna savaşını bitirecek ve Meksika kartellerini durduracak operasyonun başlangıç emrini verecek. Eğer seçilirlerse 6 Kasım 2024 epey olaylı geçecek gibi gözüküyor.