AB'den, Bakan Uraloğlu'nun 'deniz yetki anlaşması' açıklamasına yanıt

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, Türkiye'nin, Suriye ile bir deniz yetki anlaşması gibi bir niyeti olmadığını savunarak, kendisine bu güvenceyi Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın verdiğini ileri sürdü.

Dış Haberler Servisi

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, Türkiye-Suriye arasında deniz yetki anlaşması yapılmasına dair açıklamaların gündeme gelmesinin ardından dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Yunan basını Ta Nea'ya konuşan Kallas, AB'nin, Türkiye'nin “Suriye ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin çıkarlarını zedeleyecek bir MEB anlaşması yapma olasılığına nasıl yaklaşacağı” sorusuna, şu yanıtı verdi:

“Deniz bölgesiyle ilgili olarak Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile de bir görüşme yaptım ve bu konuyu kendisine doğrudan sordum. Kendisi bana böyle bir niyetleri olmadığını, bunun temeli olmayan bir söylenti olduğunu ve soruyu kendisine doğrudan sorduğum için sözlerinden şüphe duymam için hiçbir neden olmadığını söyledi.” 

Kallas, “AB'nin, olası böyle bir anlaşmayı önlemek için ne yapması gerektiği” sorusuna ise, “Spekülasyon yapmak istemiyorum. Yapmayacaklarına dair onlardan söz aldım” yanıtını verdi.

“Türkiye'nin, Suriye'deki rolü konusunda endişeli olup olmadığı” sorusunu yanıtlayan Kallas, şunları söyledi:

“Türkiye'nin, Suriye'deki ilişkileri önemli ve tüm bölgesel aktörler Türkiye'nin ne yaptığının farkında. Kürtlerin (terör örgütü PKK'nın Suriye'deki uzantısı YPG/SDG) durumu ve tüm eylemlerin yeni bir kaos yaratmaması gerektiğini söylüyoruz. İstikrarlı bir Suriye; Türkiye'nin, komşu ülkelerin ve AB'nin çıkarınadır.”

NE OLMUŞTU?

24 Aralık 2024'te Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, Suriye ile deniz yetki anlaşması yapılmasının iki ülkenin de etkinliğini artıracağını söyledi.

Suriye'nin Akdeniz'e açılan önemli bir kapı olduğunu kaydeden Uraloğlu, "Limanlarının neredeyse hiç gelişmediğini biliyoruz. Oralara muhtemelen belli yatırımların yapılması noktasında tespitlerimiz ve gayretlerimiz olacak. Tabii, bir Deniz Yetki Anlaşması, muhtemelen, hani yapalım diye Doğu Akdeniz'deki çıkarlarımızın korunması ve Mavi Vatan konusunda günü geldiğinde orada ilgili kurumlarımız vaziyet alacaktır. Ticaret noktasında esasında Şam'ın Suriye'nin bir tarihi var. Onu yeniden canlandırma adına biz de elimizden geleni yapacağız" ifadelerini kullandı.

Böyle bir anlaşmanın hem Suriye'nin hem Türkiye'nin etkinlik ve yetkinliğini artıracağını belirten Uraloğlu, "Oradaki petrol ve hidrokarbon arama noktasında, uluslararası hukuku da dikkate alarak, her türlü yetkiyi iki ülke olarak paylaşmış oluruz ya da genişletmiş oluruz. Tabii, orada öncelikle bir otoritenin kurulması lazım. Bakın orada memurların maaşlarının verilmesi lazım. Silahlı grupların silah bırakması ile ilgili gündem var. Bu, kesinlikle gündemde olur ama bugünün gündemi olduğunu söylersek çok doğru olmaz" dedi.