ABD ve İran karşı karşıya… Siyasetçiler savaş çağrısı yapıyor!
İran’la ilişkili olduğu düşünülen milislerin Suriye’de ABD üssüne yaptığı saldırıda 3 Amerikan askerinin hayatını kaybetmesi sonrası ABD’nin vereceği tepki merak ediliyor. Bazı siyasetçiler İran’ın işgali için çağrıda bulunuyor
Sarp Sinan Hacırİran bağlantılı milislerin Suriye’nin güneyindeki Al-Tanf üssüne yapılan saldırıda ABD askerlerinin hayatını kaybetmesi, ülkede yankılanmaya devam ediyor. 7 Ekim’deki Hamas’ın Aksa Tufanı saldırısıyla Ortadoğu tam anlamda kaosa sürüklendi. Aylardır hem Irak’ta hem de Suriye’deki ABD üsleri İran bağlantılı milislerin hedefi oluyor. 7 Ekim’den bu yana ABD üslerine en az 159 saldırı düzenlendi.
Ancak Al Tanf’a yapılan son saldırı, ilk kez can kaybıyla sonuçlandı. Senatör Lindsay Graham’in başını çektiği bir siyasetçi grubu, Biden hükümetine İran içindeki askeri hedeflerin vurulması konusunda çağrı yaptı. Trump dönemi güvenlik danışmanı John Bolton gibileriyse İran’a doğrudan askeri müdahale yapılması gerektiğini düşünüyor.
İRAN’A MÜDAHALE NASIL OLUR?
Ancak İran’a söz konusu bir askeri müdahale ABD’nin önceki maceralarına kıyasla daha zorlu bir görev olacak. Bunun birinci sebebi, İran’ın uzun yıllardır çatışma halinde olduğu körfez ülkeleriyle barış yoluna girmesi. Suudilerin Husilere operasyon yapılmasına sıcak bakmaması da Husilerin Kızıldeniz’de ticaret gemilerine yaptığı saldırıları kolaylaştırdı. Irak Savaşı başlayacağı zaman ABD’ye doğrudan destek açıklayan ve yardımcı olmak isteyen körfez ülkeleri bu sefer biraz daha çekingen kalabilirler.
ABD’yi zorlayacak ikinci sebep ise İran’ın tüm Ortadoğu’ya yayılmış vekil güçleri olacak. Lübnan’da Hizbullah, Yemen’de Ensarullah, Irak ve Suriye’de Haşdi Şabi ile İran, sınırlarının ötesinde nüfuz sahibi bir ülke. ABD, karşılık vermek istese bile bu vekil güçler çok geniş bir coğrafyaya dağılıyor. Onların saldırı kabiliyetlerini etkileyecek ölçüde hasar verebilmek alan kontrolü sağlamadan pek olası değil. Bu da ABD’nin bölgeye asker yığmayı göze alıp almamasına bakıyor.
Üçüncü sebep ise İran’ın zorlu coğrafyası. ABD, hem vekil güçleri alt edip hem de körfez ülkelerini İran’a karşı yapılacak bir saldırıya ikna etse bile İran coğrafyasını Irak’ın zırhlı araçların kolayca ilerleyebildiği düz topraklarıyla kıyaslamak mümkün değil. İran’ın geniş ve dağlık coğrafyası ülkenin güneydoğusu hariç her yerini kapsıyor. Bu da konvansiyonel bir müdahaleyi zorlaştırıyor.
ABD’nin önündeki bir başka engel ise içeriden geliyor. Uzun yıllar süren Ortadoğu savaşları ABD halkının ülkenin dış politikalarına olan desteğini köreltti. ABD ordusu, 2022 yılındaki askere alım hedeflerinin yüzde 25’ini dolduramadı. Dahası, Ukrayna Savaşı devam ederken ve Tayvan boğazındaki gerginlik giderek büyürken, Ortadoğu’da daha fazla vakit kaybetmek istenmiyor. İran’la olası bir savaş demek, ABD’nin bölgede 10 yıllar boyu kalacağı, trilyon dolarlar harcayacağı ve çok fazla insanını kaybedeceği anlamına geliyor. İran rejimini devirme hedefi ise hiç kolay değil.
ABD NE YAPACAK?
2024’ün ABD için seçim yılı olduğunu unutmamak gerekir. Bu yüzden seçim arifesinde ABD’yi Ortadoğu’da bataklığa saplayabilecek hamleler yapmaktan kaçınılıyor. Biden’ın İsrail politikaları zaten ABD’deki Müslüman seçmeni kendinden uzaklaştırdı. Daha ciddi bir savaşın başlaması demek Biden’ın 5 Kasım’da yapılacak seçimlerdeki şansını iyice dibe çekecektir. İran’ın aylardır devam ettirdiği stratejinin ABD seçimleriyle doğrudan bağı olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Bu nedenle ABD, sert tepki vermekten kaçınıyor. İranlı yetkililere daha fazla yaptırım, İran bağlantılı milis güçlerin askeri yığınaklarına hava saldırıları şimdilik Biden’ın İran’a karşı mücadelesinin temelini oluşturuyor. İsrail’in Hizbullah’a operasyon için Kuzey’e yığınak yapması dahil Biden yönetimini rahatsız etti. Savaşın Lübnan’a sıçraması ABD’yi de olayın daha fazla içine çekecektir.
Geçtiğimiz hafta Foreign Policy’de çıkan bir yazıya göre ABD Suriye’yi terk etmek istiyor. Bunun gerçekleşmesi halinde terör örgütü YPG’nin Esad yönetimiyle anlaşmaya gitmesi gerekeceğini anlatıyor. Dahası, ABD’nin bölgedeki varlığının sürdürülebilir olmadığının altı çiziliyor.
Kısacası ABD, Biden yönetimi altında İran’a büyük bir operasyondan kaçınacak. İran politikasının şekillenmesi de biraz Trump’ın yeniden seçilmesine bağlı. Trump, 2020’de bıraktığı politikaları sürdürür, Ukrayna meselesini kapatır ve Ortadoğu’ya odaklanmayı seçerse İran üzerinde çok daha şahin politikalar izleyebiliriz. Ancak Trump’dan gelen ilk yorum “ABD müesses nizamı bizi tekrar Ortadoğu bataklığına sürüklüyor” oldu. En azından seçim kampanyasını izolasyon üzerine kuracak olan Trump İran politikasını eskisi kadar saldırgan inşa etmeyebilir. Yine de Ortadoğu’da gerilim daha da yükselecek gibi gözüküyor.