ABD karşısında Çin-Rusya ittifakı: İki kutuplu dünya düzeni

Rusya ve Çin tarafından imzalanan ortak bildiriyi değerlendiren Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen, “ABD, içinde bulunduğumuz bu süreçte, hem Çin’i ve hem de Rusya’yı hedefe koyarak ciddi bir stratejik hata yapmıştır” dedi.

cumhuriyet.com.tr

Olimpiyat Oyunları açılışı öncesinde, bir araya gelen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ortak bir bildiriye imza attılar. Bildirinin öne çıkan kısmı ise tarafların, NATO'nun daha fazla genişlemesine karşı çıkıyor olması oldu. Asya-Pasifik bölgesinde kapalı blok yapıların ve cepheleşme kamplarının oluşmasına da karşı çıkan taraflar, ABD'nin Hint-Pasifik stratejisinin bu bölgede barış ve istikrara olumsuz etkisine karşı teyakkuzda kalmayı sürdürdüğünü belirtti.

Söz konusu bildiriyi Cumhuriyet’e değerlendiren Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen, ABD’nin küresel liderliğini ve korumaya çalıştığı dünya düzeninin karşısında revizyonist güçler olarak tanımladığı Çin ve Rusya’nın yer aldığına dikkat çekti.

Eslen, ABD’nin jeopolitik amacını şu şekilde anlattı: "İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kurduğu ve kurallarını kendisinin koyduğu liberal dünya düzenini kurumları ile birlikte devam ettirmek ve küresel liderliğini sürdürebilmektir."

ABD’nin küresel liderliğini sürdürebilmesinin özünde ekonomik şartlara ve onun üretim kapasitesine bağlı olduğunu belirten Eslen, "Oysa ABD, borçlu bir ülke. Üretim kapasitesi giderek düşmekte. Dış ticareti sürekli açık vermekte. ABD’nin içinde de ciddi sorunları var" dedi.

ABD’NİN STRATEJİK HATASI

ABD yönetiminin tarihi bir stratejik hata yaptığını ifade ederek, Çin ve Rusya’ya karşı askeri tedbirler uygulamasından bahseden Eslen, şunları kaydetti:

"ABD, askeri tedbirler ile küresel liderliğini sürdürme yanılgısına düşmüştür. ABD, Asya-Pasifikte Çin’i, Avrupa’da Rusya’ya karşı askeri gücü, ittifakları ve ortakları ile çevreleme (containment) stratejisi uygulamaktadır. ABD, içinde bulunduğumuz bu süreçte, aynı zamanda hem Çin’i ve hem de Rusya’yı hedefe koyarak ikinci ciddi stratejik hatasını yapmıştır.

ABD’nin bu stratejik hatası, kendilerini aynı tehdit altında gören ve askeri tedbirlerle çevrelenen Çin ve Rusya’yı zaman içinde yakınlaştırmıştır. Giderek gelişen bu yakınlaşma, 4 Şubat 2022 günü dünya tarihinde yeni bir dönemi başlatmıştır."

YENİ BİR JEOPOLİTİK SÜRECİN BAŞLANGICI: ÇİN-RUSYA İTTİFAKI

“Asya-Pasifik’in lider ülkesi Çin’in devlet başkanı Şi Cinping ile Avrasya’yı temsil eden Rusya devlet başkanı Putin yayınladıkları ortak bildiri ile tarihi stratejik işbirliğine imza attılar” ifadelerini kullanan Eslen, Şi ve Putin’in bu bildiri ile ABD liderliğindeki askeri ittifaka, Soğuk Savaş dönemi yöntemini terk etmeye ve ülkelerin egemenliklerine saygı göstermeye çağırdıklarını söyledi.

Rusya ve Çin’in NATO’nun daha fazla genişlemesine karşı çıktıklarını anlatan Eslen, “Bu bildiri ile Çin, Ukrayna krizinde Rusya’ya destek verdi, Rusya tarafından talep edilen güvenlik garantilerinin yerine getirilmesini istedi. Özetle, söz konusu bildiri ile ABD karşısında Çin-Rusya blokunun oluştuğunu ve böylece küresel jeopolitikte iki kutuplu bir sürecin başladığını ifade etmek mümkündür” diye konuştu.

İlan edilen Çin-Rusya stratejik işbirliğinin sahaya nasıl yansıyacağını zamanın göstereceğini söyleyen Eslen, “Küresel güç mücadelesinde iki ayrı cephede mücadele etmek zorunda olan ABD’nin küresel liderliğini koruyabilmesi bundan sonra daha zor olacaktır. Bu gelişme, küresel güç mücadelesin, Güney Çin denizinden Orta Asya’ya, oradan Karadeniz havzasına ve Baltık denizine uzanan ve Hint okyanusunu ve Akdeniz’i de içinde alan coğrafyada gelişeceğini göstermektedir” ifadelerini kullandı.

Bu mücadele coğrafyasının aynı zamanda küresel güç mücadelesi depreminin fay hattını da oluşturduğunu aktaran Eslen, Türkiye’nin de coğrafi konumu nedeni ile bu fay hattı üzerinde bulunduğunu anlattı.

Bu mücadelenin, yeni bir dünya düzeni kuruluncaya kadar devam edeceğini kaydeden Eslen, şunları söyledi:

"Yeni dünya düzeni gerçekleştiğinde, yeni jeopolitik dengeler de kurulmuş olacak. Bu mücadelenin ne kadar süreceği, nasıl gelişeceği ve nasıl sona ereceği, yeni dünya düzeninin ne getireceği, ne götüreceği şimdiden belli değil."

UKRAYNA’DA PUTIN’İN STRATEJİK ZEKASI SINAVDAN GEÇMEKTE

Putin’in askeri gücünü göstererek siyasi amaçlarına ulaşamadığını vurgulayan Eslen, son olarak şu ifadeleri kullandı:

"Çin-Rusya stratejik işbirliğinin ilanı, Ukrayna meselesinde Putin’in elini güçlendirse de önce ordusunu bu ülkenin sınırına yığan ve sonra ABD’den güvenlik garantileri talep eden Putin, bugüne kadar arzu ettiği siyasi hasılayı elde edememiştir. Bir başka ifade ile Putin askeri gücünü göstererek siyasi amaçlarına ulaşamamıştır.

Putin’in ordusunu geri çekmeden önce mutlaka bir başarı hikayesi yazması gerekmektedir. Putin’in beklenen bilinmeyen hamlesi riskleri de beraberinde getirebilecektir. Bu zorlu şartlarda Ukrayna’da,” Putin’in stratejik zekası sınavdan geçmektedir. Carl von Clausewitz’in ifade ettiği gibi, 'Stratejide her şey basittir; ancak, bu her şeyin kolay olduğu anlamına gelmemelidir…'"