Tek devrelik Göztepe

Göztepe önceki hafta ilk yarıyı 3-1 önde kapattığı maçta ikinci yarıda kimliğinden uzaklaşıp tel tel dökülünce Samsunspor’a karşı 4-3 kaybetmiş, adeta elindeki maçı vermişti. Bu kez evinde Sivasspor’a karşı da ilk yarıyı iki farklı önde bitiren sarı kırmızılılar ikinci yarının başlarında kalesinde iki gol görüp sor eşitlenince tribünler şok oldu. Herkes o anlarda geçen haftaki akıbetin tekrarlanmasından endişe etti. Neyseki geç kalmadan Stoilov’un üç oyuncu birden değiştirmesi ve tribünlerin ilk şoktan sonra yeniden sahne almasıyla, son anlarda Victor’un da takıma katılmasıyla ancak uzatmalarda oyunu rakip alana yıkabilen Göz Göz zor da olsa galip gelmeyi başardı.

İKİNCİ YARIDA SİVASSPOR REAKSİYON VERİNCE…

Fakat sonucun ötesine bakılırsa geçen haftaki gibi yine tek devrelik bir Göztepe izledik Sivasspor karşısında. İlk yarıda ilk 10 dakikada 2 gol birden bulan ev sahibi, oyunun da hakimiydi. Ancak ikinci yarıda taktiğini ve sistemini değiştirerek tutukluğunu atarak kendine gelen konuk ekip toparlandı ve 55 ve 57’de Uğur ve Menig’in ayağından bulduğu gollerle beraberliği yakaladı. İlk yarıdaki Göztepe gitmiş, sadece kontratakla çıkış arayan, hatlar arasında kopukluk bırakan ve orta sahayı konuk ekibe teslim eden bir Göztepe gelmişti. Sivasspor da bu zaafı iyi değerlendirdi ve golleri buldu ki, öne de geçebilirdi hızlı geçiş oyunu sergilediği sıralarda. 74’te Stoilov’un üç oyuncu değişikliği ile gelen müdahalesi oyunda dengeyi getirdi yeniden; Juan, İsmail ve sakatlanan günün iyilerinden Solet çıktı; Fofana, Nielsen ve Ahmet girdi. Dikkat ettim; 78-88 arası Göztepe kendi yarı alanında top çevirdi, çıkamadı; Djalma’san, Nielsen’e, ondan Heliton’a, bazen Lis’e gitti geldi top yan ve geri paslarla… 90’da oyuna giren Victor’la nihayet baskıyı artırıp rakip alana oyunu yıkmayı başaran Göz Göz 7 dakikalık uzatmanın 4. dakikasında Fofana’nın siftahıyla galibiyet golünü bularak rahat bir nefes aldı.

PRES, HIRS ve ARZU YETMİYOR; KALİTE DE GEREK

Stoilov, geçen haftaya göre 11’inde 3 değişiklik yaptı; sağbekte Ogün’ün yerine Nazım, stoperde Malcom’un yerine kaptan İsmail, orta alanda Doğan’ın yerine Tijaniç’le başladı. Doğan’ı kesmesi taktik gereğiydi, iki kesici fazla olurdu Dennis’le birlikte evindeki maçta. Ancak Ogün ve Malcom’un kesilmesi performansla ilgiliydi. İlk yarıda pres yapan, ikinci toplara giren Göztepe, ikinci yarıda bu görünümünden uzaklaşınca kalesinde golleri de gördü. Sivasspor karşısında Göztepe’nin iki büyük zaafı da iyi defans yapamamakla beraber, son paslardaki ve son vuruşlardaki sıkıntıydı. Başka bir zaaf da uzun paslarda ayarlanamayan topun hızı ve bu nedenle yaşanan top kayıplarıydı. Bir maçta 7-8 kez bu şekilde top kaybı çok fazla. Juan’ın girdiği pozisyonlardan hiç olmazsa birisi golle sonuçlanmalıydı. Nazım’un uzun tacıyla kafalardan seken topa arka direkte vurduğu kafa ile attığı ilk gol ve attırdığı üçüncü golle günün yıldızı Güzelyalı Boğası Romulo’ydu. Brezilyalı, Fofana’ya da uzattığı topla nefis bir asitle golün hazırlayıcısı oldu. Romulo, 3-2’den sonra golü Victor’a attırayım derken takımını bir golden etti; oysa kendisi o golü çok rahat yapardı. Dahası var; durum henüz 2-0 iken ikinci yarının hemen başında Solet Romulo’yu çok güzel kaçırdı fakat onun vuruşu yan ağlara gitti. O fırsat kaçmasa maç kopacaktı. Sakatlanarak oyundan çıkan Solet’in attığı ikinci gol enfesti; sağ taraftan paslaşmalarla aldığı tola içeri sokularak uzak köşeye adeta gömdü topu! Göztepe’de en iyi ilk ikiye Romulo ve Solet’i yazarım cumartesi günkü maçta.

STOİLOV’UN ÖNÜNDEKİ EV ÖDEVİ

Göztepe’de dinamizmin, kazanma arzusunun iki devreye yayılması gerekiyor. Geçen sezon iyi defans yapan ve kalesinde az gol gören takım bu sezon son iki haftada kevgire döndü! Son paslar ve son vuruşlarla birlikte pas hızındaki zafiyetin giderilmesi, topa sahip olma gibi kaliteyi tutturmak da önemli. Stoilov ve ekibi bu konuda ders çalışmalı ve futbolcularına da gerekirse ekstra çalışma yaptırmalı klasik takım antrenmanından ayrı olarak. Bunları yapamayan ve iki devrelik oynayamayan Göztepe, Avrupa’yı rüyasında bile göremez. Benden söylemesi. 7 maçta 12 puan; grafik bu şekilde devam ederse Göztepe 4-5’i ancak belki diğer klasman rakiplerinin kötü gitmesiyle yakalayabilir. Yoksa tek devrelik nefesle çok zor. Avrupa hedefi koyuyorsanız ev ödevinizi yapacaksınız. Milli ara geldi yine, bu fırsatı eksikleri ve zaafları gidermek için umarım iyi değerlendirir Stoilov ve ekibi. Bu arada, Stoilov, maçtan sonraki açıklamasında iki haftadır skor üstünlüğünün korunamamasının nedeninin “psikolojik olduğunu düşündüğünü” belirtmiş. Bildiğim kadarıyla Göztepe psikolog istihdam ediyor. Bu kadar genç bir takımda spor psikoloğunun olması önemli. Psikolog mu yetersiz, yoksa psikolog ile sportif direktörlük ve teknik heyet arasındaki diyalog ve ortaklaşa çalışmada mı sıkıntı var, bunu çözmek gerekiyor.

 “NO ADİS NO PARTY” ZAMANLARININ ANISINA…

Sivasspor’da ikinci sezonunu geçiren Murat Paluli, Göztepe Gürsel Aksel’de eski takımına karşı forma giyerken, Göztepe’nin 14 yıl aradan sonra Süper Lig’e çıktığı sezonda ve Süper Lig’deki ilk sezonunda attığı gollerle “No Adis No Party” sloganının doğmasına neden olan Adis Jahoviç de Sportif Direktör İvan Mance’nin elinden profesyonel futbol kariyerini noktalayarak teşekkür plaketini ve hatıra formayı aldı. Jahoviç, eşi ve üç çocuğuyla geldiği törenden sonra taraftarın tezahüratına karşılık olarak tribünleri tek tek dolaşarak selamladı. Jahoviç, yine eski Göztepe’li takım arkadaşı Berkan Emir ile bu sezon amatör kümede Narlıdere Belediyespor’da forma giyiyor.