Kızılay'a soruyoruz: Çadır satmak da ne demek?

KONUK YAZAR | Anıl Talat Eryontuk, Cumhuriyet'in Ege'si için yazdı...

İZMİR / Cumhuriyet

Yaşadığımız şu zor günlerde öyle şeyler duyuyor öyle şeylere tanık oluyoruz ki!

Bir o kadar üzgün bir o kadar kızgınız ki milletçe…

Fuzuli’nin dediği gibi “Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil”

Neden mi?

Şehirlerimiz yerle bir oldu, resmi olarak 45 bin canımızı kaybettik ve aradan 22 gün geçmesine rağmen vatandaşlarımız büyük zorluklar içerisinde yaşam mücadelesine devam ediyorlar. Bu olayların hepsi ayrı ayrı oldukça acı verici iken, Kızılay ve Ahbap Derneği arasındaki çadır satışı konusu hepimizin canını daha bir sıktı.

Vatandaşlarımız afetin birinci ve ikinci gününde sokakta yardım beklerken Kızılay’ın 2050 çadırı Ahbap Derneği’ne 46 milyon bedelle satması yenilir yutulur bir olay değildi.

Sadece çadır mı?

Tabii ki hayır!

Kızılay, Ahbap Derneği’ne konserve de satmış!

Ahbap Derneği Başkanı Haluk Levent, yaptığı açıklamada; “İnsanlar ölmesin, soğuktan donmasın diye Kızılay’dan hemen çadırları alın dedim. Hiçbir yerde çadır yok. AFAD da Kızılay’dan çadırları satın alıyor” dedi.

Levent’in ifadesinde dikkat çeken bir nokta da AFAD’a da çadır satışının yapılmış olmasıydı.

Kızılay Başkanı Kerem Kınık ise bu alışveriş hakkında; "Basında yer alan konu, Kızılay’a sürdürülebilir gelir üreten insani yardım afet alanında uzmanlaşmış şirketlerimizin faaliyetleridir" dedi.

Bu bir bahane olabilir mi?

Ülke büyük bir felaket içerisinde ve sen ülkenin en büyük yardım kuruluşunun en üst görevindeyken senin iştirakin de dahil hiçbir kamu kurumu satış yapamaz, yapmamalı!

O zaman deprem bölgesinde telefon şarj aletini 2 bin 500 liradan satan telefoncudan, suyu 50 liradan, ekmeği 20 liradan satan fırsatçılardan bir farkın kalır mı?

Neresinden bakarsak bakalım çok acı bir durum.

Ülke mahşer yerine dönmüş.

45 bin canımız gitmiş…

100 binin üzerinde yaralımız var…

175 bin yıkık ve ağır hasarlı binamız mevcut…

Çadır yok!

Var olan çadır iştirak eliyle 2 gün deprem bölgesine gönderilmiyor.

Ardından Ahbap Derneği satın alıyor.

Depremzedelere gönderiyor.

Yüzü kızaran yok!

Bir tek istifa yok!

AKP’nin seçim şarkısında olduğu gibi gerçekten;

 “Nereden nereye geldi Türkiye?”

Yardım için okul harçlıklarımızı zarf içerisinde gönderdiğimiz Kızılay’dan, vatandaşına çadır satan bir iştirake dönüşmesine şahit olmak ne acıymış, onu öğrendik…

Halka çadırları dağıtmak yerine, vatandaşın yardım paralarını toplayan bir yardım kuruluşuna 46 milyon bedelle fatura kesen Kızılay’ı anlamak, olayı hazmetmek “iştirak” diyerek geçiştirmek içimi çok acıtıyor.

O yüzden diyorum: “Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil” diye…