İzmir’de kayyıma karşı adalet nöbeti
Hakkari Belediyesi'ne kayyum atanmasına karşı İzmir’de adalet nöbeti gerçekleşti. DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın, atanan kayyumun AKP’nin adayıyla ilişkili olduğunu ifade ederek, “Hakkari'nin bütün gayrimeşru işlerini yöneten insanlar bunlar. Soylu'nun ekibinden insanlar. Bunu da deşifre etmek isteriz. Bu resmen aslında devlet içerisindeki karanlık güçlerin ilişkisi çerçevesinde de hareket eden bir ekibin parçası bunlar. O nedenle Hakkari'deki yapılan tesadüf bir durum değildir” dedi.
Yusuf KörükmezHakkari Belediyesi'ne yönelik polis operasyonunun ardından DEM Partili Belediye Eş Başkanı Mehmet Sıddık Akış'ın İçişleri Bakanlığı tarafından görevinden uzaklaştırılarak yerine kayyum atanması İzmir’de protesto edildi. Konak’ta SGK İzmir İl Müdürlüğü’nün önünde toplanan DEM Parti, EMEK Partisi, TÖP, TİP ve EHP üyeleri “Kayyım darbedir! Belediyeler bizimdir! Gasp edemezsiniz! Kayyıma karşı nöbetteyiz” pankartı açarak oturma eylemi yaptı.
Oturma eyleminin ardından açıklamalarda bulunan DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın, görevden alınan ve yerine kayyum atanan Hakkari Belediyesi’nin DEM Partili Eş Başkanı Mehmet Sıddık Akış'ın bugün 19 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmasını hatırlatarak şunları kaydetti:
"Aslında bu tamamen siyasi komplo davası, bir darbe diye ifade ediyoruz. Çünkü bu arkadaşımız seçilmeden önce 9 yıldır bu dava devam ediyorken son 15 gün içerisinde hemen savcının girişimiyle hemen karar vermek istediler arkadaşlarımızın savunma talebinden dolayı bugüne kalmıştı. 19 buçuk yıl ceza verdiler. Normalde ortada herhangi bir şey yok. Tamamen bir gizli tanık ifadesine göre 19 buçuk yıl ceza gerçekten hukukumuzda falan yeri yok. Neden bunu verdiler? 19 buçuk yıl ceza çok yüksek bir ceza. Ama tutuklama gerekçesi olarak bunu yaptılar diye düşünüyoruz. Buradan şunu söylemek isterim; bu kayyumun sonu yok. Bu bir başlangıç oluyor onlar için. Deneme yapıyorlar. Toplumsal nabzı ölçmeye çalışıyorlar. Kendilerince plan yapıyorlar. Türkiye'nin duyarlılığını test etmeye çalışıyorlar. Kısacası aslında eski 10 yıldır yaptıklarını tekrar ederek nasıl bir sonuç alacağız diye deneme yapıyorlar.
"12 EYLÜL DARBESİNDEN FARKLI BİR DURUM YOK"
Hakkari'den görüntüleri gönderdiler. Bütün asker arabalarıyla, bütün zırhlı araçlarla bütün caddeleri işgal etmişler. Yani 12 Eylül darbesinden farklı bir durum yok aslında bakarsanız. Buradan bir kez daha itiraz ediyoruz. Her yerde bu direnişi sürdüreceğiz. Ama aynı zamanda bütün muhalefete, demokrasiden yana olan, seçimi kabul eden, yurttaşın iradesini kabul eden herkese bunun en demokratik bir iş olduğunu, kabul edilemez bir iş olduğunu ilan etmeleri gerekir. Aksi takdirde gerçekten herkese uygulanabilir bir şey. Biliyorsunuz bu olağanüstü koşulların uygulandığı bir karar. Mesela şu bile yapılabilir. Eğer başkanın herhangi bir cezası varsa ki bu ceza hukuki değildir. Meclis içerisinden bir başka arkadaşın başkan seçilmesi yani seçilmişin kendi içinde kendi kendini seçmesi en doğal demokratik anayasal hakken bunu da kabul etmiyorlar. Doğrudan kayyum atıyorlar. Bir başka iddia söyleyeyim. Daha önce bu kayyum oradaydı. Yeniden atandı. Ama AKP'nin belediye başkanı adayıyla iş birliği içerisinde Hakkari'nin bütün gayrimeşru işlerini yöneten insanlar bunlar. Soylu'nun ekibinden insanlar. Bunu da deşifre etmek isteriz. Bu resmen aslında devlet içerisindeki karanlık güçlerin ilişkisi çerçevesinde de hareket eden bir ekibin parçası bunlar. O nedenle Hakkari'deki yapılan tesadüf bir durum değildir."
"ANAYASAL HAKKIMIZI SAVUNACAĞIZ"
Parti olarak bu durumu kabul etmeyeceklerini aktaran Akın, "Biz bunu kabul etmeyeceğiz. Sonuna kadar bunu kabul etmediğimizi ilan edeceğiz. Mecliste de başka yerlerde de direneceğiz. Bunun geri alınmasını istiyoruz. En azından meclis içerisinde seçimin sağlanması kısmen de olsa demokratik iradenin korunması anlamına geleceğini düşünüyoruz. Bu sağlanmazsa belki de bizim açımızdan kısmen o sürecin işletilmesinde yol alabilir. Aksi takdirde gayrimeşru bir durum var. Hukuki olmayan bir durum var. Anayasal hakkımızı savunacağız. Seçme ve seçilme hakkımızın ortadan kaldırılmasını kabul etmeyeceğiz" dedi.
"BUNLAR ASLINDA SOKAK SERSERİSİ GİBİ İNSANLAR"
Dün TBMM'de yaşananlara ilişkin ise Akın, "Başka zaman AKP'nin milletvekilleri de kürsüyü işgal ederek demokratik haklarını ifade ettiler. Bizim vekillerimiz de dünkü yaptığı gayet demokratik bir inisiyatif almaktı. Herhangi bir kavga, gürültü yok. Çok barışçıl, çok demokratik bir şekilde iddialarını ve isteklerini orada ifade etmeye çalıştılar. Meclisin canlı yayını kapattılar. Aynı zamanda AKP'nin bir kısım bu konuda adı artık şaibeli hale gelmiş Osman Gökçek dahil olmak üzere oradaki vekillerimize saldırdı. Twitter'ında da bu yaptığı işin ne kadar iyi yaptığını anlatan bir mesajla paylaştı. Bunlar vekil falan değil. Bunlar aslında sokak serserisi gibi insanlar. Bunların ama gerçekten herkes biliyor. Bunların da hesabı görüleceğini söylemek isterim" ifadelerini kullandı.