Cumhuriyet kazanımı; İş Bankası
KONUK YAZAR | Atatürk Araştırmacısı Ahmet Gürel, Cumhuriyet Ege için yazdı...
İZMİR / CumhuriyetGazi Mustafa Kemal Paşa ve kurucu kadro memleketin iktisadına yeni bir rota belirlemek adına iktisadi hayatın aktörlerini, milli mücadele zaferinin noktalandığı İzmir’de toplama kararı almıştır. Türkiye İktisat Kongresinde gündeme getirilen önemli bir husus ise ekonomik olarak güçlü ülkelerde olduğu gibi yatırımcılara kredi sağlayacak güvenilir, ulusal bir banka meydana getirme fikriydi. Gerçekten de bu dönemde ülkede bankacılık ve kredi alanında oturmuş bir sistem olmadığını gözlemleyebiliyoruz.
(Atatürk, I·s¸ Bankası Genel Mu¨dürlu¨gˆu¨’nden ayrılırken - 16 Hazzı·ran 1928)
Kurulacak milli bankanın ana sermayeyi oluşturacak olan, Hindistan Müslümanlarının Kurtuluş Savaşı’nda harcanmak üzere topladıkları paranın öyküsünü okuyalım;
Osmanlı İmparatorluğu, yirminci yüzyılın başında tek egemen Müslüman devletiydi. Merkezi Bombay’da bulunan ‘İndian Committee of the Caliphate’nin açmış olduğu yardım kampanyası, Hint Müslümanları arasında büyük ilgiyle karşılanmıştı. Bu şekilde Hint Müslümanlarının topladıkları para yardımı 125.000 İngiliz lirasına ulaşmaktadır. Milli Mücadeleye yardım amacıyla Hindistan’dan Mustafa Kemal Paşa’ya yollanan paranın artanı, Osmanlı Bankası’na yatırılmıştır.
Celal Bayar, İş Bankası kuruluş günlerini şöyle anlatmaktadır:
“…Atatürk’ün o vakitler kayınpederi olan, İzmir’in bilinen ailelerinden ve tek diyebilirim, Avrupa’yı da ticari ilişki yönüyle en çok bilen Muammer Bey bana geldi. Muammer Bey o vakitler Atatürk’ün eşi Latife Hanım’ın babasıdır. ‘Atatürk’ün elinde biraz para vardır. Bu paranın tamamı 250 bin liradır. Bunu işletmek istiyoruz. Ben Atatürk’le görüştüm, beni size gönderdi. Ne şekilde bunları işletebiliriz, git Celal’le görüş ondan sonra karar veririz’ dedi.
Ben Muammer Bey’e ne düşündüğünü sordum. Muammer Bey bana, ‘bir ithalat-ihracat şirketi kurmayı düşünüyoruz’ dedi. Ama ondan daha önemli bir görev vardır, Atatürk’ün isminin karışacağı gelir getiren kurumlar böyle olmamalıdır. Öncelikle daha geniş olarak kamu yararı olmalıdır. Mesela kredi meselesi bir kamu yararıdır. Atatürk bunu yapar, kendisi de yararlanır, millet de faydalanır. Ve ondan sonra her ihracatçı, ithalatçı, ticaret ve sanayi kısımları bu kurumdan yararlanır; kazancı tüm memlekete olur. Atatürk’ün isminin karışacağı kurum ancak böyle bir kurum olur. Demek oluyor ki onları bu istikamete ben yönlendirmiş oluyorum.”
(Atatürk, İş Bankası Genel Mu¨du¨rlu¨gˆu¨’nü ziyaret etti - 22 Ekim 1929)
20 Ağustos 1924 günü yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında, Gazi “Milli Banka” kurma kararını şöyle açıklamıştır:
“Vatanı kurtaracak ve yükseltecek önlemlerin başında halkın doğrudan doğruya itibar ve güveninden doğup meydana gelen tam manasıyla modern ve milli bir banka kurmak...”
Ancak, Gazi, 1.000.000 lira sermaye ile kurulan bankanın 250.000 lira hisse senedini parası peşin ödeyerek satın aldığı gibi, 26 Ağustos 1924 tarihinde bankadaki 2 numaralı hesabına ayrıca 207.400 lira yatırmıştı. Dolayısıyla Gazi Mustafa Kemal Paşa, bankaya toplam 457.400 liralık bir katkıda bulunmuştu.
İşte yeni kurulan Cumhuriyetin, en önemli kazanımı “İş Bankası” olmuştur. Atatürk’ün vasiyeti gereği, onun ayırdığı paralarla; “Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumu” Cumhuriyet kazanımı olarak ayakta duran örnek kurumlardır.
Ahmet Gürel
Atatürk Araştırmacısı
14 Ağustos 2023