Bir bebekten katil yaratan karanlık devam ediyor

KONUK YAZAR | Anıl Talat Eryontuk, Cumhuriyet'in Ege'si için yazdı...

İZMİR / Cumhuriyet

Memleketim adına üzücü bir haber daha aldık.

2007 yılında AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'i hunharca bir saldırıyla katleden Ogün Samast tahliye edildi.

Aslında bu tahliye bekleniyordu. Samast, normalde 2020 yılında serbest kalacaktı. Ancak gardiyan saldırısı nedeniyle ek ceza aldığından tahliyede gecikme oldu.

Öte yandan, cinayet işlendiğinde 18 yaşından küçük olan Samast, 22 yıl ceza almış olsa da cezaevinde 15 yıldan daha az kalacaktı.

Şimdi ise “iyi hali” dikkate alınarak tahliye edildi.

Yazık çok yazık gerçekten.

Bir can alıyorsun ve “iyi halin” nedeniyle 16 yıl 10 ay hapis yatarak kurtuluyorsun.

İnanılır gibi değil!

Hrant Dink’in ailesi bu konuda çok mücadele etti, katil ve katillerin gerekli tüm cezaları çekmesi için elinden gelen gayreti gösterdi.

Yaşanan süreçte ailesi, Ogün Samast ve beraberinde yargılananlar için “örgüt üyeliği” cezası da talep etmiş, mahkeme bu yönde bir karar vermiş ancak Yargıtay 1. Ceza Dairesi, bu örgüt üyeliğini 220. Madde çerçevesinde değerlendirip, Samast açısından kararı zaman aşımına sokmuştu. Böylece Samast da ek bir ceza almamıştı.

Tüm bunların ardından, Rakel Dink’in cinayetten sonra Samast’ı kastederek söylediği söz geldi aklıma: “Bir bebekten katil yaratan karanlık”

Ne kadar doğru bir söz…

Bu sözü “Bir bebekten katil yaratan karanlık devam ediyor” diye güncelleyebiliriz galiba.

Hrant Dink’i hedef gösterenler ve cinayet emrini verenler ortaya çıkarılmadıkça bu karanlık devam edecek.

Sadece Dink’i hedef gösterenler ve cinayet emrini verenler mi elbette hayır!

Mesela cinayette ihmali olan, göz yuman, süreçte rol oynayanlar da açığa çıkarılmalı.

18 yaşında bile olmayan bir çocuğun “kafam bozuldu” deyip Trabzon’dan kalkıp İstanbul’a gelip katil olmasını ve buna bizlerin inanmasını beklemek bu kadar kolay mı Allah aşkına?

Ne tesadüf ki, 2006 yılında Trabzon’da Rahip Santoro’yu öldüren kişi de 16 yaşındaydı.

Bu bakımdan yaşanan olayları anlamak, anlamlandırmak hiç de zor değil.

İşte bu yüzden Hrant Dink cinayeti, üzerinden 15 yıl geçmesine karşın henüz aydınlatılmadı.

Cinayet davası, Dink’i aramızdan alan karanlığı açığa çıkaracak, adalet sağlayacak biçimde işlemedi.

Cinayetin üzerinden 15 yıl geçmesine rağmen “öldür” diyenlerden hesap sorulmadı.

Ve işin en acı kısmına gelince…

Samast’ın tahliyesi hem beklenen hem de ağır ve yıkıcı bir gelişme oldu elbet.

Ancak bir bebekten katil yaratan karanlığın 16 yıl 10 aydır hâlâ devam ediyor olması ülkem adına gerçekten bir utanç vesikası.

Duamız ise yabancılara yahut bizden farklı olanlara düşmanlığın ırkçılığa evrilmediği, tahammül kültürünün yok edilmediği bir toplum olmamız.

Olur muyuz?

Siz karar verin derim…