AKP’li olmayan herkes terörist oluyor bu ülkede
KONUK YAZAR | Anıl Talat Eryontuk, Cumhuriyet'in Ege'si için yazdı...
İZMİR / CumhuriyetÜlkemizde maalesef ‘terörist’ yaftası ile nitelendirilmek için herhangi bir şey ile ilgili iktidarın bir eksiğini söylemeniz yeterli.
Sadece nitelendirilmek ile de kalmayıp yargılanıyorsunuz.
Kişilerin yanı sıra kurumlar da bundan nasibini alıyor. Gün geliyor Türk Tabipleri Birliği terörist oluyor gün geliyor barolar.
Kimi zaman üniversite öğrencileri terörist oluyor, kimi zaman iktidarın yanlış politikalarına kızan halk.
Kısaca AKP’li olmayan herkes terörist oluyor bu ülkede.
Demokratik yollardan hakkını arıyorsun bu kez de darbeci oluyorsun!
Ne yazık ki bu ülkede darbe suçunun işlenmesi için terör örgütünün varlığına ihtiyaç yok.
Buna örnek bir söylemi 14 Mayıs Seçimleri öncesi İçişleri Bakanı Soylu’nun açıklamalarıyla duymadık mı?
Soylu, "15 Temmuz onların fiili darbe girişimiydi. 14 Mayıs da siyasi darbe girişimleridir. Bu kadar açık ve nettir" demedi mi?
Anlayacağınız AKP iktidarına karşı söylenen her söz ve yapılan her eylem terör ve darbe faaliyeti olmakta.
Mitinglerde montajlı videolar ile muhalefeti topyekûn terörist ilan edenler ne hikmetse geçmiş de yaşadıklarını, yaşattıklarını, söylediklerini çok çabuk unutuyorlar.
Sanki Habur’da teröristlere karşılama töreni düzenleyen, Oslo’da hatta Dolmabahçe’de pazarlık yapan Kılıçdaroğlu imiş gibi algı yaratıyorlar.
Valilere talimat vererek terör örgütüne operasyon yapılmasını engelleyenlerin hatta şehit cenazelerindeki isyana “yaygara” diyenlerin Kılıçdaroğlu’nu terör destekçisi olarak suçlaması akıl alır gibi değil.
Peki 2013 yılında Diyarbakır’da, ‘PKK ağıtı’ olarak bilinen ve çözüm sürecinin sembol şarkısı olan ‘Megri Megri’ türküsünü Şivan Perver ile söyleyenler kimlerdi acaba?
Hatırlanmalı ki Kılıçdaroğlu’nun içinde bulunduğu konvoy, Artvin’in Yanıklı bölgesinde teröristler tarafından saldırıya uğramış, sonrası 1 asker şehit olmuş, 2 asker yaralanmıştı.
Unutma ey halkım!
Terör örgütünün suikast girişiminde bulunduğu tek liderdir Kılıçdaroğlu!
O kadar çok örnek var ki bu konular ile ilgili…
Ama seçim öncesi AKP’nin milliyetçilik ve terör üzerinden yarattığı algı seçmende karşılık buldu maalesef.
Seçime girerken ülkedeki ekonomik krizin çok ağır olduğunun farkında olan iktidar uzun zamandır yeni bir politika üretemez ve yeni bir hikâye yaratamazken, insanların ilgisini çekecek yeni kadroları arasına katamıyordu.
Dolayısıyla elinde tek bir unsur kalmıştı, o da terör ve güvenlik politikaları.
Hedef kitlenin kültür ve değerleri esas alınarak yapılan bir stratejiydi.
Böylece değişim umudu değil, değişim korkusu öne çıktı.
Elbette değişim ürkütür, umudun yanında bir nebze belirsizlik içerir.
İşte 14 Mayıs Seçimleri’nde bu plan tuttu.
Milli bağımsızlık, ülkenin bölünmez bütünlüğü konularında duyarlı olan muhafazakar milliyetçi seçmeni kandırabildiler.
Ve seçimi ikinci tura taşıma şansını elde ettiler.
Lakin ben inanıyorum ki 28 Mayıs’ta yapılacak ikinci turda halkımız bu planı bozacak.
Bizlerin karşısına geniş toplum kesimlerinin temsil edildiği bir meclis, kuvvetler ayrılığının işlediği, devletin kurumlarında liyakatın temel alındığı, temel hak ve hürriyetlerin sağlandığı, tüm etnik, dini ve kültürel kimliklerin kendilerini özgürce ifade ettiği, hukukun üstünlüğünü sağlayan ve adaleti temele oturtan bir Türkiye çıkacaktır bu seçimle…
O yüzden sandığa gitmek çok önemli!
Bir oy deyip geçmeyin!
28 Mayıs günü herkes oyunu kullansın.
İnanıyorum bu defa sevgi ve kardeşlik kazanacak.
Siz de inanın!