8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ve Türk kadını - 1

KONUK YAZAR | Atatürk Araştırmacısı Ahmet Gürel, Cumhuriyet Ege için yazdı...

İZMİR / Cumhuriyet

“Dünya Emekçi Kadınlar Günü”, Amerika’daki pamuk işçisi kadınların, 8 Mart 1875 tarihindeki direnişleriyle başlamıştır. ‘Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ olarak günümüzde de kutlanan bugünün, nasıl geliştiğini gözden geçirelim:

8 Mart 1875 tarihinde, Newyork’taki tekstil ve pamuk işçisi kadınlar, eşit işe eşit ücret, eşit iş koşulları ve eşit zaman isteğiyle, fabrikalarında eylem yapmışlardır. Bu eylemde, 100’ü aşkın emekçi kadın hayatını kaybetmiştir.

1910 yılında, Kopenhag’da ‘Sosyalist Kadınlar Kongresi’ yapıldı. Bu kongreye 110 kadın delege katılmıştır. Bu delegelerden, Clara Zetkin ve Alexandra Kollontay, 8 Mart’ı ‘Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ olarak kutlamayı önerirler. Öneri kabul edilir ve ‘8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ adıyla kutlanmaya başlanır.

Cephane Yapan Kadınlar

Doğu Dünyasında yapılan ilk toplumsal kadın hareketi Uşak’ta 13 Mart 1908 tarihinde gerçekleşmiştir. "Tarak Yağması” adını alan bu hareket, Osmanlı’nın bitişine neden olan en büyük grevlerden biridir.

8 Mart’ın ‘Dünya Kadınlar Günü’ olarak Birleşmiş Milletler tarafından kutlanması, ilk defa 1975 yılında gerçekleştirilmiştir.

Türkiye’de ise 8 Mart, ilk kez 1921’de, Cemile Rahime ve Naciye Hanım’ların önderliğinde, Ankara’da kutlanmıştır. O tarihte Türkiye’de kadınları neyle meşguldü?

O yıllarda, vatan emperyalist ülkeler tarafından işgal edilmiş ve Yunan askerleri Ankara’ya kadar yaklaşmıştı. Kadınlarımız tarlada ve cephede erkeklerinin yanındayken, çoğunlukla şehirlerdeki kadınlarımız kafes arkasındaydı. Birkaç aydın kadınımızı İzmir’in işgali sırasında İstanbul’da yapılan mitingde konuşma yaparken görüyoruz. Bunlar; 22 Mayıs 1919’da Sultanahmet Mitinginde 200.000 kişi önünde konuşan Meliha Avni ile 13 Ocak 1920’de, yine Sultanahmet’te, 150.000 kişiye konuşan Halide Edip’tir.

Milli Mücadele hazırlıkları yapılırken, Sivas Valisi Reşit Paşa’nın eşi Melek Reşit Hanım’ın kurduğu ‘Sivas Kadınları Ülkeyi Savunma Derneği’nin de bu mücadele içindeki önemi büyüktür. Kurtuluş Savaşı sırasında birçok Türk kadınını cephede ya erkeklerle birlikte savaşırken, ya da kağnı kollarında mermi taşırken görürüz. Erzurum’un simgesi olan mücahit kadın ise Kara Fatma’dır. Erzurum kahramanı Kara Fatma’nın gerçek adı Fatma Seher’dir. Kara Fatma, Mustafa Kemal’den aldığı talimatla İzmit’te çete kurup, Milli Mücadeleye katılır. Çete Reisi olan Kara Fatma’nın anılarında; “Kadın mücahitlerin yirmi sekizi şehit düştü, geriye kalan on sekiziyle de I. ve II. İnönü Savaşları’na katıldık” demiştir.

1921 yılında Büyük Millet Meclisi’nce Çavuşluk rütbesi verilen Kara Fatma, başarılarından dolayı üsteğmen rütbesine terfi eder. 10 Eylül 1922 tarihinde birliğiyle Bursa’nın kurtuluşuna katılmıştır. Kendisine hizmetinden dolayı üsteğmenlik maaşı bağlanmıştır. Fakat o, bağlanan maaşı kabul etmemiştir. 1944 yılında bu olayı, şu sözlerle anlatır:

Vatanın büyük kurtarıcısı Ebedi Şef’in layık olmadığım büyük iltifatı beni son derece sevindirmişti. Esasen bütün emel ve arzum, yapmış olduğum hizmetten hiçbir menfaat beklememekti. Bu itibarla taltif edilmiş olduğum rütbenin karşılığında verilecek maaşı, Kızılay’a terk etmekle son vazifemi yaptım."

Atatürk’ün, 30 Mart 1923 Konya yaptığı konuşma ile makalemin ilk bölümünü bitiriyorum:

"Dünyada hiçbir milletin kadını, ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını gibi emek verdim diyemez. Belki erkeklerimiz memleketi istila edenlere karşı süngüleriyle düşmanın süngülerine göğuslerini germekle düşman karşısında hazır bulundular. Fakat erkeklerimizin teşkil ettiği ordunun hayat kaynaklarını kadınlarımız işletmiştir. Çift süren, tarlayı eken, ormandan odunu, keresteyi getiren, aile ocaklarının dumanını tüttüren, bütün bunlarla beraber sırtıyla, kağnısıyla, kucağındaki yavrusuyla yağmur demeyip, kış demeyip, sıcak demeyip cephenin harp malzemesini taşıyan hep onlar, hep o yüce, o fedakâr, o ilahi Anadolu kadınları olmuştur. Bundan ötürü hepimiz, bu büyük ruhlu ve büyük duygulu kadınlarımızı şükran ve minnetle sonsuza kadar aziz ve kutsal bilelim” Saygı onlara…

11 Mart 2024

Ahmet Gürel

ADD Genel Başkan Baş Danışmanı