Yapay zekada ahlak ve kant makineleri

Otonom bir yapısı olmayan makineler için bir ahlaktan söz edebilir miyiz?

Ayşe Acar

“Ahlaklı bir yazılım mümkün müdür?” Bu soru makine etiği çalışmalarında gündeme gelen bir sorudur. Çalışmalarda filozof Kant’ın da ismi geçmektedir.

Kant’ın ismini makine etiğinde gündeme getiren “goodbot” ve “liebot” isimli yazılımlarıdır. Goodbot (bir sohbet botu) 2013’te yılında prototipi geliştirilen yalan söylememeye kodlanmış bir yazılımdır. 2016’da üretilen Liebot ise yalan söyleyen bir yazılımdır. Liebotlar “Münchausen makineleri” olarak anılırken Goodbotlar “Kant makinesi” olarak anılır.

Doğal dil sistemleri aracılığıyla oluşturulan çevrimiçi medya, web siteleri, otomatik olarak yapılan anlaşmalar gibi örnekler bu sistemlerden edinilen bilgilerin güvenilir olup olmadığı meselesini de beraberinde getirir. Güvenilir sistem oluşturma önerileri arasında yer alan Kant makineleri, Kant’ın ahlak anlayışından hareketle gündeme getirilmiştir.

Kant’ın ahlaklı insan için yaptığı betimleme bize, “öyle davran ki davranışların evrensel bir yasa gibi vaaz edilsin, insanlığı araç olarak değil amaç olarak gör” der. İnsan olmanın çıtasını oldukça yüksekte tutan bu anlayış Kant’ın onu vaaz ettiği günden beri eleştiriye tabi tutulmuştur. İnsanın böyle pirüpak davranamayacağı, sadece bir akıl varlığı değil aynı zamanda bir içgüdü ve duygu varlığı olduğu nefret, hırs gibi duyguların da insanın doğasına ait olduğu söylenmiş ve bu nednele Kant ahlakının insanlarda geçerli olmayacağı ifade edilmiştir.

AHLAKLI MAKİNELER MÜMKÜN MÜ?

Peki insana uygulanamayan bu model makinelere uygulanabilir mi? Thomas M. Powers başta olmak üzere modelin yapay zekaya uygulanabileceğini savunan akademisyenler bulunmaktadır. Onlara göre Kant’ın sunduğu etik anlayış yargı için hesaplamalı bir yapı sunduğundan makinelere uygulamak mümkündür.

Bu görüş bize kabaca şunu söyler: Aristoteles'in dediği gibi insanlar irade zayıflıklarından mustariptirler fakat bu sorun makinelerde bulunmamaktadır. Makineler istikrarlıdır, insanların tersine aynı sorunla iki kez karşılaştıklarında aynı kararı verirler. İnsanlar gibi gelgit akıllı değildir. Kant’ın ahlak yasası bireysellik içermez, bu bir avantajdır.

Fakat makineler açısından şöyle bir sorun bulunur, makineler henüz kendilerine evrensel bir yasa uygulayacak otonomide olmadıkları için Kant’ın ahlak yasası insanlar aracılığıyla ancak makinelere uygulanabilmektedir. Fakat uygulama böyle olduğunda da Kant’ın ahlak yasasının dışına çıkılmış olur. Çünkü Kant’ta bir ahlaktan söz edebilmek için özgür bir bireyden öncelikli olarak söz etmemiz gerekir. Özgür, özerk, otonom olmayan bir bireyin ahlaklı olduğunu zaten söyleyemeyiz.

Fakat uzun zamandır makineler için otonom kavramı kullanılmakta. Bu nasıl bir otonomidir? Kesinlikle sözde bir otonomidir. Makineler daha dünyada olduklarının farkında olmayan kapalı sistem diyebileceğimiz otonom oluşla uzaktan yakından ilgisi olmayan yapılardır.

Kant, modern Aydınlanmanın başat filozofudur. Onun “Aklını kullanma cesareti göster” sözü modern aydınlanmanın mottosu olan bir sözdür. Her insanda akıl bir potansiyel, bir yeti olarak vardır ama her insan aklını kullanmaktadır, diyemiyoruz. Akıl Kant’ta kullanıma girdiği an özgürlüğü gündeme getiren bir yetidir ancak özgür insanların aklı faaldir.

Özgürlük, ahlak ve aklı birbiriyle ilişki içinde gündeme getiren filozofun ahlaktan kastettiği şey Kant Makineleri tartışmasıyla gündeme getirilen ahlak anlayışı değildir. “Kant Makineleri” isimlendirmesiyle Kant Felsefesinin dışına çıkılmış hatta bu felsefe deforme edilmiştir.

Kant, yapay zeka çalışmalarında yalnızca etik tartışmalarda değil makinelerde insan düzeyinde bir bilinç oluşturmak için de gündemde olan bir filozoftur.