Yalı Çapkını dizisinin Fuat'ı, Doğukan Polat'tan çarpıcı açıklamalar: Üç yılım dağlarda geçti
Reyting rekorları kıran Yalı Çapkını’nın Fuat’ı Doğukan Polat’la sırf oyunculuğa değil sanatın her alanına dokunduk.
Deniz ÜlkütekinCuma akşamlarının televizyonda en ilgi çeken yapımı olan Star TV dizisi Yalı Çapkını’na farklı bir boyut katan Fuat’a yaşam veren Doğukan Polat, tam anlamıyla bir sanat ve doğa âşığı. 16 yaşından beri setlerde olan Polat’la hem oyunculuk geçmişini hem de sanatın farklı dallarına ilgisini konuştuk.
- Yalı Çapkını izleyiciden beklenmedik derecede büyük bir ilgi gördü. Bu işin bir formülü yok elbette ama siz bu ilgiyi neye bağlıyorsunuz?
Senaryoda yaratılan dünyanın incelikli ve kaliteli bir şekilde izleyiciye aktarılması seyircide bir karşılık buluyor sanıyorum. Her birimiyle iyi kurulmuş bir takım, izlenir bir iş ortaya koyuyor, biraz da şans...
- Dizi projesi ve Fuat önünüze geldiğinde ne hissettiniz? Karakterle nasıl bir bağ kurdunuz?
Öncelikle kendi canlandırdığım Fuat karakterinin özelliklerini okudum. Giyim kuşamı, hırsları, çevresi, ailesi... Hikâyede kendi ile ilgili çatışmalarını çok sevdim. Sonrasında tüm dizideki karakterlerin aynı incelikle yazıldığını görünce daha da sevdim. Çünkü izleyecek çok fazla hikâye vardı.
- Yer aldığınız yapımlara bir yandan yönetmen gözüyle de bakıyorsunuz gibi bir izlenim edindim. Doğru mu bilmiyorum ama bu açıdan rol verdiğiniz karakterleri yorumlarken öykünün bütününe olan katkısını da düşünüyor musunuz?
Ne güzel bir izlenim, çok sevindim. Kesinlikle o gözle de bakıyorum, hatta bir yapımcı gözüyle de değerlendiriyorum çünkü yönetmenlik ve yapımcılık bir nevi oyun kuruculuk demek. Aslında senaryoları okurken bu farkındalık işime daha çok yarıyor. O zaman hem işin bütününü hem de oynayacağım karakterin hikâyeye etkisini daha iyi anlama imkânım oluyor. Bu bakış açısı oluşabilecek bazı sorunları da kişisel algılamamamı sağlıyor.
ELEKTRONİK BEKTAŞİ NEFESİ
- Bildiğim kadarıyla taklit, insanları güldürmek ve şarkı söylemek gibi sahne sanatlarına yönelik pek çok farklı becerisi olan bir oyuncusunuz. Çevrenizdekiler sizinleyken herhalde pek sıkılmıyorlardır.
Arkadaşlarımla vakit geçirmek zaman zaman çok iyi geliyor. Özellikle arkadaşlığın birbirine ilham vereni, birbirini teşvik edeni, içindeki potansiyeli ortaya çıkartmanı sağlayanı çok kıymetli. Müzik, fotoğraf, video art üretim yaptığım sanatın ayrı kolları. Geçtiğimiz yıl sanatçı dostum Kerkayas ile birlikte sözleri Kul Himmet’e ait olan “Ali’yi Gördüm Ali’yi” adlı Bektaşi nefesini elektronik bir altyapıda yaptık. Birçok insandan beğeni aldı. Sırada yeni bir düzenleme var, 2023 başlarında dinliyor olacağız.
‘ÜÇ YILIM DAĞLARDA GEÇTİ’
- İlk işinizdi sanırım Nefes ve tam anlamıyla kült bir yapımdı. O dönemde belli farklı nedenlerle de gündemde yer almıştı. O yapımın kariyeriniz için önemi nedir ?
Nefes kariyerimin ilk projesi, kamera karşısına ilk kez orada geçtim bu da benim için oldukça kıymetli. 16 yaşında başlamış olduğum film 19 yaşına geldiğimde sinemalara girmişti, haliyle üç yılım dağlarda ve yaylalarda geçti. O günleri unutamıyorum. Çok kıymetli dostlar edindim, benim için açık bir okul gibiydi.
‘ŞEHİRDE HEP BİR UĞULTU VAR’
- Doğa tutkusunu fotoğrafla birleştiren bir insansınız. Doğayla nasıl bir ilişkiniz var ve bu kadraja nasıl yansıyor ?
Doğada olmak inanılmaz iyi hissettiriyor, şehirde zaman çok hızlı akıyor ve hep bir acele içinde oluyoruz. Bu da insana inanılmaz bir stres yüklüyor, şehirde günde bir tane işimizi halledebiliyorsak ne âlâ. Hep bir uğultu var gibi. Ama bir kampa gittiğimde kendimi daha verimli hissediyorum. Doğada çektiğim fotoğraflar ve videolar az da olsa o dinginliği yaymak ve bulaştırmak amaçlı. Bunları da belli bir estetikte ve yaratıcılıkta sunmaya çalışıyorum.
İZ BIRAKAN FİLMLER
- Son zamanlarda izlediğiniz iyi filmlerden bir liste yapacak olsanız hangilerine yer verirsiniz?
Son zamanlarda izlediğim değil de sevdiğim birkaç filmi söyleyeyim. Bu filmleri bana ilham verdikleri, etkisi altında bıraktıkları ve kendimle daha güçlü bir ilişki kurmamı sağladıkları için seviyorum.
- Incendies – Dennis Villeneuve
- Burning – Lee Chang- dong
- Close Up – Abbas Kiarostami
- Anarchic Harmony – Koray Kaya
- Muhsin Bey – Yavuz Turgul
- Uzak – Nuri Bilge Ceylan
- La Haine – Mathieu Kassovitz
NİKLAS PASCHBURG VE NEŞET ERTAŞ
- Müziğe ilgili birisi olarak Spotify listenizin ilk sıralarındaki parçaları da merak ettim…
Son beğenme listemde bu parçalar yer alıyor:
- Tuur mang Welten – Niklas Paschburg
- Late – Nils Frahm
- Tears Transformig – Tord Gustavsen Trio
- Fantasi in F Minor, Op.103, – Franz Schubert
- Kar mı Yağmış – Neşet Ertaş
- Ay Yüzlü Sevgili – The Secret Ensemble