Uzmanlara göre zekâ testleri çocuklara zarar verebilir

Uzmanlara göre sadece merak nedeniyle yapılacak testlerin sonuçları çocuklara zarar verebilir. İstenilen sonuç çıkmazsa hayal kırıklığı yaşanır, tersi olursa çocuktan beklenti artar ve üzerinde baskı oluşturur.

Figen Atalay

Anne-babalar çocuklarının zeki olmasını ister ve çoğu öyle olduğunu da düşünür. Çocuğun yaşının gereği olarak yaptıkları ve söyledikleri, kimi zaman “üstün zekâ belirtisi” olarak görülür. Oysa örneğin çocuğun 5 yaşında okuma yazmayı öğrenmesi normal bir zekâ belirtisidir.

Hemen tüm çocukların bebeklikten itibaren teknolojik cihazlara duyduğu yoğun ilgi ve bu alandaki becerileri de aynı şekilde üstün zekâ göstergesi değildir.

Ancak her toplumun yüzde 2’sinin üstün zekâlı olduğu varsayıldığına göre Türkiye’deki çocukların bir kısmının da zekâsının ortalamanın üstünde olduğunu biliyoruz.

Kimi anne-babalar üstün yetenekli olduğunu düşündükleri çocuklarının zekâsını belgelemek için zekâ testi yaptırmak ister. Uzmanlara göre sadece merak nedeniyle yapılacak testlerin sonuçları çocuklara zarar verebilir. İstenilen sonuç çıkmazsa hayal kırıklığı yaşanır, tersi olursa çocuktan beklenti artar ve üzerinde baskı oluşturur.

Bir çocuğun zekâ testi sonucunda puanının yüksek çıkması, aileyi çeşitli arayışlara itebilir ve bu da uyumsuzluk, mutsuzluk ve başarısızlığa neden olabilir. Çocuk çok zekiyse ve okulda bir sorun yaşamıyorsa teste de farklı arayışlara da pek gerek olmayabilir.

Anne-babanın yapması gereken çocuğu iyi gözlemleyerek yolunu açmak, ilgi duyduğu, yeteneği olduğu düşünülen alanlarda desteklemek olmalı.

OYUN NE GÖSTERİR?

İlkokula okuma-yazma ve birçok beceriyi kendi kendine öğrenerek başlayan çocukların derste sıkılmaması, okuldan soğumaması için öğretmenlerin de farklı metotlar uygulaması işe yarayabilir.

Zekâ testi uygulama kararı bir uzman tarafından verilmeli. Test, çocuk okulda, evde ya da başka ortamlarda uyum ve davranış sorunları yaşıyorsa gerekebilir.

Zekâ testine, çocuğun olası bir öğrenme güçlüğünün saptanması nedeniyle de gerek duyulabilir üstün yeteneğinin belirlenmesi için de. Çünkü çocuklar her iki durumda da uyum ve davranış sorunları yaşayabilir.

Zekâ deyince akla hemen zihinsel yetenekler geliyor. Oysa “çoklu zekâ kuramı”nın yaratıcısı Prof. Dr. Howard Gardner’a göre zekânın farklı türleri bulunuyor.

Gardner, kendi web sitesinde oyun-zekâ ilişkisi ve testlerle ilgili sorulara şu yanıtı veriyor:

“Oyunlar çocuğun neyi sevdiğini gösterebilir ancak hangi alanlarda yetenekli olduğunu göstermeyebilir. Ayrıca özellikle küçük çocukların zekâları oldukça değişkendir. Çoktan seçmeli testler, farklı zekâları etkili bir şekilde ortaya çıkaramaz. Bunun için doğrudan yeteneğe bakmanız gerekir. Örneğin uzaysal zekâyı test etmenin yolu, bir kişinin yabancı bir bölgede dolaşmayı hızlı bir şekilde öğrenip öğrenemeyeceğini görmektir. Bedeninizin ve onun seçeneklerinin farkında olmanın, bedensel-kinestetik zekânın özü olduğunu söyleyebilirim. Ancak okullar ve ülkeler, dilsel ve mantıksal-matematiksel zekâ dışındaki zekâlara ne kadar dikkat ettikleri açısından büyük farklılıklar gösteriyor.”

GARDNER’IN 8 ZEKÂ TÜRÜ

  • Sözel zekâ
  • Mantıksal - Matematiksel zekâ
  • Görsel zekâ
  • Bedensel - Kinestetik zekâ
  • Müziksel zekâ
  • Kişisel zekâ
  • Sosyal zekâ
  • Doğa zekâsı