Ünlü fotoğrafın öyküsü: Bulutlarda Atatürk

Anıtkabir’e giden hemen herkesin dikkatini çekmiş olan fotoğrafın çekilme öyküsü de tıpkı fotoğrafın kendisi gibi şaşılacak tesadüfler ve ilgi çekici olaylar sonucu gerçekleşti.

Tolga Aydoğan

Geçmiş yıllarda evlerde, okullarda ve devlet kurumlarında sıklıkla görülen bu fotoğraf günümüzde de bilinirliğini korumaktadır. “Bulutlarda Atatürk” isimli bu fotoğrafta bayrak tutan gencin arkasında, bulutlarda beliren bir Atatürk silueti dikkat çeker. Birçoğumuzun gördüğü bu fotoğrafı çeken kişinin kim olduğu ise hiç bilinmez.

Yozgat Lisesi’nde resim öğretmeni olarak görev yapan Mustafa Kemal Aydoğan, 7 Kasım 1953 Cumartesi günü okula gitmek için evden ayrılırken bir an duraksar. Fotoğraf makinesini yanına almadığını fark eder. Geri döner, çalışma odasında özenle sakladığı Rolleiflex marka makineyi alır ve hızla okula gider. O yıllarda cumartesi günleri de yarım gün ders yapılmaktadır. Sonrasında da ise İstiklal Marşı okunarak bayrak töreni düzenlenir. İşte o gün Mustafa Kemal Aydoğan derslerine girer ve bayrak töreni için öğrencilerle birlikte okulun bahçesine çıkar.

Törende bayrağı tutması için Güngör Bayer adlı öğrenci görevlendirilir. Okul müdürü Rıfat Büke ise gencin yanına geçer ve İstiklal Marşı öncesi bir konuşma yapar. Tam bu sırada Aydoğan bulutlarda oluşan Atatürk siluetini fark eder. Bu anı ölümsüzleştirmek ister, koşarak okula girer. Fotoğraf makinesini alarak bahçeye çıkar. Bu sırada İstiklal Marşı öğrenciler tarafından coşkuyla okunmaktadır. Aydoğan törenin başladığını fark edince durup durmamak arasında kararsız kalır. Gözlerini bulutlara diker. Rüzgâr, bulutlardaki silueti değiştirmektedir. Törenin bitmesini beklerse siluet tamamen bozulacaktır. Bu nedenle koşarak en uygun açıyı yakalamaya çalışır. Bir an tökezleyerek yere düşer. Hemen doğrulur ve sonunda bu anı ölümsüzleştirir.

Aydoğan törenin ardından eve gider. Kısıtlı olanaklarla oluşturduğu karanlık odaya girerek filmi banyo eder. Yüzünde bir gülümseme belirir. “Bulutlarda Atatürk”ü çekebilmiştir. Makineyi almak için okula girmesi ve tökezleyerek yere düşmesi nedeniyle zaman kaybı yaşamış, bulutlardaki figürünün çene kısmında bir çıkıntı oluşmuştur. Yine de fotoğraf Atatürk’e çok benzemektedir.

ONUN HUZURUNDA

Üç gün sonra 10 Kasım 1953 günü Ankara’da görevlendirilir. Etnografya Müzesi’nde bulunan ulu önderin naaşı, yapımı tamamlanan Anıtkabir’e nakledilecektir. Her ilden vatan toprağı Anıtkabir’e götürülürken Yozgat’ı temsilen oluşturulan heyette o da yer almaktadır. Bu onurlu görev sırasında da yine fotoğraf makinesi yanındadır. Ulu önderin naaşı ebedi istirahatgâhı olan Anıtkabir’e nakledilirken tarihi anları kayda alır. Ardından da fotoğrafları Anıtkabir Müzesi’ne armağan eder.

NASIL YURT GENELİNDE TANINDI?

Fotoğrafın yurt genelinde tanınması ise 1954’te olur. Mustafa Kemal Aydoğan, nisan ayında Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde bir fotoğraf sergisi açar. Dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar da sergiyi ziyaret ederken fotoğrafla yakından ilgilenir. Böylece fotoğrafa ilgi bir anda artar, basında yer almaya başlar. Gazeteci-yazar Aka Gündüz, TRT Ankara Radyosu’nda fotoğraftan söz ederken dönemin ünlü gazetecilerinden Şemsi Belli, Aydoğan ile görüşerek haberini yapar. Büyük talep gören fotoğraf 100 bin adet basılarak yurdun en ücra noktalarına bile gönderilir. Yıllarca Anıtkabir’de sergilenen fotoğraf günümüzde sergi kısmından arşiv kısmına alınmıştır.

İSMİ AYNI

1920 doğumlu Mustafa Kemal Aydoğan tesadüf eseri ulu önder ile aynı ismi taşır. 14 yaşında Sivas Öğretmen Okulu’na yatılı olarak girerken 16 yaşında mezun olarak Erzurum’da sınıf öğretmeni olarak görev yapar. 18 yaşında Ankara’da Zir (Yenikent) ilçesinde çalışır. Sonrasında Ankara Kalesi eteklerindeki Necatibey İlkokulu’nda sınıf öğretmeni olur. Resim yeteneğinden dolayı Gazi Eğitim Enstitüsü’ne girerek resim öğretmenliği bölümünde okur.

1940’ların başlarında Elmadağ Barut Fabrikası İlkokulu’na resim öğretmeni olarak tayin edilir. Bu dönemde Ankara’daki entelektüellerle de dostluk kurar. 1947’de Yozgat Lisesi’nde görevlendirilir. 1960’ların başında tekrar Ankara’ya dönerek TED Koleji, Mimar Kemal İlkokulu, GOP Ortaokulu’nda resim öğretmenliği yaparak emekli olur. Son yıllarını ise İzmir’de geçirir ve Ocak 2017’de ardında yetiştirdiği binlerce öğrenciyi ve bu manalı fotoğrafı bırakarak 97 yaşında aramızdan ayrılır.