‘Teşekkürler büyükanneciğim’
Baba Sahne’deki taxim oyunuyla tiyatro sahnesine adım atan Felicia Sağnak, büyükannesinden gelen mutlluk mirasını bizimle paylaştı.
Deniz ÜlkütekinBaba Sahne’de ikinci sezona giren Taxim oyununa bu sezon katılan ve ilk tiyatro deneyimini Şevket Çoruh, Ozan Güven gibi isimlerle aynı sahnede yaşayan Felicia Sağnak başarılı oyunculuğu kadar çok kültürlü yaşamıyla da ilgi çekici ve sıra dışı bir insan. Kendisinden yaşamından ilginç anları, mesleki hedeflerini ve isminin anlamını dinledik.
- Taxim ilk sahne deneyiminiz. İkinci sezonda kadroya katıldınız. Lisede tiyatro eğitimi almışsınız. Tiyatroda yer alma hedefiniz ve isteğiniz var mıydı?
Özel eğitim aldığım hocalarım tiyatro oyununda rol almam için beni oldukça teşvik etti. Konservatuvar okumak için hazırlık sürecinde olduğum bir dönemdi. Tamamen buna odaklandığım dönemde Yıldız Kenter’in belgeselini izlerken beğendiğim oyuncuların tiyatro yaptığını görmüştüm ve “Keşke ben de onlar gibi bir deneyim yaşayabilseydim” dediğim günün ertesi sabahı Taxim oyununun teklifi geldi. İşin ilginç tarafı ise oyunun ilk sezonunda izlemeye gitmiştim, şu an ki rol aldığım karakteri izlerken “Acaba ben oynasaydım nasıl oynardım” diye sorup, kendimi hayal etmiştim sahnede. Galiba “manifest” yapmışım. (Gülüyor) Son görüşmenin ardından kadroya alındığımı öğrendiğimde ise hayalim gerçek oldu.
- Taxim, birbirinden çok farklı yaşamların kesişim noktasına odaklanıyor. Siz de bu karakterlerden birisiniz.
Bir araya gelmesi mümkün ama bir arada yaşaması imkansız olan on farklı insanın yolları bir anda hayatta kalma sınavına tabi tutulursa ne olur? Kişisel bencilliklerin ve önceliklerin kesiştiği arafın oyunu Taxim. Benim karakterim ise bir psikolojik danışman. Hayatta kalma sınavında daha sakin, bir arada hareket etmekten yana olan, haksızlığa karşı çıkan ve her olayın ardından mesleğinin verdiği özveriyle olaylara mantığıyla yaklaşan bir kadın...
- Oyunculukta adım adım ilerliyorsunuz sanırım.
Yeni oyuncuların genelde proje seçmesi pek mümkün olmuyor. Gelen tekliflerde olabildiğince birlikte çalışmaktan heyecan duyabileceğim insanların projelerinde yer almak asıl hedefim. Doğru proje ve karakter ile eşleşip bunu izleyiciye hissettirebilmek de önceliğim.
- Sizin gibi bir fiziğe sahip olan genç yaşta kadın oyuncuların rolleri zaman zaman sınırlı ve dar çerçevede kalabiliyor. Rol çeşitliliği açısından bir sıkıntı yaşadınız mı? Kamera önünde yeteneklerinizin tümünü gösterdiğinizi düşünüyor musunuz?
Rol çeşitliliği açısından kısıtlandığımı çok düşünmüyorum. Çünkü benim elimde olan bir durum bu. Deneme çekimlerinde ya da rol aldığım ve alabileceğim projelerde yeteneğimi ne kadar sergileyebilirsem rol çeşitliliğimin o kadar artabileceğine inanıyorum.
- İsminiz ilgi çekici sıkça da sorulmuştur. Herkes Moldova kökenli olduğunuz için isminizin Felicia olduğunu düşünüyor ama aslında bir dönemin ünlü şarkısı Felicita'dan geliyor. İsminizin veriliş öyküsü nedir?
Aslında babam İtalyan bu yüzden İtalyanca bir isim düşünüyorlarmış. Büyükannemin en sevdiği şarkıydı “Felicita”, ordan esinlenerek bana bu ismi vermek istemişler. Ondan kalan en güzel hatıralardan biridir bana. Çocukken neşeli ve uyumluydum. Altı yaşından beri profesyonel voleybolcu olma hayalim vardı. On yıl kadar da oynadım. Çocukluğumun çoğu bu yüzden spor ve eğitimlerle geçti.
- Mutlu musunuz?
Çooook. Küçük şeylerden bile mutlu olmayı başarabilen biriyim. İnsanlar isimlerinin enerjisini taşırmış. İsmimin anlamı mutluluk. (Gülüyor.) O yüzden yaşamımın her alanına yansıttığımı düşünüyorum. Teşekkürler büyükanneciğim.
ASKERİ DİSİPLİNLE YETİŞTİM
- Çok kültürlü bir ailede doğmuşsunuz. Moldova'nın Türk (Gagavuz) Bölgesi'nden misiniz? Siz altı yaşındayken anneniz babanızla ayrılıyor ve bir Türk ile evleniyor. Nasıl bir dönemdi? Türkiye'ye gelirken neler vardı aklınızda? Nasıl bir yaşantınız oldu?
Hayır, Gagavuz değiliz. Anne tarafım Ukraynalı. Büyükannem Moldova’da yaşıyordu. Annem bana hamileyken onu ziyarete gittiğinde doğum yaptığından dolayı Moldova’da doğdum ve bu yüzden bir süre orda yaşadık. Zaten çok küçük yaşta Türkiye’ye geldim bu sebepten adapte olmakta çok zorlanmadım. Dedem emekli albaydı. Bu yüzden biraz askeri disiplinle yetiştirildim. (Gülüyor.) Çocukken zorlanıyordum ama bu disiplinin hayatıma pozitif etkisi çok oldu. Türkiye’de yaşamaktan ve burada Türk kültürüyle büyümekten çok mutluyum.
SETTE KEYİF ALINCA
- Asıl hedefiniz modellikti sanırım. Oyunculuk nasıl yaşamınıza girdi?
Modellik yaptığım dönem bir sinema filminden teklif geldi. Sette çok keyif aldım ve oyunculuk mesleğiyle ilgili detaylı araştırmalara girdim. Sonrasında modellik kariyerimden vazgeçip gelen oyunculuk tekliflerini değerlendirip, eğitimler almaya başladım.