Tanrıların meydanı

Mardin yakınlarındaki Dara, çağlar boyu nesilden nesile aktarılan çok sayıda söylenceyi günümüze taşıyor.

Aylin Ayaz Yılmaz

Dara Antik Kenti, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde, Mardin yakınlarında yer alan önemli bir arkeolojik sit alanı. Bu antik kent, Mezopotamya'nın en eski yerleşim yerlerinden biri ve tarihi MÖ 3. yüzyıla kadar uzanıyor. Şunu diyebilirim: Petra’yı gördüğümde hayran kalmıştım. Dara’ya âşık oldum.

Dara, Bizans İmparatoru 1. Anastasius tarafından MS 505 yılında Persler’e karşı bir sınır garnizonu olarak kurulmuş. Bu nedenle askeri bir şehir olarak bilinmekte. Mezopotamya'nın önemli ticaret yolları üzerinde yer almış ve bu konumuyla tarih boyunca stratejik bir öneme sahip olmuş. Roma ve Bizans dönemlerinde Doğu'ya açılan kapı olarak görülmüş.

Çok bilinen Bizans-Pers savaşları sırasında da sık sık el değiştirmiş ve birçok kuşatma yaşamış. Özellikle 530 yılında Bizans generali Belisarius'un, Pers ordusuna karşı kazandığı Dara Muharebesi biliniyor.

Arkeolojik buluntulara gelince 1986 yılında başlayan kazılar, Dara'nın tarihi ve yapıları hakkında önemli bilgiler ortaya çıkarmış. Kazılar, Roma dönemine ilişkin yapılar, kiliseler, sarnıçlar ve kaya mezarları gibi birçok kalıntıyı gün yüzüne çıkarmış. Dara'nın güçlü surları ve savunma kuleleri, kentin askeri önemini vurguluyor. Sur kalıntılarını hâlâ görebiliyoruz.

Kentteki kazılarda yeraltı su sarnıçları, su kanalları, depolar ve mezarlar ortaya çıkarılmış. Bu yapılar, kentin su gereksinimini karşılamak ve kuşatmalara karşı dayanıklılığını artırmak amacıyla inşa edilmiş.
Bir kilise ve nekropol (mezarlık) bulunmakta. Özellikle nekropol alanı, bölgenin tarihi ve kültürel zenginliğini, su kanalları ve sarnıçlar da kentin su yönetimi konusundaki ileri düzey teknolojisini bize gösteriyor.

KENTİN MİTOLOJİK YÖNÜ

Dara antik kenti, yalnızca arkeolojik ve tarihi önemiyle değil aynı zamanda mitolojik anlatılarıyla da dikkat çekiyor. Dara'nın mitolojik tarihine yönelik çeşitli efsaneler ve hikâyeler bu antik kentin mistik havasını daha da güçlendiriyor.

- Kuruluş efsanesi: Dara'nın kuruluşuyla ilgili mitolojik öyküler arasında kentin adını Pers Kralı Darius'tan aldığına ilişkin anlatılar var. Buna göre Darius'un ordusu bu bölgeye geldiğinde burayı bir yerleşim yeri olarak seçmiş ve kenti kurmuş. Dara adı da Darius'tan gelmekte.

- Mitolojik savaşlar ve kahramanlar: Bazı efsaneler Dara'nın, Tanrılar ve yarı Tanrılar arasındaki savaşların sahnesi olduğunu anlatır. Bu savaşlar, kentin stratejik önemini ve mistik gücünü vurgulayan anlatılarla süslenmiş.

- Yeraltı dünyası ve ölüler diyarı: Dara'nın geniş yeraltı su sarnıçları ve mezarları, kentin ölüler diyarı ile olan bağlantısını simgeliyor. Yeraltı dünyası ile ilişkilendirilen mitolojik öyküler, kentin karanlık ve gizemli yönünü  de ortaya koyarken yeraltı sarnıçlarının ve mezarlarının, ölülerin ruhlarına ev sahipliği yaptığına inanılıyormuş.

- Mistik koruyucular ve Tanrılar: Bölgenin koruyucu Tanrıları ve mistik varlıkları olduğuna yönelik efsaneler de var. Bu Tanrılar, kenti düşmanlardan ve kötü ruhlardan koruyan ilahi varlıklar olarak betimleniyor. Özellikle su kaynaklarının ve sarnıçların koruyucuları halk arasında büyük saygı görürmüş.

- Kehanetler ve kutsal alanlar: Buranın antik dönemde kehanet merkezlerinden biri olduğuna ilişkin söylentiler de var. Kentte bulunan bazı kutsal alanların ve tapınakların kehanetlerde bulunmak için kullanıldığına inanılırmış. Bu kutsal mekânlar, mistik ritüellerin ve dini törenlerin merkezi olmuş.

RUHLARIN BACASI

Dara, Mardin'in tarihi ve kültürel zenginliğini keşfetmek isteyenler için mutlaka görülmesi gereken bir yer. Tarihi ve arkeolojik zenginlikleri ile ziyaretçilerine geçmişin izlerini sunan büyüleyici bir mekân. Kalbimi, minik heyecanları ile her gelen turiste göre farklı şiirler okuyup aldıkları bahşişle koşarak dondurma alan çocuklara bırakıyorum. Dara’nın “Ruhların Bacası”nda o çocuklara fotoğrafınızı çektirin çünkü bu olağanüstü görsel şöleni onlardan başkası gösteremez size. Sonra da kendinizi Dara sokaklarına atın.

ULAŞIM VE ZİYARET

Dara, Mardin kent merkezine yaklaşık 30 km uzaklıkta ve kara yolu ile kolayca ulaşılabiliyorsunuz. Biz Nusaybin yolu üzerinden vardık.