Sürdürülebilirliğin şifresi: Coğrafi işaret

Yerel ürün ve üretimlerin korunması aynı zamanda doğanın korunup sürdürülebilir bir ekonominin oluşmasına katkı sağlıyor.

Ayça Ceylan

Nasıl ki her insanın kendine özgü özellikleri varsa her yerin de kendine özgü bir florası bulunur. Bir bölgede bitkiler, tarım ürünleri, hayvan türleri, belirli zanaat dalları, yemekler gibi birçok başlık bir araya geldiğinde o bölgenin hem sosyokültürel belleği korunur hem de istihdam bağlamında finansal olarak da sürdürülebilirlik korunur.

Ne yazık ki 20. yüzyılın yarattığı küresel ölçekteki büyük büyüme hacminde herhangi bir türün ve nesnenin biricikliğine ilişkin duyarsızlık arttı ve 21. yüzyıla geldiğimizde durum farklı bir hal aldı.

Sosyal medyada yer alan kendinin en iyi versiyonu ol, biricikliğini hatırla, doğanın bir parçası olduğunu unutma gibi insana ilişkin cümleler aynı zamanda yerel, etik ve çevresel sürdürülebilirliğe verilen önemin de yükselişinin bir sonucu veya bu cümleler arttığı için çevre ile daha hassas bir denge çabası var da denebilir. Biraz tavuk mu yumurtadan yumurta mı tavuktan çıkar yaklaşımı var burada.

Belirgin bir niteliğini ve ünü bakımından bulunduğu yöre, bölge veya ülkeyle özdeşleşmiş bir ürünü ifade etmek için kullanılan “coğrafi işaret” günümüzde bir yörenin veya ülkenin sosyokültürel belleğini de korumak adına atılacak adımların başında geliyor. Özetle bu kavram biricik olanın öne çıkmasına, kültürün korunmasına, biyoçeşitliliğe ve GSYİH’ye katkı sunar.

Coğrafi işaretler, menşe ismi ve mahreç işareti olmak üzere ikiye ayrılır. Tarım, gıda, el sanatları, hayvan türleri gibi birçok alanda yer alır. Finike portakalından Taşköprü sarımsağına, Antep fıstığından Çorum leblebisine, Kalecik karası üzümünden Isparta gülüne kadar birçok ürün coğrafi işaret kapsamındadır.

YERELİ GÜÇLENDİRMEK

Gıda ve Tarım Örgütü’nün “Sürdürülebilirliği geliştirmek için coğrafi işaretleri kullanmak” başlıklı raporu bu konuda ufuk açıcı çalışmalardan. Raporda öne çıkanlar ise şöyle:

- Coğrafi işaretler, yerelin güçlendirilmesi için bölgesel süreçleri sürdürülebilir gıda sistemleri ile birleştirerek önemli bir kaldıraç görevi görür.

- Sürdürülebilirlik kapsamında ekonomik, çevresel ve sosyal sürdürülebilirliği destekler.

- Beslenme de dahil olmak üzere çevrenin korunması açısından coğrafi işaretlerin sürdürülebilirliği artırabileceği umut verici alanlar var. Bu alanlarda yerel paydaşlar ile kurulacak ilişkiler yerel sorunların belirlenmesinde temel rol oynar.

- Coğrafi işaretlerin benimsenmesi teşvik edilerek doğal kaynakları ve biyolojik çeşitliliği koruyan uygulamaların belgelendirilmesi teşvik edilir.

- Coğrafi işaret sistemleri yerel yönetişimi güçlendirir, kapsayıcılığı destekler ve yerel turizm sektörlerinde kadın ve erkek girişimciliğini teşvik eder. Böylece sosyal adalet, cinsiyet eşitliğini ve yerel geleneklerin korunmasını sağlanır.

Coğrafi işaretli ürünlerin kullanılması ve bunun yetiştirilmesine, üretilmesine yönelik desteklerin yöre, bölge ve ülke açısından yarattığı birçok yarar var. Geçen günlerde bu yazki pahalılığı ve artan inşaat sektörü ile dillerden düşmeyen Bodrum’da yetişen coğrafi işaretli bir ürünün hasadına katıldım.

BODRUM YEŞİLİ

Bodrum mandalini hem kokusuyla hem lezzetiyle hem de sosyokültürel,sosyoekonomik belleğiyle beni etkiledi. Pernod Ricard tarafından yaşama geçirilen “Bodrum yeşili” projesinde türü tükenme tehdidi altında olan coğrafi işaretli Bodrum mandalininin tarihsel ve kültürel önemini koruyarak sürdürülebilir bir şekilde üretimini ve kullanımını teşvik etmek amaçlanılıyor.

Her türlü içecekten salatalara kadar geniş bir kullanım alanı olan bu meyveyi “lime” ve “kumkuat (kamkat)” yerine denemenizi öneririm. Küresel ölçekte hem bir gereklilik hem de yükselen akım olan sürdürülebilir turizm açısından da bir yörenin coğrafi işaretlerine sahip çıkarak korunması önemli bir adım. Yoksa Bodrum'un yeşili yerini beyaza boyanmış betonlara bırakarak hem ekonomik değerini yitirecek hem de ülkemizin biyoçeşitliliğine büyük bir zarar verilmiş olacak.