Sude Belkıs: 'En önemlisi özgün olmak'

Yaratıcı, samimi, anı yaşayan bir karakter... Sude Belkıs Cumhuriyet'e konuştu.

Deniz Ülkütekin

Bugünlerde herhangi bir tanıdığınızdan duyabileceğiniz olası sorulardan bazıları şöyle: “Sude Belkıs’ı izledin mi?” “BelkısTv’yi takip ediyor musun?” Onu henüz tanımıyorsanız bile büyük olasılıkla yakından tanıyacaksınız.

İnternetin son dönemdeki en yaratıcı içerik üreticilerinden olan Sude Belkıs’ın ne yaptığını anlatmak zor. Bazen izleyicilerle birlikte kiralık ev bakıyor, bazen yayına bağlananların giysi kombinlerini yorumluyor, kimi zaman da interaktif bir öykü yazıyor.

Aslında işin sırrı da burada. O her haliyle kuşağının izlerini taşıyan ve izleyiciye güncel bir tonda seslenen bir karakter. Haydi kendisiyle tanışalım.

- Sude Belkıs Akgün nasıl Sude Belkıs oldu?

Aslında uzun zamandır sosyal medyada aktif olarak vardım. İçerik tarzım da yine aynıydı ama fazla kişiye ulaşmıyordu çünkü sürekli bir üretimim yoktu. Bir de çok görülmekten korkuyordum. Ailemden ve çevremden çekiniyordum. Biraz yasaklı bir yerdi kamera önü. Ama hep içimde olan bir şeydi bu alanda üretim yapmak. Aslında mesleğim reklamcılık ve yaratıcı yönetmenlik. Bu alanda çalıştıktan sonra aslında tecrübelerim ve cesaretimle başladım. Son üç yıldır yaptığım Twitch yayınlarında kitle bir araya toplanmış oldu. İçeriklerim bir forma girdi. Ben de o forma girdim.

- Herkesin mükemmel ve kusursuz görünmek için çabaladığı bir çağda, mükemmel olmayan bir karakteri mükemmel bir biçimde yansıtarak ortaya mükemmel bir iş çıkardınız. Kendiniz ve yarattığınız “BelkısTv" markası hakkında büyük laflar etmek istemediğinizi tahmin ediyorum ama birçok insana ilham veren ve bakış açılarını genişleten bir iş varken insan merak etmeden duramıyor. Gerçekten her şey kendiliğinde mi gelişti?

Teşekkür ederim. (Gülüyor) Kendiliğinden değil ama yolda gelişti. Yaptığım her işte, meslek hayatımda, sosyal hayatımda bazı prensiplerim ve huylarım var. En önemlisi özgün olmak. ‘’Dünyada her şeyi yaparım ama bir başkasının yaptığını yapmam’’ gibi büyük laflarım var kendimce. (Gülüyor) Bence BelkısTv, çok çok çok komik bir kanal değil ama özgün bir kanal. Yaptığım şeylerde insanların ilgisini çeken şey de bu diye düşünüyorum.

- İnternetten kiralık ev bakmanın başlı başına bir içerik olup çok izlenebileceğini düşünmek biraz toplum sosyolojisi bilmeyi ve emlak fiyatlarındaki artışı öngörerek bu konunun insanların en önemli sorunu haline gelebileceğini öngörme becerisi gerektirir diye düşünüyorum. Yanılıyor muyum?

Ev konusu benim daha 13-14 yaşlarından beri aslında ilgi alanımdı. Hatta “Emlak TV” diye bir kanal vardı, “Emlak Avcıları” diye programlar falan vardı onları izliyordum. Bence yalnız yaşama isteğiyle doğan bir şeydi bu. Çünkü aynı zamanda ev planları da çiziyordum. Sonrasında emlak sitelerinden hep evleri incelemeye başladım. “İleride büyüdüğümde nasıl bir evde oturabilirim” diye. İstanbulluyum, İstanbul’da daireleri ve semtleri inceleye inceleye hem o semtin sosyoekonomik durumunu çözüp hem de fiyatlar konusunda net bilgilerim oluşmaya başladı. Ve artık bu benim için bir hobi oldu. Bu içeriği pandemiden çok önce de yapmak istiyordum. İlgi çekeceğini biliyordum çünkü gizli bir sevdadır emlak.

HER ŞEY BİR HİKÂYEDİR

- Anında şarkı sözü uydurmak ve öykü oluşturmak gibi becerileriniz var. Bu becerilerinizden yalnızca birinin üzerine gitmek yerine hepsini alıp bir formata yedirmeyi niye tercih ettiniz?

Aslında her işimde çoklu disiplinli çalışıyordum. Ben öncesinde reklamcılık yapıyordum sonra tasarım ajansımızı kurduk. İşim yaratıcı yönetmenlik. Yani her şeyden yeteri kadar anlamak ve parçalardan bütün oluşturmak. Hikâye anlatıcılığı ve oluşturmaya gelirsek de her şey bir hikayedir. Hikâye anlatıcılığı yaratıcı sektörde her işin olmazsa olmazıdır bence. Tüm yeteneklerimi BelkısTv’de kullanabiliyorum.

- Duygu durumunuz yayınlara yansıyor mu? Yoksa enerjiniz düşük olsa bile insanların belli bir beklentisi olduğunu düşünüp yayın moduna mı geçiyorsunuz?

Aslında tam olarak ekrandaki gibiyim ama bazı insanlar ve ortama göre daha düşük bir modum oluyor. Moralim bozuksa da yayında bundan bahsediyorum genelde zaten bununla ve kendimle dalga geçiyorum.

- Çocukluk hayaliniz oyuncu olmaktı sanırım, kendinizi hayalinizi gerçekleştirmiş sayıyor musunuz?

Çocukluk hayalim oyuncu olmak değildi. (gülüyor) Müzik, oyunculuk, yönetmenlik, görsel sanatlar gibi birçok alanda bir şeyler yapmaktı. Aslında şu an sırayla hepsini gerçekleştirmeye çalışıyorum.

LAUBALİLİKLE SAMİMİYET KARIŞTIRILIYOR

- Başlarda farklı alanlarda ciddiye alınmayacağınızı düşündüğünüz için insanları güldürmekten çekiniyormuşsunuz sanırım. Bu durumla barıştınız mı?

İnsanları güldürmekten çekinmiyorum. (Gülüyor) Sadece samimi bir üslup ve komik olunca genel olarak insanların saygısız bir tavrı oluyor. Laubalilik ve samimiyet karıştırılıyor çoğu zaman. Bu da barışacağım bir durum değil ne yazık ki.