Sokak köpeklerinin enjeksiyonla öldürülmesini içeren yasa teklifi yürek sızlattı: ‘Katliama hayır’
Meclis'e sunulma aşamasında bile tartışmalara neden olan yasa tasarısının ne zaman çıkacağına ilişkin kesin bir tarih yok.
Sebla Didem KordaySokak köpekleri hakkında iktidar tarafından hazırlanan yasa teklifinin Meclis'e sunulacağının duyulmasıyla hayvan hakları savunucularından ve sanat camiasından tepkiler çığ gibi büyüdü.
İddiaya göre teklifin içeriği şöyle; sokak köpekleri toplatılıp barınaklara yerleştirilecek. Buradaki köpeklerin fotoğrafları çekilerek internet sitelerinde sahiplendirme ilanı yayımlanacak. 30 gün içinde sahiplenilmeyen köpeklerin uyutulması (iğne ile ilaç verilerek öldürülmesi) planlandığı iddia ediliyor. Uyutulan köpeklerden boşalan barınaklara alınacak yeni hayvanlar için de aynı süreçlerin işleyeceği öne sürüldü. Bunun üzerine Change.org'da “Katliama hayır” başlığıyla başlatılan kampanyayı, iki günde 100 binin üzerinde kişi imzaladı. Hayvan hakları savunucuları, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) önünde ve birçok ilde eylem yaptı. “Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi” çağrısıyla bir araya gelen hayvan hakları savunucuları, Meclis’e gelmesi beklenen düzenlemenin acilen geri çekilmesini istedi. Bir çok yurttaş ise söz konusu yasaya karşı çıktılarını belirten dilekçelerini CİMER üzerinden iletti. Hayvanları Koruma Kanunu'nun uygulanmadığını hatırlatan Türk Veteriner Hekimleri Birliği de (TVHB), yasa teklifi kabul edilirse uygulamayacaklarını açıkladı. Veteriner Hekimler Derneği de köpeklerin uyutularak katledilmesini içeren yasa teklifini “Çocuklar da ölmesin köpekler de” başlıklı yazılı açıklamayla eleştirdi. Çalışmanın yasalara aykırı olduğu belirtilen açıklamada, “Veteriner hekimlerin görüş ve desteklerinin alınmadığı hiçbir çözümün başarılı olacağına inanmıyoruz” denilerek çeşitli çözüm önerileri sunuldu. Ayrıca Areda Survey, geçen hafta 1800 kişiyle “Sokak Hayvanları” araştırması yaptı. Araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 53.7’si sokak hayvanlarının tehlikeli bulmuyor. Katılımcıların yüzde 40.5’i saldırgan köpeklerin barınaklara toplatılsın derken yüzde 35.6’sı bu hayvanların rehabilite edilmesi gerektiğini savunuyor. 29 Mayıs’ta İspanya'daki bir barınaktan açıklama yapıldı. Yetkililer, sahipsiz köpekler sorununa barınaklar, kısırlaştırma ve kontroller sayesinde çözüm bulunduğunu açıkladı.
İç acıtan yasa teklifini, İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi eski başkanı avukat Deniz Tavşancıl Kalafatoğlu ve Hayvan Hakları Federasyonu (HAYFED) İzmir il temsilcisi Seher Kul’a sorduk.
‘SADECE KANLI BİR DÜZENE GEÇİLECEK’
Hayvanları koruma yasasının uygulanmadığını söyleyen Kalafatoğlu, “Bu ülkede ilk defa hayvan hakları 5199 sayılı havanları koruma kanunuyla 2004 yılında güvence altına alındı. 2021’de ise yeni ek düzenlemelerle hayvan mal kapsamından çıkarıldı ve canlı olarak kabul edildi. Hayvana şiddet uygulayana hapis cezası getirildi. Ve hayvan haklarında bir çığır açıldı” dedi. “Bu iki yasal düzenlemeyi de bu günkü hükümet çıkardı” ifadelerini kullanan Kalafatoğlu şunları söyledi: “Ben gönülden inanıyorum ki bu yasal düzenlemeleri yapan bir hükümet bugün gelinen noktada bu hayvanları ölüme gönderecek bir yasal düzenlemeyi meclisten geçirmeyecek. Çünkü birincisi yasalarımıza aykırı ikincisi vicdanen ve ahlaken aykırı. Üçüncüsü kültürel anlamda tarihimizde sokaklarda hayvanlarla yaşamış bir topluma aykırı. Dinen bize emanet edilen canlara aykırı.”
21. yüzyılda öldürmenin bir çözüm olamayacağına dikkat çeken Kalafatoğlu, “Çünkü zaten bizim çözümlerimiz var. Yasamız da bunların hepsi yazıyor. Fakat yasa uygulanmadığı için bugün bu noktadayız. Belediyelerin bakım evleri yok. Belediyeler kısırlaştırmalarını yapmadılar. Belediyeler bu hayvanları beslemiyorlar. Görevlerini yapmayan belediyeler cezalandırılmıyor” diye konuştu.
"ÖLDÜREREK BİTİREMEYECEKLER"
Kalafatoğlu sözlerini şöyle noktaladı: “Kaçak üretime ve kaçak satışla mücadele edilmiyor. Sokaklara terkler için kimse ses çıkarmıyor. Günün sonunda da sorun oluyor. Bunu asla kolayı varken daha kanlı ve yanlış bir yola saptırmamak gerekir. Çünkü bir hayvanı uyutmak dedikleri eşittir öldürmek 3 bin - 4 bin TL, bir hayvanın kısırlaştırmak ise 500 TL. Çok daha maliyetsiz ve daha sonuç odaklı. Hayvanları yok etmek bir defa mümkün değil. Öldürerek bitiremeyecekler. Her zaman öldürecekleri yeni canlar olacak. Çünkü kaçak üretim kaçak satış devam edecek. Sadece kanlı bir yeni bir düzene geçilecek. ‘Bu düzenlemeler İngiltere ve İspanya’da uygulanıyor’ deseler de o ülkeler bunu değiştirmeye çalışıyor. Çünkü onlar da bu işin yürümediğini gördüler. Onların, cevap alamadığı için değiştirmeye çalıştıkları bir yasal düzenlemeyi biz niye almaya çalışıyoruz? Biz bize yeteriz ve biz bunu bugüne kadar da gayet güzel tüm dünyaya örnek olduk. Eğer dünya bizi kıskanıyorsa en çok bu hayvanlara olan merhametimizden kıskanıyordur, bunu da elimizden aldırmayız.”
"YAŞAM HAKKI KUTSALDIR"
HAYFED İzmir il temsilcisi Kul'da, “Erkekler tarafından katledilen kadınları düşündüğümüzde nasıl ki tüm erkekler yok edilmiyorsa birkaç olay nedeniyle tüm masum canları suçlayıp öldürmek insanlığa aykırıdır. Yaşam hakkı kutsaldır ve her canlının yaşam hakkı var” dedi. Devletin belli bir döngüde yaban hayvanlarına kuduz aşılaması yaptığına dikkat çeken Kul şunları söyledi: “Özellikle kırsaldaki köpekler kuduz gibi bir çok hastalığı taşıma riski olan yaban hayvanlarını yerleşim yerlerinden uzak tutuyor. Toplanmak istenen üstelik kuduz aşıları yapılmış tüm köpekler ortadan kalktığında, insanlarla yaban hayvanları arasındaki bariyer de kalkmış olacak. Bariyer kalktığında ise başka büyük sorunlar da katlanarak ortaya çıkacak.”