Sokak köpekleri hedefte
Havuz medyası sokak köpeklerine savaş açtı, amaç hepsini barınaklara toplamak.
Deniz YavaşoğullarıBizler, 21. yüzyıl değerlerine uygun bir hayvan hakları yasası beklentisindeyken, çıkan yasanın beklentileri karşılamaması bir yana, şimdi en önemli noktalarından biri olan 6. Maddeye savaş açılmış durumda.
6. Madde şehir içlerinde bakılan, beslenen köpeklerin dağ başlarına, şehir dışlarına veya ormanlara atılıp sürü oluşturulmasını engelliyor. Belediyelere "kısırlaştır ve yerine bırak" diyor. Cumhurbaşkanı, pitbull saldırısını bahane sunarak, sahipsiz hayvanlarının yeri barınaktır dediği zaman, 6. Maddenin değiştirileceği sinyalini verdi. Aynı gün, "sahipsizlerin sahibiyiz" etiketine 250 bin tweet atıldı.
Kutuplaşmanın son derece keskin olduğu Türkiye'de, birbirinden farklı siyasi görüşten insanların aynı çatı altında toplanabildiği belki de tek etiketti bu. Şimdi bu kamuoyu birlikteliğine karşın, açık ve net görünen bir algı çalışması yürütülüyor. Özellikle iktidar yanlı medyada köpeklere karşı tepki oluşturacak haberler yapılıyor. Amaç sokakta hayvan olmayacağına kamuoyunu ikna etmek.
Yüzlerce yıldır sokak hayvanlarıyla iç içe yaşama geleneğine sahibiz. Örneğin Avrupa'da, Amerika'da sokak hayvanı yok derler. Oysa oralarda, sokaklarda kedi kadar fareler gezinir ve halk bu duruma son derece alışkındır. Kedi ve köpek olmaması, dev farelere alan açmıştır. Fareler her yere girer çıkar, bunu fareleri kötülemek için değil, durumu anlatmak için yazıyorum. Biz, kedi ve köpeksiz şehir deneyimi daha önce hiç yaşamadık. Eğer olur da köpeksiz sokakların ardından kedilerin de ürkütemeyeceği dev fareler ortaya çıkarsa, köpeklere hijyen bahanesi ile katlanamayan kişilerin dev farelere katlanabileceğini hiç sanmıyorum. Sokak köpekleri konusunda sorunların yaşandığı bölgeler elbette var, sorunun kaynağı da her zaman yazılarımda belirttiğim gibi, kısırlaştırma yapmak yerine şehir içlerinden topladıkları köpekleri toplu olarak şehir dışlarına atan, onları insan bağlarından koparan, sürü oluşturan, nüfus artışına ön ayak olan belediyeler.
Şehir dışı yerleşim yerlerinde sorun olan sürü meselelerinin çözümü STK'lar ile düşünülebilir. İnsanların, isim verdiği, tasma taktığı, kısır, küpeli Karabaş'a, Fındık'a dokunmadan bir çözüm düşünülebilir. Ancak sokak hayvanları hepten barınaklara toplanmak isteniyor.
Diğer yandan Türkiye'deki 1390 belediyenin arasında, barınağı olan belediye sayısı 237! Bin küsur belediyede barınak bile yok, nasıl olacak bu iş? Şuraya da dikkat çekmek isterim, Cumhurbaşkanı "sokak hayvanları" tabirini kullandı, şimdilik köpekler hedefte, ancak her an kedilere de sıra gelebilir.
Sokak hayvanları, ülkemizin kendine has, sempatik bir özelliğidir, rengidir. Kısırlaştırma ve popülasyon kontrolü yapıldığı taktirde sorun yerine bir güzellik olarak kalırlar ve kalmalıdırlar da.
İyi pazarlar...