Şarkılar söylüyor çocuklar
Duygu kokan sözlerle Anadolu ezgilerinin buluşma öyküsünü anlatıyor Yeni Türkü. 40 yılı aşkın süredir kuşaktan kuşağa aktarılan, güncelliğini yitirmeyen grubun şarkıları bu kez de 22 farklı ses, 22 farklı yorumla “Zamansız”laştı.
Simay Gözener“Olmasa Mektubun”, “Yağmurun Elleri”, “Aşk Yeniden”... Kimi zaman kavuşmaların kimi zaman ayrılıkların tercümanı, kederde de neşede de anlamlanan şarkıların mimarı Yeni Türkü. Nesiller boyunca yeniliğini koruyan grubun kurucusu ve solisti Derya Köroğlu’la bir araya geldik. Müzikten Yeni Türkü’ye saygı için yapılan çok sesli “Zamansız” albümüne kadar pek çok konuyu konuştuğumuz söyleşiden geriye kalanlar...
Enstrüman seçimlerinden şarkı sözlerine, beslendiği toplumsal olaylardan hitap edilen kitleye kadar farklı bir yaklaşımı olan Yeni Türkü’nün öyküsü nasıl başladı?
"Müzikle haşır neşir olduğum, gitarı elime aldığım dönemlerde dünyada bir gençlik hareketi ve dünyanın değiştirilebileceğine yönelik büyük bir inanç vardı. 68 kuşağının estirdiği o güçlü esintiyle farklı müzikler yapılmaya başlandı. İlk önce Şili’de, Güney Amerika’da Nueva Canción, yani yeni şarkı akımı ortaya çıktı. 70’lerin o devrimci hareketlerinde Inti-Illimani’nin şarkıları, hepimizin söylediği şarkılar haline geldi. Bu akım, geleneksel müziği üzerine, yeni bir şeyler yapma fikrini anlatıyordu. Bütün dünyada daha devrimci kanattan gelen akıma biz de katıldık."
40 yılı aşkın süredir müzik yapıyorsunuz. Her dönemde de sizlere eşlik eden bir kitle yaratmayı başardınız. İnsanları bir araya getiren duygu ne sizce?
"Biz bir şarkı yapıyoruz, o eser dinleyiciyle buluştuğu an bizden bağımsızlaşıyor. Dinleyici onu kendiyle denkleştiriyor, tıpkı bir koku gibi... O kokuyu duyduğunuzda hatıralar canlanır ya müzik de hatıraları canlandırıyor. Bu yerleşme de kuşaktan kuşağa aktarılıyor. Özellikle 80’ler ve 90’larda büyümüş insanların ruhlarına işlemiş. Şimdi onların çocukları da şarkılarımızı dinliyor."
Kuşaktan kuşağa aktarılan şarkıların sözleri de özel tabii...
"O yıllar edebiyatın, şiirin çok önemli olduğu yıllardı. Her tarafımızdan şiirler dökülüyordu. Sözlerimizde simgesel anlatımlar çok. O simgeler herkesin hayatında farklı yerlere oturabilir. 12 Eylül’den sonra sözlerimizin yapısı herkesin çıkarım yapabileceği ipuçlarına dönüştü. "
GİZLİ KALMIŞ HAZİNE
Her fırsatta dile getirdiğiniz “imece” geleneğiyle şarkılar kuşaktan kuşağa aktarılsın diye sıcacık, yeni bir albümle karşımıza çıktınız. “Zamansız” nasıl doğdu?
"Üç sene önce bir arkadaşımızın önerisi ile ortaya atıldı “Zamansız”. Yeni Türkü’nün gizli kalmış hazineleri diyebileceğimiz şarkılarının farklı sesler tarafından yorumlanması hepimizi heyecanlandırdı. Cem Adrian, Kenan Doğulu gibi daha önce birlikte sahne aldığımız arkadaşlarımızla çalışma imkânı bulduk. Dinlemekten, söylemekten keyif aldıkları ve kendi hayatında anlamı olan şarkıları tercih etmelerini istedim. Ceylan Ertem “Rüzgâr”ı istedi. Kenan Doğulu, konserlerinde de söylediği “Yeşilmişik”i, Melek Mosso “Karanfil”i, Hayko Cepkin “Destina”yı yorumladı. Oyuncular da ses oldu. Ecem Erkek çok güçlü bir yoruma imza attı. “Olmasa Mektubun” onunla farklı bir anlam kazandı. Kendi seçtiği “Bahar Şarkısı” ise Mert Fırat’a çok yakıştı. Böylece 22 ses ve yorumla rengarenk bir skala oluştu. "