Sanatta kimlik doğrulaması

Sanat dünyasında son dönemde en çok ilgi çeken nesneler, bir yapıtın özgünlüğü ve gerçekliği hakkında kaynak oluşturan ve “provenance” adlı verilen belgeler.

Serra Rodoplu

Belirsiz zamanlarda özellikle finans alanında riskler arttığı dönemlerde, insanlar fırsat maliyetlerini düşünerek sağlam kurumlara ve yatırımlara yönelir. Araştırmalar, sanat eserlerinin, hisse senedi, bono gibi finansal seçeneklere göre daha düşük bir getiri sunduğu ve riskli olması sebebiyle, güvensiz bir yatırım seçimi olacağı konusunda görüşler paylaşıyor. Ancak sanat yapıtı, çoğu tüketim ürününe göre değerini uzun zaman korur ve uzun dönemde, olumlu bir getiriye sahip olur.

Sanat eseri alım kararı, finansal bir yatırım olarak değerlendirildiğinde, fırsat maliyetlerini göz önünde bulundurmak gerekir ve bu durumda önemli bilgi olarak eserlerin alım-satım tarihçesine ihtiyaç duyulur. “Provenance” ismiyle bilinen, sahiplik tarihini gösteren bu belgeler. Ekonomik olarak sıkıntıların yaşandığı bu dönemlerde daha da önem kazanır.

Sözlük anlamı “köken” olan “provenance” sözcüğünün sanat piyasasındaki karşılığı, eserin geçmişine ve özgünlüğüne dair sertifika belgesi olması. Bu belgeler galeriler arasındaki satış faturaları, sergi kataloglarındaki belgeler olabildiği gibi yapıtın yer aldığı mekan ve evlerdeki fotoğrafları veya yapıtın sanatçı ve eski sahipleri ile olan fotoğraflarına kadar çok farklı biçimlerde karşımıza çıkabilir.

Galerist Almine Rech’e göre; yeterli kaynak (provenance) yoksa yapıtın kimliğini doğrulanamaz ve seçkilere girmesini olumsuz etkiler. Bu durum aslında, bir yapıtın sanatçısı ve yaratım süreci kadar, arşivin önemini ve ekonomik bir değerinin olduğunu gösterir. Örneğin Diego Rivera'nın 1931 yılında imzaladığı MoMA Sergisi Nakliye/Envanter Sözleşmesi ya da Sol LeWitt’in imzalamış olduğu sergi fotoğrafları 4 bin 500 dolar değerinde satışa sunuldu.

YAPITIN ÖYKÜSÜ

Öyküsü, eserin değerini de etkilemektedir. Bir eserin önceki sahibi eserin kalitesini ve fiyatını belirlemede etkilidir. Sotheby's Başkanı, Genel Müdürü ve Dünya Çapında İş Geliştirme Başkanı Mari-Claudia Jiménez ise bazı alıcıların tanınmış koleksiyoncuların onay damgasına gereksinimi olduğunu söylüyor ve Sanat Danışmanı Andrea Crane’de bu düşünceyi destekleyerek.

“Sevilen ünlülerin, saygın sanatçıların veya müzelerin bir yapıt sahip olması, eserinin değerini önemli ölçüde artırabilir” diyor. Yani iyi bir kaynak ve köken bilgisi, sahada daha yeni olan, derinlere atlamak isteyen ancak seçimlerinden emin olmayan koleksiyoncular için güven verici bir etki yaratıyor.

Crane, son dönemlerde bu belgelere artan ilginin nedenini yalnız ekonomik gerekçelerle açıklanamayacağını söylüyor. İnsanların öykülerden etkilenmesinin çok önemli olduğunu ve “provenance”ın, bir nesnenin öyküsünü anlattığına dikkat çekiyor. Gerçekten de, arşiv belgeleri, uzak geçmişten çağdaş topluma kadar olan konuları izleyerek derin sosyal anlatıları ortaya çıkarma yeteneğine sahip. İnsanların değer verdiği nesneler, zaman değiştikçe kültürel kimlik kavramlarını iletir ve ortak insanlık bilincimizin hatırlatıcıları olma işlevi görür. Bu köken bilgisi, yapıtın tarihsel, sosyal ve ekonomik bağlamının yanı sıra zaman içindeki yazgısına da ışık tutar.