Robot sanatçı Ai-Da’nın tablosuna rekor fiyat

Yapay zekâ ve robotik teknolojinin sanat dünyasındaki yeni temsilcilerinden Ai-Da, son eseriyle sanat piyasasında önemli bir dönüm noktasına imza attı. “Dünyanın ilk ultra-gerçekçi sanatçı robotu” olarak tanınan ve Oxford’lu galerici Aidan Meller ile ekibi tarafından 2019 yılında geliştirilen Ai-Da, ismini matematikçi Ada Lovelace'dan alıyor.

Üzerinde bulunan gelişmiş kamera düzenekleriyle çevresini algılayıp analiz edebilen robot sanatçı, robotik kolu aracılığıyla izlenimlerini tuval üzerine aktarıyor. Bu özellikleriyle Ai-Da, sanat dünyasında benzersiz bir yere sahip. Fiziksel ve dijital dünyanın sınırları bulanıklaşırken Ai-Da’nın gerçek bir sanatçı mı yoksa kurgusal bir karakter mi olduğu tartışılan konular arasında.

GERÇEK Mİ KURGU MU?

Yapay zekâ sanatçısı Ai-Da’nın, bilgisayar biliminin öncülerinden Alan Turing’i konu alan “A.I. God: Portrait of Alan Turing (2024)” adlı eseri, 7 Kasım’da Sotheby’s müzayede evinde açık arttırmaya çıkarıldı. Makinelerin düşünme yeteneğini sorgulayan çalışmalarıyla tanınan Turing’in portresi, 1 milyon doların üzerinde bir fiyata alıcı bularak yapay zekâ sanatı alanında yeni bir rekora imza attı.

Bu satış, yapay zekâ tarafından üretilen sanat eserlerinin geleneksel sanat piyasasında giderek daha fazla kabul göreceğinin önemli bir göstergesi. Aynı zamanda yapay zekâ destekli sanat eserlerinin insan üretimleriyle rekabet edebilecek değerlere ulaşabileceğini de kanıtlıyor.

Ai-Da, 2022 Venedik Bienali’ne paralel olarak “Leaping into the Metaverse” isimli solo bir sergiye imza atmıştı. Sergi, insan ve yapay zekâ etkileşimini Alan Turing’den metaverse dünyasına uzanan geniş bir bakış açısıyla ele almıştı.

AZİZ PETRUS BAZİLİKASI ARTIK DİJİTAL DÜNYADA

Günümüz teknolojileri ile evimizden çıkmadan farklı ülkelerdeki kültürel mirası ayrıntılı biçimde keşfedebiliyoruz. Bu kapsamda Vatikan, dünyanın en önemli dini yapılarından biri olan Aziz Petrus Bazilikası’nın yapay zekâ destekli dijital modelini ziyaretçilerin erişimine sundu. Microsoft ve Fransız dijital koruma şirketi Iconem işbirliğiyle yaşama geçirilen proje, sanal ziyaretin yanı sıra yapının korunmasına da katkı sağlıyor.

2025’teki Kutsal Yıl (Jübile Yılı) öncesinde erişime açılan ve “La Basilica di San Pietro” ismi verilen proje kapsamında dron, kamera ve lazerler kullanılarak bazilikadan 400 binden fazla ayrıntılı görüntü alındı. Üç haftalık yoğun çalışma sonucunda elde edilen bu görüntüler sayesinde bazilikanın iç ve dış mekânları, mozaikleri, freskleri ve heykelleri dijital ortama aktarıldı.

Çevrimiçi ziyaretçiler, 4. yüzyılda inşa edilen bu kutsal mekânı keşfederken Pallia Nişi ve Papa III. Pavlus’un mezarı gibi özel bölümleri yakından inceleyebilecek. Platforma Vatikan’daki özel kiosklar üzerinden de erişilebilecek.

Projenin bir diğer önemli yönü, yapının bakım ve onarımında katkı sağlaması. Binlerce görüntünün analizi, kayıp mozaik taşlarını ve Roma mimarisinin önemli örneklerinden Archimedes spirali düzeninde renkli tuğlalarla bezeli bir tavanı ortaya çıkardı. Bu buluntular, restorasyon çalışmaları daha etkin bir şekilde planlanmasına olanak tanıyacak.

POMPEII’YE GÜNLÜK ZİYARETÇİ KOTASI

İtalya, kültürel bölgeleri koruma çalışmaları kapsamında yeni bir uygulama başlattı. Venedik’te her ziyaretçiden 5 Avro giriş ücreti alınmasının ardından Pompeii Arkeolojik Parkı yönetimi de arkeolojik bölgeyi ve mirasını korumak amacıyla benzer bir önlem aldı. 15 Kasım’da yürürlüğe giren yeni uygulama ile antik kenti günde en fazla 20 bin ziyaretçi gezebilecek.

MS. 79 yılında Vezüv Yanardağı’nın püskürmesiyle kül altında kalan ve bugüne kadar olağanüstü biçimde korunan antik kentin, artan turist baskısı altında zarar görmeye başladığı belirtiliyor. Yetkililer, ekim ayında Pompeii’yi tek bir günde 36 binden fazla kişinin ziyaret ettiğini bildirdi. Bu yaz ziyaretçi sayısı, bir önceki yıla göre yüzde 33.6 artarak dört milyon turiste ulaşmıştı.