Özgür olmak için cazı seçti
Aziza Mustafa-Zadeh ismi bugün caz müzik dünyasının en saygın isimleri arasında. Ancak Azerbaycanlı sanatçının hak ettiği konumu elde etmesi hiç de kolay olmamıştı.
Deniz ÜlkütekinAzerbaycan ezgileriyle caz müziği bir araya getiren Vakıf Mustafa-Zadeh’in kızı olarak 1969’da dünyaya geldi. Müzikle iç içe bir aileye doğmuştu ama yaşam o ve ailesi için hiç de kolay olmadı. Henüz 10 yaşında babasını kaybetti. Daha küçük yaşlarda başladığı müzik eğitimini sürdürmek için annesi ile Almanya’ya gitti. Siyasi çalkantılarla mücadele etmek zorunda kaldı.
Ülkesi Azerbaycan bağımsızlığını ilan ettikten sonra çıkardığı “Seventh Truth” albümünün kapak görseli “ahlaksız” bulundu. Ancak o hep müziğiyle birlikte yaşadı ve öyle konuşuldu. Bugün dünya müziğinin en bilinen temsilcilerinden birisi olan Aziza Mustafa-Zadeh, geçtiğimiz günlerde 7. Antalya Akra Caz Festivali’nde sahne aldı. 25 Temmuz’da da Harbiye Açıkhava Sahnesi’nde şarkılarını seslendirecek sanatçı ile keyifli bir sohbet yaptık.
- Trajik bir yaşamöykünüz var. Bu öykü müzisyen olma sürecinde seçimlerinizi nasıl etkiledi?
Her şey çok doğal bir şekilde kendiliğinden gelişti. Ailemdekiler müzisyendi, ben de olağanüstü bir müzisyen ailenin içinde doğdum. Çok erken yaşlarda şarkı yazmayı öğrendim, sahneye çıktım. Yani aslında seçim değil, doğal bir yoldu benim için müzisyenlik.
- Tür olarak neden cazı seçtiniz?
Nedeni özgürlük. O anda ne hissediyorsanız onu aktarma şansına sahipsiniz. Çok sevmeme ve çok güzel bir şey olmasına karşın klasik müzikte her şeyi öğrenmek zorundasınız. Caz müzikte her zaman kendimi buldum.
- Müziğinizin amacı hakkında ne söyleyebilirsiniz?
Barış ve sevgi. Çünkü müzik bağ kuran bir şey. Akıllı telefonlar değil, müzik. Cep telefonum var ama gerçek bağ, canlı müziktir. İnsanlar oturuyor, dinliyor, üzerine konuşuyor, birbirlerine bilgi aktarıyorlar. Eski güzel zamanlardaki gibi... Benim çocukluğumda, gençliğimde toplanıp kaset dinlerdik, eğlenirdik. O müzik dinleme yöntemi bence daha iyiydi, daha gerçekti.
- “Sevent Truth” albümü müzikal olarak büyük beğeni topladı ancak kapağı tartışma konusu oldu. Bu sizi üzmüş müydü?
Çok üzmedi. Fikir güzeldi, masalları müzikle birleştirmek istiyorduk. Bundan kimsenin böyle enteresan bir biçimde alınmasını beklemiyordum.
KALPTEN GELEN MÜZİK
- Aşık Veysel ve Zeki Müren hayranısınız. Neden?
Onların yaptığı her şey doğrudan kalplerinden geliyordu. Bu herhangi bir şeyle ölçemeyeceğiniz bir duygu.
- Akra Caz Festivali ve size olan ilgi hakkında neler söylemek istersiniz?
İlk defa buraya geldim ama son defa olmayacağını biliyorum. Müthiş bir ekip ve misafirperverlikle karşılaştım, her zamanki gibi mükemmel bir izleyici var. Her şey çok güzeldi. Umarım uzun yıllar devam eder. Seyirci için de böyle farklı müziklere kapı aralamak olumlu bir durum.
OĞLU DA SAHNEDE
- Oğlunuz Ramiz Han da piyanosuyla size sahnede eşlik ediyor. Onun için nasıl bir gelecek öngörüyorsunuz?
Görelim bakalım... Farklı farklı şeylere ilgi duyuyor, ancak müzik en güçlü tutkularından biri. Sahneye çıktı ama biz ondan istediğini keşfetmesini istiyoruz. Müzikle ilgileniyor, çalıyor, müzikle ilgili hayal kuruyor ama daha çocuk, Jackie Chan’i Bruce Lee’yi de seviyor, ne seviyorsa onu yapmasını istiyorum.