Otomotivde kadın gücü

Ezgi Yıldız Kefeli, iş dünyasında çalışma ortamında kapsayıcı bir kültür oluşturmayı sorumluluğu olarak görüyor.

Deniz Ülkütekin

İş dünyasında yaratıcı projeleri ve kendine özgü yaklaşımlarıyla fark yaratan kadınların varlığı çok önemli. Çünkü iş yaşamında güçlü kadınların sayısının artması cinsiyet eşitliği için yapılacak çalışmaların da daha fazla destek görmesi anlamına geliyor. Mercedes-Benz Otomobil Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Ezgi Yıldız Kefeli de bu kadınlardan birisi. Doğası gereği erkeklerle özdeşleşen otomotiv alanında simgeleşmiş Mercedes-Benz’te Otomobil Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü görevini yürüten Kefeli ile kurumsal bir dünyada inandığı değerleri iş stratejileriyle nasıl bir araya getirdiğini konuştuk.

- Çalışma kariyerinize nasıl başladınız, nasıl sürdürdünüz?

2023 başından beri Mercedes-Benz Otomobil Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü olarak görev yapıyorum. Kariyerime 2006’da Daimler AG / Evobus GmbH Stuttgart’ta ürün planlama ve pazarlama alanında başladım ve ardından Mercedes-Benz Asya Pasifik Çin’de stratejik iş geliştirme proje yönetimi ile Mercedes-Benz Türk’te uluslararası satın alma hizmetleri proje yöneticiliği görevlerinde bulundum. 2012’de kurumsal iletişim birim müdürü, ardından kurumsal iletişim grup müdürü ve sonrasında Mercedes-Benz Otomotiv bünyesinde Operasyon Ağı Geliştirme Grup Müdürü olarak görev aldım. Şu anki pozisyonumda iç ve dış iletişim süreçlerini yönetmek, marka imajını oluşturmak ve korumak, medya ilişkilerini yürütmek, kültür-sanat, spor, sosyal sorumluluk gibi alanlarda topluma değer yaratacak projeler geliştirmek ve yürütmekten sorumluyum. Ekibimle marka kimliğini ve değerlerini yansıtan yenilikçi projeler geliştirmeye, hedef kitleyle etkili bir iletişim kurmaya ve sektördeki gelişmeleri takip ederek proaktif stratejiler geliştirmeye odaklanıyoruz.

- İş dünyasında adım adım yükselerek çevrenizdeki pek çok kadın için örnek olduğunuzu düşünüyorum. Böylesi bir misyon size çalışma yaşamında kadın görünürlüğüne yönelik ne gibi duyarlılıklar getirdi?

Bu misyon, kadınların iş dünyasında daha görünür olmalarını destekleme konusunda da bana esin veriyor. Kadınların eşit fırsatlara sahip olmalarını sağlamak için kendi deneyimlerimden yola çıkarak başkalarına da yol gösterici olmaya çalışıyorum. Çalışma ortamında daha kapsayıcı bir kültür oluşturmayı ve kadınların potansiyellerini en iyi şekilde kullanabilmeleri için destekleyici bir ortam yaratmayı sorumluluğumun bir parçası olarak görüyorum. Bu yaklaşımla hem kişisel hem de çevremdeki kadınların gelişiminde olumlu etkiler yaratmayı umuyorum.

- Birçok kurum farklı sosyal sorumluluk alanlarında insanlığın ortak değerlerini temel alan çalışmalar yürütüyor. Bence bu çalışmaların yaptığı etki ve bıraktığı izin kalıcı olmasındaki ana belirleyici etken, çalışmaları yürüten yetkili bireylerin de bu değerleri içselleştirmiş olması. Sosyal sorumluluk alanındaki farkındalık bilinci sizde nasıl gelişti?

Bu farkındalık hem kişisel hem de profesyonel deneyimlerimden kaynaklanıyor. Küçük yaşlardan beri çevremdeki toplumsal sorunlara duyarlı olmanın önemini öğrendim. Öğrencilik yıllarımda çeşitli gönüllü projelerde yer alarak sosyal sorumluluğun sırf bireysel bir sorumluluk değil aynı zamanda toplumsal değişim için bir fırsat olduğunu fark ettim. Kariyerimde ilerledikçe bu değerleri iş yaşamına katmanın ve sosyal sorumluluk projelerinde etkin rol almanın ne kadar önemli olduğunu anladım. Özellikle çalışmalarımı yürütürken içselleştirilmiş değerlerin bu projelerin etkisini ve kalıcılığını artırdığını gözlemledim. Sosyal sorumluluk alanında fark yaratmak için kişisel ve kurumsal olarak bu değerlerin bilincinde olmak hem kendi gelişimime hem de topluma katkı sağlama motivasyonumu artırıyor.

"SANAT YARATICILIĞIMI BESLEDİ"

- Sanata önem veren bir kurumdasınız ve tüm sanat projelerinde siz ön plandasınız. Kişisel olarak sanat tutkunuz nereden geliyor? 

Sanata olan tutkum, yaşamın farklı yönlerini keşfetme ve insan deneyimlerini anlamaya duyduğum meraktan geliyor. Sanat, bir yandan bireysel ifade alanı sunarken bir yandan da kültürler arası iletişim kurmanın güçlü bir yolu. Küçüklüğümden beri sanatın farklı disiplinleriyle iç içe olmak hem bakış açımı genişletti hem de yaratıcılığımı besledi. Mercedes-Benz için de kültür, sanat ve topluma değer yaratmak markanın yalnızca bir otomobil üreticisi olmanın ötesine geçerek topluma anlamlı ve kalıcı katkılar sağlama misyonunu tanımlıyor. Bu bakımdan Mercedes-Benz’de kültür-sanat projelerinin bir parçası olmak bu tutkumu profesyonel yaşamla birleştirerek sanatla olan bağımı daha da güçlendirmemi sağlıyor.

“Mercedes-Benz gibi köklü bir markada kadın yönetici olmak büyük bir sorumluluk ve aynı zamanda gurur verici bir deneyim. Geleneksel olarak otomotiv sektörü erkek egemen bir alan olarak görülse de kurumumuz bu algıyı değiştiren bir marka. Bu da bana yeteneklerimi sergileyebildiğim, kendimi geliştirebildiğim ve fikirlerimi özgürce ifade edebildiğim bir alan yaratıyor. Kadınları güçlendirme kararlılığımız iş dünyasının ötesinde toplumsal projelerde de kendini gösteriyor. Bu tür projeleri yürütme fırsatını bulmak hem benim için hem de desteklediğimiz kadınlar için büyük bir önem taşıyor.”

AİLEYLE KALİTELİ ZAMAN

“Kendime ait zamanları, dengeyi sağlamak ve kişisel gelişimime katkıda bulunmak için kullanıyorum. Ailemle kaliteli zaman geçirmek benim için çok değerli. Hafta sonları birlikte yürüyüşler yapıyoruz, keyifli yemekler hazırlıyor ve çeşitli etkinliklerle zaman geçiriyoruz. Spor da hayatımın önemli bir parçası. Düzenli olarak yüzme ve fitness egzersizleri yapıyorum. Seyahat etmekten büyük keyif alıyorum. Farklı kültürleri tanımak bana her zaman esin veriyor.”

İŞ DÜNYASINDA GÜÇLÜ KADINLAR

- Mercedes-Benz'in Türkiye'de 2019'dan beri etkin olarak yürüttüğü She's Mercedes platformu sürdürülebilirlik, wellbeing, deneyim, tasarım gibi son yıllarda dünya genelinde yükselen akım konumuna gelen alanlarda kadınların iz bırakmasına odaklanıyor. She’s Mentoring ile bir adım öteye giden bu proje ile sanırım siz de bir hayli önem veriyorsunuz. Şu an nasıl bir aşamadasınız ve hem kişisel hem de kurumsal olarak hedefleriniz nelerdir?

Mercedes-Benz’in kadınları güçlendirmek amacıyla yaşama geçirdiği She’s Mercedes platformu, 2015 yılından bu yana dünya genelinde 70’i aşkın ülkede birbirinden başarılı kadınları bir araya getiriyor. Dediğiniz gibi bu platformu bir adım ileri taşıyarak başlattığımız She’s Mentoring Programı girişimi ile genç kadınların kariyerlerini desteklemeyi ve iş dünyasında daha güçlü bir varlık göstermelerini sağlamayı amaçlıyoruz. Programın kadınların profesyonel gelişimlerini hızlandırdığını ve güçlü bir mentorluk ağı oluşturduğunu görüyoruz. Kişisel olarak bu gibi girişimler aracılığıyla kadınların profesyonel ve kişisel gelişimlerine katkıda bulunarak onların liderlik potansiyellerini ortaya çıkarabileceğimize inanıyorum. Bu süreçte mentorluk ve destek yoluyla kadınların kariyerlerinde ilerlemelerini görmek, benim en büyük motivasyon kaynağım. Kurumsal olarak ise bu projelerle daha geniş bir etki alanı yaratmak, daha fazla kadına ulaşmak ve toplumda kalıcı bir değişim sağlamak, uzun vadeli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Gelecekte daha eşitlikçi bir iş dünyası için hem bireylerin hem de kurumların bu konuda etkin biçimde çalışması gerektiğine inanıyorum.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE SOSYAL SORUMLULUK

- Hem bünyesinde olduğunuz kuruma hem de kendinize değer katmak için hangi alanlardaki çalışmaları önceliklendiriyorsunuz?

Markanın stratejik hedefleriyle ve değerleriyle uyumlu olarak çalışmalarımda önceliği sürdürülebilirlik, sosyal sorumluluk ve inovasyon konularına veriyorum. Sürdürülebilirlik projeleriyle çevresel etkileri en aza indirerek kurum içi farkındalığı artırıyoruz ve toplumun geleceğine katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların iş dünyasında güçlendirilmesi konularında da etkin projeler geliştiriyoruz. Değişen gereksinimlere hızlı ve yaratıcı çözümler sunan yenilikçi projeler geliştirmek sektörde fark yaratmak ve iş süreçlerimizi daha verimli kılmak açısından önemli. Bu yaklaşımlar, hem kurumsal başarımıza uzun vadede katkı sağlıyor hem de kişisel gelişim yolculuğumda yeni ufuklara açılmamı sağlıyor.

ATIK MALZEMELERDEN SANAT

- Güncel ve geleceğe yönelik sanat projelerinizden söz edebilir misiniz?

Sanatseverleri dünyaca ünlü müzisyenlerle, etkileyici performanslarla buluşturan Türkiye’nin en uzun soluklu etkinliklerinden İstanbul Müzik Festivali’ni 37 yıldır destekliyoruz. Bunun yanı sıra en güncel projelerimizden biri Pilevneli Gallery iş birliğiyle MOMO Bodrum’da sergilediğimiz "Sand Carstle" eseri. Sucuk & Bratwurst isimli sanat topluluğunun imzasını taşıyan ve Mercedes-Benz’in G-Serisi biçimindeki dev bir kum kalıbını simgeleyen bir eser. Aynı zamanda markamızın sürdürülebilirlik vizyonu ile mükemmel bir uyum içinde çevre dostu malzemeler ve tekniklerle yaşama geçirildi. Projelerimizin bir diğeri ise çevreye duyarlı bir gelecek inşa etme amacıyla sürdürülebilirlik ve sanatı buluşturduğumuz atık malzemelerin sanat aracılığıyla nasıl değer kazanabileceğini gözler önüne seren projemiz “Cycle”. Sürdürülebilir sanatın öncü isimlerinden Deniz Sağdıç ile gerçekleştirdiğimiz, doğanın korunması ve atık malzemelerin geri kazanımı konularında farkındalık yaratmayı amaçladığımız bu projede işlevini yitiren kitesurf uçurtmaları, sanatsal bir dönüşüm geçirerek yeniden kimlik kazanıyor. Sanat dünyasında ilk kez kitesurf uçurtmalarını kullandığımız, sezon boyunca Akyaka’da yerini alacak bu proje kapsamında, özel bir teknikle bir araya getirdiğimiz uçurtmalara estetik bir form kazandırarak Mercedes-Benz yıldızına dönüştürdük. Farklı disiplinlerden sanatçılarla iş birlikleri yaparak hem estetik değer hem de toplumsal farkındalık yaratan çalışmalar sunmaya devam edeceğiz.