Önce kendi öz değerleriniz
Sınır ihlali, ilişkilerde son günlerde giderek artan hızla dillere dolanan bir kavram... Bireyin kendini öncelemesi ilkesine dayanmasıyla eleştirilere konu olsa da manipülasyon odaklı zehirli davranışların önüne geçmek için yararlı olarak görülüyor.
Deniz ÜlkütekinDiyelim ki birkaç aydır süren romantik bir ilişkiniz var. Partneriniz sizden habersiz bir şekilde dışarı eğlenmeye çıktı ve siz bunu Instagram’da gece üçte yaptığı paylaşımla öğrendiniz. Hesap sormaya hakkınız var mı? Bir çoğunuz hızlıca “Evet” yanıtı verecektir. Ancak tüm sosyal iletişim biçimlerini kapsasa da en çok romantik ikili ilişkilerdeki iletişim biçimlerini bulanık hale getiren bir kavram, yukarıda söz ettiğim ve benzeri durumlardaki davranış kalıplarını oldukça tartışmalı kılıyor.
Sınır ihlali, psikoloji başta olmak üzere iletişim biçimlerini inceleme kapsamına alan her araştırma dalının son birkaç yıldır kullandığı bir kavram. Özetle; herhangi bir iletişimde sözlü, fiziksel, duygusal ve sosyal sınırları aşmak anlamında kullanılan sınırı ihlalinin öngörebileceğiniz gibi insanın birey olması süreciyle yakın bir ilişkisi var.
Aydınlanma çağıyla birlikte hiyerarşik olarak merkeze koyulan bireysel istekler ve arzuların kamu, toplum, gelenek gibi yaşantımızı biçimlendiren kavramlarla fikirsel mücadelesinde bireyin özlük hakları doğrultusunda geliştirilen her argüman, beraberinde “Toplumsal yaşamın sonu mu geldi” tartışmalarını getiriyor. Bunun birincil nedeni ise toplumsal katmanların en tepesinde yer alan aile kurumunun ortak payda ilkesine dayanması ve bu ilkenin kişinin bireysel özgürlüğü ile kavramsal bir zıtlık oluşturması.
Bu yüzden aile kurumunun olası yeni üyeleri olan ikili romantik ilişki paydaşlarının aralarındaki ortak paydanın yüksekliği ile aralarındaki sınırların bulanıklaşması, söz konusu sınır ihlali tartışmasını ortaya çıkarıyor. Bu tartışmayı önceleyen yaklaşımların da ağırlıklı olarak feminist ve LGBTİ+ kaynaklı olduğunu söyleyebiliriz ki bu da çok doğal çünkü güncel düzen şartlarını oluşturan toplum yapısı ve yapıyı oluşturan “eril” güç, bu kesimler için başlı başına bir sorun oluşturuyor.
İHLAL NEREDE BAŞLIYOR?
Ancak tüm bu tartışmaların içinde konu dönüp dolaşıp bireyin sınırlarının nerede başlayıp nerede bittiği sorununa dayanıyor. Bu belirsizlik kafa karıştırıcı olsa da kavram çerçevesinde belirlenen bazı davranış biçimleri sınır ihlaline örnek olarak gösteriliyor. Bunlardan bazıları şöyle:
Bağımlılık içeren davranışlar: Dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi ülkemizde de aşk ve kıskançlık şiddeti ve cinayetleri için “neden” olarak sunulan davranışlar, bağımlılık çerçevesinde değerlendiriliyor. Karşı tarafı memnun etmek için çatışmadan uzak durma eğilimi bu durumun en tipik örneklerinden.
Sınırların kabul edilmemesi: Sınırlarınızı yeniden ve yeniden tanımladınız. Ancak karşı taraf bu sınırları ihlal etmeyi sürdürüyor. Kendinizi ifade etme zorunluluğu bir kısır döngü durumuna geldiyse sınır ihlali altında olmanız olası. Söz konusu ihlal bilinçli de olabilir, karşı tarafın kişisel farkındalığı düşükse bilinçsiz bir biçimde de gerçekleşebilir.
Duygusal yoksunluk: Belki de sınırlarınızın ihlal edildiğinin farkında değilsiniz. Ancak partneriniz yanınızdayken bir şeylerin eksik olduğunu veya rahatsız hissediyorsunuz. Avuç içleriniz terliyorsa, mideniz bozuksa, kalbiniz çarpıyorsa veya beden ısınız aniden yükseliyorsa bu belirtiler de sınır ihlaline işaret ediyor olabilir.
Dinlememek ve söz kesmek: Sınır ihlalinin bir başka belirtisiyse kendinizi veya sizin için önemli bir konuyu anlatırken sürekli sözünüzün kesilmesi. Nitelikli bir konuşma, her tarafın kendini anlatabilecek kadar yeterli zamanı bulmasıyla fazlasıyla ilgili. Öte yandan sevdiğiniz kişinin sürekli sizi dinlemediği hissine kapılıyorsanız sınırlarınıza saygı gösterilmiyor demektir.
Sınır manipülasyonu: En sık karşılaşılan sınır ihlallerinden birisi, koyduğunuz sınırların kendisine saldırmaktır. Bu durum söz konusu ilkelerin karşınızdaki kişi tarafından gülünç duruma getirilmesi veya sınır koyduğunuz için utandırılmanız şeklinde gerçekleşebilir. Ayrıca sınırlar “Sen beni artık yeterince sevmiyorsun” türünde duygusal söylemlerle kişisel sorgulama altında bırakılabilir.
CİNSEL SINIR İHLALLERİ
İlişkilerde cinsel sınırlar oldukça bulanık olarak görülüyor. Bu durum belki de en yoğun konuşulması gereken durumlardan birini oluştursa da pek çok insanın partneriyle cinsellik hakkında konuşmaya çekinmesi ortaya büyük sorunlar çıkarabiliyor.
İstenmeyen cinsel pozisyonların dayatılması, istenmeyen dokunuşlar, cinsel sınır ihlallerinin en tipik örnekleri arasında gösterilirken ilişkiye üçüncü kişilerin dahil edilmesi gibi taleplerin reddedilmesi durumunda kişinin cinsel açıdan eksik, yetersiz ve deneyime açık olmamakla suçlanması gibi duygusal manipülasyonlar da cinsel sınırların ihlaline diğer örnekler arasında.
İLIŞKİDE KABUL EDİLEMEZ SINIR İHLALLERİ
- Fiziksel şiddet
- Aşırı kıskançlık
- Sürekli yer bildirme zorunluluğu
- Arkadaşlar ve aileden izole edilme
Sağlıklı sınırlara örnekler
- Somut bir davranıştan dolayı olan rahatsızlığı karşı tarafın bilmesini sağlamak.
- Yapmadığınız bir şeyden dolayı sorumluluk almayı reddetmek.
- Birisine, “ona iyilik yapamayacağınızı” kesin bir dille söylemek.
SINIRLAR NASIL KORUNUR?
Uzmanlara göre ilişkide sınır ihlalinden kaçınmanın birinci kuralı bireyin kendi öz değerleri konusunda kesin bir tavır içinde olması. Bu kesinlik, sınırların neden koyulduğu sorusu için de bir hatırlatıcı olarak güçlendirici bir rol edinecektir. Ayrıca bireyin, sınırları aşıldığında nasıl hissettiğini açıkça betimlemesi sağlıklı bir ilişki için önemli bir ayrıntı.