Moda gösterisi mi, sanat yapıtı mı?

Bella Hadid’in yüksek teknoloji ürünü bir tasarımla damga vurduğu defile geçen haftanın en çok ses getiren olaylarındandı. Ancak içeriğine biraz dikkatlice baktığımızda yeni bir moda ürünü tanıtımından çok daha fazlasını görüyoruz.

Serra Rodoplu

Moda dünyasının sanatla ilişkisi bir sır değil. Modacılar giderek daha fazla sanatsal gereç kullanmanın yanı sıra daha abartılı setler ve tiyatro sahneleri oluşturmak için sanat, mimari ve tasarım alanlarına yöneliyor. Bu sürükleyici deneyimler yalnızca katılımcıların dikkatini çekmekle kalmıyor, aynı zamanda koleksiyonlarının da ses getirmesini sağlıyor.

Örneğin bu yılın başında Dior’un, ilkbahar-yaz koleksiyonu tanıtımı için Musée Rodin'de düzenlenen son gösterisinde ödüllü çağdaş Hint sanatçılar Madhvi ve Manu Parekh tarafından 22 tekstil yerleştirmelerinden oluşan bir sahne tasarlandı. Balenciaga ise hem iklim değişikliği üzerine yorum getirebilmek için hem de Ukrayna'da savaştan dolayı acı çekenlere destek olmak amacıyla Ukrayna bayrağı renkleri eşliğinde kar konulu bir gösteri yarattı.

Ancak bu defileler arasında en sınırları zorlayan sunum, kuşkusuz Musée des Arts et Métiers’de düzenlenen sosyal medyanın her yerinde sizin de mutlaka görmüş olduğunuz, Paris Kadın Giyim Moda Haftası’ndaki Coperni defilesinin finaliydi. Bella Hadid, podyuma ten rengi bir iç çamaşırıyla giriş yapar yapmaz, uzman bir ekip tarafından bedenine -insan tenine temas ettiğinde kumaşa dönüşen- bir sprey püskürtüldü ve bu sprey dakikalar içinde jelleşerek lateks beyaz bir kumaşa dönüştü ve minimalist bir slip giysi halini aldı. Defilenin geneline bakıldığında ise podyumda yürüyen modellerin omuz, bel, kalça ya da boylarının geleneksel oranlara göre seçildiğini görüyoruz ve Bella Hadid ile gerçekleşen final performansı aracılığıyla tıpkı markanın tasarımcısı Sébastien Meyer’in dediği gibi: “Yüzyıllar öncesindeki kadın siluetleri kutlandı.” Hadid, en saf duruşuyla podyuma çıktı ve üzerinde, bedenine göre giysi tasarlandı. Bu süreçte; insan bedeninine dayatılan, biçimlendirilen, yapaylaştırılan düşünceler açığa vuruldu.

BİR DEFİLEDEN FAZLASI

Moda dünyasının ve izleyicilerin ummadığı bu anı yalnızca bir “defile” olarak tanımlamak yetersiz gelecektir. Bu ana tanık olan herkes bir çeşit deney ve deneyimin parçası olmuş durumda. Hatta insan bedeni, yaratıcılık ve izleyici ilişkisi düşünüldüğünde bu anın bir “performans sanatı” olduğu bile söylenebilir.

Çünkü performans sanatında, insan bedeni ve eylemleri sanat yapıtının kendisi olur ve bedenin kullanılmasıyla yaratılmış olan eylem ile seyirciyi sanatsal sürece bilişsel olarak katarak farkındalık uyandırılır. Böylece izleyici edilgen konumdan sıyrılıp etkin konuma geçer.

Geçtiğimiz günlerde NFT koleksiyonuyla da ses getiren Bella Hadid, moda haftasını simgesel bir performansla tamamlarken sanat, moda, teknoloji, beden politikalarını düşünmemizi de sağladı.