Metaverse Tıp Fakültesi mümkün mü?

Metaverse sunduğu sınırsız eğlence ve haz vaatlerinin yanında insanlık için vazgeçilmez olan pek çok alanda büyük yenilikler getirecek. Bunların başında da sağlık sektörü geliyor.

Ömür Tanyel

Günümüzün popüler kavramlarından metaverse bizlere kısaca gerçekliğin ötesinde var olan bir sanal gerçekliği ifade etmektedir. Bireysel olarak önümüze sunulan hazları bir kenara bırakırsak aslında metaverse evreni gerçek yaşam içerisinde pek çok kolaylık sunuyor. Değişik araştırma kuruluşlarınca başlatılan metaverse üzerinde çalışmalar uzun yıllardır devam ediyor. Konuyla ilgili ilk verileri analiz edenlerden The Acceleration Studies Foundation (ASF) tarafından dört tip meta veri deposu kavramı ortaya koyuldu; artırılmış gerçeklik, yaşam günlüğü, ayna dünya ve sanal gerçeklik.

Bu meta depolarla beraber ileriki yaşam şeklinin, tıbbi uygulamaların, eğitim dahil büyük ölçüde metaverse doğru kayması olası mı? Gelin yanıtı birlikte arayalım.

İlk karşımıza çıkan kavram “artırılmış gerçeklik.” Burada konum tabanlı teknolojiler ve ağlar kullanılarak bir sanal ortam oluşturuluyor. Örnek vermek gerekirse; “Cruscope’s Virtuali-Tee” adlı tişörtü giyen kişiye, akıllı telefonu doğru tutan öğrenci hem organların boyutunu, hem birbirleri ile komşuluklarını görebilir. Yine Seul’de bir üniversitede omurga cerrahisi için kurulan merkezde omurga ameliyatlarında kullanılan vidalamanın hangi doğrultuda, ne kadar derinliğe, ne hızda gönderilmesi gerektiğine kadar algoritmalar deneyimlendiriliyor.

Diğer bir örnek ise gerçek cerrahiye uygulanmasına dair. Ameliyat edilen bölgeler genelde küçük kesiler kaynaklı dar, kanamalar ve yapısı bozulan dokular nedeniyle karışıktır. Birkaç ay önce, daha önceden elde edilen radyolojik görüntülerin bir sanal gözlüğe yerleştirilmesi sonrası, tüm anatomik yapıların yerlerini simüle olarak görülebilmesiyle başarılı bir omurga ameliyatı gerçekleştirildi. Beyin cerrahisi pratiğinde uzun zamandır bazı beyin lezyonlarının tedavisinde kullanılan gama bıçağı da aynı prensipler ışığında çalışır.

Önce lezyonun beyin içinde haritalandırılması yapılmakta ve bu koordinatlara uygun olarak tedavi kesi olmaksızın tamamlanır.

Metaverse’in diğer bir veri deposu ise lifelogging denilen “yaşam günlüğü”dür. Adımlarımızı, kalp hızımızı, günlük su tüketimimiz gibi faaliyetlerimizi ölçen akıllı saatleri ve cep telefonu uygulamalarını buna örnek gösterebiliriz. Yaşam günlüğüne dayalı olarak verilecek “kişiye özel” tıbbi tedavi, takviye gıda ve ilaç önerileri de uzak olmayan bir gelecekte hayatımızda yer alacak. Yine Kore’de uygulanan bir yapay zeka sisteminde sadece biyolojik veriler değil öğrencilerin öğrenme yetenekleri ve tarzları ölçümlenerek kişiye özelleştirilmiş eğitimler gündeme geldi.

Üçüncü bileşen ise ayna dünya. Gerçek dünyadaki tüm faaliyetlerin burada yapılarak deneyim elde edilmesi amaçlanır. Dijital laboratuarlar ve sanal eğitim sınıfları ayna dünyanın klasik örnekleri. Bilimsel anlamda güzel bir örnek Foldit adlı platformda gerçekleştirildi. Dünyanın her tarafından katılımcılara Washington Üniversitesi’nde bir protein zinciri üzerinde çevrimiçi olarak ortak çalışmaları sağlandı. Proteini oluşturan amino asit serilerinin doğru yerleştirilmesi ile puan alan katılımcılar AIDS tedavisinde kullanılabilecek doğru bir proteini beraber oluşturdu.

10 günlük sürede 60 bin katılımcı ile sağlanan bu keşif bir tıp dergisinde kendine yer buldu. Sanal sınıf kavramını ise COVID pandemisi esnasında Zoom, Teams ve benzeri platformlarda çoğu kişi uyguladı.

Sanal gerçeklik ise metaverse'ün belki de en çok gündeme gelen yönü. Sanal gerçeklik teknolojisi, gelişmiş 3B grafikler, avatarlar ve eş zamanlı iletişim araçlarını içerir. Örneğin bir oyun olarak tasarlanan Zepeto’da, oyunların dışında çeşitli etkinlikler değişik ortamlarda avatarlar aracılığı ile gerçekleştirilebilir.

Yüksek maliyet ve risk nedeniyle gerçekte karşılaşılması zor olan ameliyatlar da gelişmiş sanal simülasyon ile önceden denenebilir hale gelebilir. Olayın gerçekliğinin vücut bulması açısından çarpıcı bir örnek ise geçen aylarda sanal gerçeklik ile programlanmış bir robotun, insan müdahalesi olmaksızın ilk laparoskopik cerrahi ameliyatı yapması. Şimdilik bu gelişme bir domuzda sınırlı kalsa da hassas işlemlerde cerrahın beceri ve tecrübe farkını ortadan kaldırarak standart ameliyat prosedürünü oluşturması açısından önemli.

Başlıktaki sorumuza gelecek olursak; Metaverse Tıp Fakültesi gerek eğitim, gerek uygulama açısından teorik olarak tüm bu veriler ışığında günün birinde mümkün olacak. Ancak böyle bir durumda insana dokunmaksızın mezun olunduğunda nelerle karşılaşılabileceğine dair elimizde hiçbir veri yok. Öğrencinin sanal bir ameliyatı yaparken sıkılıp bırakması, komplikasyonlara yol açması, kendine yeni teknikler yaratması belki mümkündür ama gerçek hayatta bu keyfiyetleri olamayacaktır. Standardize ameliyatlar ve tedaviler de mümkün olacaktır ama tıbbın önemli deyişi karşısında bu standardizasyonun çaresiz kaldığı zamanlar da görülecektir; son olarak söylenmesi gereken, “hastalık değil hasta vardır.”

Tüm sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramı'nı kutlarım...

otanyel@yahoo.com

Kaynaklar:

1. https://hub.jhu.edu/2022/01/26/star-robot-performs-intestinal-surgery/

2. https://www.cumhuriyet.com.tr/bilim-teknoloji/3-erkek-metaversete-bir-kadini-taciz-etti-1904084?utm_medium=Kategori%20Sayfasi&utm_source=Cumhuriyet&utm_campaign=Kategori%20Sayfasi 

3. Kye B. J Educ Eval Health Prof. 2021; 18: 32. 

4. https://www.cnbc.com/2021/12/04/the-first-metaverse-experiments-look-to-whats-happening-in-medicine.html