Memler, monarşi, Cumhuriyet

Bugün birçokları Cumhuriyet’in ülkemizden yok olduğunu düşünebilir. Belki de haklılardır. Ancak Atatürk’ün bilincimize kazıdığı cumhuriyet “mem”i eninde sonunda yeniden ortaya çıkacaktır.

Üstün Dökmen

“Mem”ler, çok telaffuz edilmese de insan davranışlarını açıklamada işlevsel bir kavram. Bu yazıda monarşinin, yani krallığın, padişahlığın, diktatörlüğün ve bunların zıttı olan cumhuriyetin geleceğini memler açısından irdelemek istiyorum. 

MEM NEDİR?

Biyolojik kalıtımın ve evrimin temel öğesine “gen” diyoruz. Richard Dawkins, “Gen Bencildir” adlı  kitabında kültürel kalıtımın ve evrimin taşıyıcısına ise “meme” adını vermiştir.* Dawkins memenin Yunancadaki “mimeme”den geldiğini, bu kavramın İngilizce “memory” (bellek) veya Fransızca meme (aynısı) kavramlarını çağrıştırdığını belirtiyor. Dawkins’in kitabını dilimize çevirenler dilimizdeki gen kelimesi gibi tek heceli olsun diye meme yerine, mem kelimesini tercih etmişlerdir. Ben de kültürel aktarımın ve evrimin temel öğesine “mem” diyeceğim. 

İnsan, kültürünü aktarabilen tek canlı değildir. Bazı hayvanların, hatta bitkilerin kültürlerini aktarabildiklerini biliyoruz. Örneğin kuşlar şarkılarını sadece genetik yolla edinmiyorlar, birbirlerinden öğreniyorlar, taklit ve tekrar yoluyla ürettikleri yeni şarkıları gelecek kuşaklara aktarıyorlar. (Artık yaşlı ağaçların da sahip oldukları bilgileri kökleri yoluyla genç ağaçlara aktardıklarını biliyoruz.)

MEMLER VE REJİMLER 

İnsan kültürünü gelecek kuşaklara, etkili şekilde, evrimleştirerek aktarabilen bir canlıdır. İşte bu aktarımı sağlayan insan zihnindeki memler kuşaktan kuşağa geçer. Bu memlerin gerçekçi veya ahlaki olması gerekmez, insanlar tarafından yeteri kadar tekrarlandıklarında varlıklarını sürdürürler. Memlerimiz arasında yiğit ve dürüst masal kahramanı memi de vardır, üç kağıtçı Keloğlan memi de, bilge Nasrettin Hoca memi de, reinkarnasyon ve salt materyalist mem de,  monarşi ve cumhuriyet memi de vardır. Bunlar insan zihnindeki mem havuzunda yer alırlar. Bu havuzda kıyafetle ilgili modalar, dille, geleneklerle, teknolojiyle, özetle kültürle ilgili tüm memler bulunur. Bunlar genetik evrimden bağımsız şekilde insan zihninde evrimleşirler.  

Tayfun Cerrahoğlu motorsikletle Güney Amerika’daki Patagonya’ya gittiğinde Alakush adlı bir kafe görmüş, anlamını sormuş, “Alakuş” şeklinde okunduğunu ve bir kuş ismi olduğunu söylemişler. Muhtemelen Alakuş kelimesi, Orta Asya’dan yola çıkmış Bering Boğazı’ndan Kuzey Amerika’ya, oradan da kıtanın en güneyine, insan zihnindeki birer mem halinde binlerce yıl süren bir yolculuk yapmış.          

CUMHURİYETİMİZİN GELECEĞİ

Cumhuriyetimiz konusunda iki görüş var: Birincisi “Cumhuriyet’e bir şey olmaz”, ikincisi “Oldu bile, demokrasi gitti, laiklik gitmek üzere, kuvvetler ayırımı gitti, tek adam rejimi geldi, kısacası karşıt devrim galip geldi” şeklinde. Galiba ikinci görüş gerçekçi ancak bu ülkenin insanlarının memleri arasında padişahlık, hilafet memi kadar cumhuriyet memi de var. Şimdi kaybolsa bile yıllar sonra da olsa cumhuriyet memi bir gün tekrar nüksedecektir. 

1789’da Fransız kültürüne cumhuriyet memi girdi, ancak önceden var olan krallık memi az sonra tekrar ortaya çıktı, ama şu an cumhuriyet memi hâkim. Afganistan’da, Ortadoğu’da cumhuriyet memi hemen hiç ortaya çıkmadı, bu yüzden bu ülkelerdeki ezeli monarşi, ebedi kalabilir. Fakat Atatürk’ün bize verdiği cumhuriyet memi, padişahlık meminin yanı sıra yüzyıllarca zihinlerimizden kaybolmayacaktır. Bizde tarikat-cemaat okulları memi vardır, kaybolmaz, ancak Köy Enstitüleri memi de vardır, bu da kaybolmaz. 

Sıklıkla telaffuz edilen mem varlığını sürdürür. Görevimiz Cumhuriyeti ve ilkelerini, gelecek kuşaklar için sıkça telaffuz etmektir.       

* Dawkins, R. (1923). Ger Bencildir. Çev. M. Miller. İstanbul Kuzey Yayınları.