Kültürel bellek müzesi
Beypazarı’ndaki Yaşayan Köy, Anadolu’nun binlerce yıllık yaşam hafızasını saklıyor.
Beypazarı yolculuğumuza başladığımızda, Ayaş'a uğramadan geçmek mümkün değildi. Yörenin ünlü domatesleriyle yapılan menemen ve demli çay, yolculuğumuz için bize enerji verdi. Beypazarı girişinde üç farklı yol ayrımıyla karşılaştık: Güdül, Yaşayan Köy ve İnözü Vadisi. Tabelaları takip ederek yaklaşık 10 dakikalık bir yolculuk ile Yaşayan Köy'ün ahşap kapısına ulaştık. Kapıda bizi karşılayan Sinan İspiroğlu'nun güler yüzü ve misafirperverliği tüm yorgunluğumuzu unutturdu.
Beypazarı Anadolu Açık Hava Müzesi Yaşayan Köy Projesi, Anadolu'nun zengin kültürel mirasını ve çağdaşlaşma öncesi dönemin değerlerini canlandırmayı hedefliyor. Farklı bölgelerden getirilen geleneksel evler bu kültürel mirası yaşatmak için gerçek boyutlarda ve geleneksel yöntemlerle inşa edilmiş.
Bu eşsiz proje, Hacettepe Üniversitesi’nde halk bilimi ve kültür bilimi eğitimi alan Harun ve Sema Demir çiftinin gençlik hayallerine dayanıyor. Harun Demir’in bir sahaftan aldığı ve Avrupa ile Amerika'daki açık hava müzelerini tanıtan bir kitap bu hayalin tohumlarını attı. Yıllar süren akademik çalışmalar ve Beypazarı Belediyesi'nin desteğiyle, 2007’de Yaşayan Müze’nin açılmasıyla başlayan bu yolculuk, 2012'de Türk Hamam Müzesi ve 2016'da Anadolu Açık Hava Müzesi - Yaşayan Köy’ün açılışıyla sürdü.
Müzenin kapısından adım attığınızda Anadolu’nun zengin kültürel mirasının derinliklerine yolculuk başlıyor. İç Anadolu'dan geleneksel Ankara evi, Karadeniz’den göz dolma tekniğiyle yapılmış bir ev, Akdeniz’den Akseki-İbradı evi, Güneydoğu’dan kerpiç bir ev ve Marmara’dan lambalı teknikle inşa edilmiş bir başka ev burada yer alıyor. Bu evler, gerçek boyutlarda ve karakteristik eşyalarla donatılmış olarak ziyaretçileri bekliyor. Her bölgeye özgü bitki örtüsü de özenle canlandırılmış. Akdeniz bölümünde Antep fıstığı ve Isparta gülleri, Karadeniz evinin önünde mısır ve karayemiş yetişiyor. Bu detaylar, ziyaretçilere sadece görsel değil, aynı zamanda duyusal bir zenginlik sunuyor.
Bu evler, geçmişteki yaşam tarzlarını, inançları ve sosyal ilişkileri anlamanıza yardımcı oluyor. Müze, sadece bir sergi alanı değil aynı zamanda ziyaretçilerin kültürel kimliklerini tanımalarına da olanak tanıyor.
ETKİLEŞİMLİ MÜZE
Yaşayan Müze, klasik müzecilik anlayışının ötesine geçerek etkileşimli bir deneyim sunuyor. Ziyaretçiler vitrinde sergilenen objeleri izlemek yerine müze rehberleriyle canlı sohbetler yapabiliyor ve halk takvimine dayalı sergilerle her seferinde farklı bir deneyim yaşıyor, geleneksel sanatları uygulama şansı buluyor ve bu sayede hem düşünsel hem de fiziksel olarak aktif duruma geliyorlar.
Müze, sırf eski ve mitolojik eşyaları değil aynı zamanda sözlü kültürü de koruyor. Masallar, efsaneler, mitler, bilmeceler, ninniler ve türküler müzenin bir parçası. Beypazarı’nın geleneksel mimarisi ve kültürel belleği üzerine yapılan araştırmalar sergilerle paylaşılıyor. Geleneksel sanatlar belgeleniyor ve zanaatkârlarla yapılan sözlü tarih çalışmaları müze koleksiyonuna dahil ediliyor. Mekân, halkın yaratımlarından esin alarak kurulmuş ve halkın sanatsal, kültürel üretimlerini yeniden yorumluyor.
Yaşayan Köy, sosyal bilimler öğrencileri ve araştırmacılar için de bir laboratuvar işlevi görüyor. Staj ya da gönüllü çalışma olanakları sunuyor. Eğitim çalışmaları, çevre, doğa, kültür ve yaratılış üzerine odaklanıyor ve teorik bilgi yerine yaşantılar üzerinden gerçekleşiyor.
KÜLTÜREL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
Projede pandemi, ekonomik kriz ve deprem gibi yıkımlara karşın sürdürülebilirlik ilkelerine bağlı kalınmış. 2 bin 500 ağaç dikilmiş ve ata tohum bankası oluşturulmuş. Kültürel sürdürülebilirlik, projeyi canlı tutan temel unsur.
Gelecekte, Ege ve Doğu Anadolu bölgelerinin geleneksel yapıları müze yerleşkesine eklenerek, Anadolu’nun tamamının temsil edilmesi hedefleniyor. Uluslararası düzeyde festivaller ve şenlikler düzenlenmesi, çocukların ve gençlerin geleneksel zanaatları tanıması ve uygulaması teşvik edilecek. Proje, Ankara Kalkınma Ajansı, Tarım ve Kırsal Kalkınma Kurumu hibeleri ve Avrupa Birliği projeleri ile desteklenmiş. Üniversiteler, özel okullar ve çeşitli müzelerle işbirlikleri yapılmakta. Yerelde ise Beypazarı Belediyesi ve Halk Eğitim Merkezi ile ortak çalışmalar yürütülmekte.
Beypazarı Anadolu Açık Hava Müzesi, sadece geçmişi değil, bugünü ve geleceği de anlamamıza yardımcı olan bir ayna niteliğinde.