Kubikay Aka: 'Birçoğunu çok beğeniyorum ama...'
Ekranların ve beyazperdenin parlayan yıldızı Kubilay Aka, evde iki kedisi bir köpeğiyle zaman geçiriyor, kendisini dengelemek için doğaya yöneliyor.
Deniz ÜlkütekinEkranların ve beyazperdenin son yıllarda en çok parlayan isimlerinden birisi Kubilay Aka. Ocak ayı başında Çağan Irmak’ın Sevda Mecburi İstikamet filminde yıllanmış bir jönün onu geçmişte tutmak isteyen alter-personasına yaşam veren Aka, oyunculuğuyla büyük beğeni toplamıştı. Dün ilk bölümü yayımlanan Dokuz Oğuz’da ise Karanlık Yüzbaşı’yı oynayan Aka ile son dönem projeleri ve yaşamı hakkında keyifli bir söyleşi yaptık.
- Sevda Mecburi İstikamet'te ünlü bir aktörün geçmişteki izdüşümünden oluşan bir alter-personasını canlandırdınız. Bence sinema alanında akademik tez konusu olabilecek bir rol üstlendiniz. Çünkü Jön Selim, yaşlı Selim tarafından öldürülürken film eşzamanlı olarak Yeşilçam sinemasının değerlerinin yok oluşu ve onun yerini yeni, daha sert ve acımasız ölçütlerin alışını konu ediniyor.
Umarım sizin verdiğiniz kıymette canlandırabilmişimdir. Evet, iki farklı dönemin değerlerinin ve şartlarının çatıştığı ilk okuduğumda benim de dikkatimi çekmişti. Biraz araştırma yaptım ve büyüklerime danıştım. O dönemde kariyer yönetimi veya menajerlik sisteminin ilk sektöre girişi gibi konuları konuştuk. Oynarken de bu ölçütlerin çatışmasına elimden geldiğince dikkat çekmeye çalıştım. Zaten Çağan Hoca da çok güzel bir üslupla kaleme almıştı bu noktaları. Dikkatinizi çekmesine de çok mutlu oldum, teşekkür ederim.
- Filmde olduğu gibi bir oyuncunun personası, kamera önünde bir rol olmaktan çıkıp kişinin kararlarını etkileyen bir konum kazanabilir mi?
Bu psikolojik bir problem ama tabii beyin çok güçlü bir organ, her şey mümkün. Neden olmasın?
- Sizin rol verdiğiniz Jön Selim, filmde Selim Erensoylu’nun "karanlık" yönünü resmediyor diyebilir miyiz? Çünkü Selim karakteri film boyunca izleyiciyi kendisine seçimleri konusunda hak vermek ya da vermemek konusunda ikilemde bırakıyor. Siz terazinin ne tarafına koyuyorsunuz ikileminin bir kısmını yansıttığınız bu karakteri?
Evet karanlık ama karanlık kendisi değil daha çok o karanlığa çekilmiş gibi. Arzuları, istekleri onu karanlığa itmiş. Aslında sadece Selim Erensoylu olmayı çok seviyor bu yüzden ikilemde kalıyor. O “star” olmak, efsaneyi devam ettirmek istiyor, bu konuda da çok hırslı. Bu yüzden sürekli ikilemde bırakarak onu aileden koparmak ve ait olduğunu düşündüğü yere götürmek istiyor. Aidiyet de çok güçlü bir duygu, o yüzden bu alter persona da terazide büyük bir ağırlık yapıyor. Sebepleri çok güçlü.
- Daha küçük yaşlarınızda Yeşilçam sinemasından kimlere öykünürdünüz? Jön Selim’de bu isimlerin izleri var mı?
Tarık Akan’ı çok beğenirdim bir de Münir Özkul, yani say say bitmez aslında. Birçoğunu çok beğeniyorum ama Jön Selim’de bu isimlerin izi yok. Çünkü Yeşilçam sineması çok hassas bir değer ve bir değerine dokunup herhangi bir şekilde yanlışlıkla kirletmiş olmak istemedim, o yüzden Jön Selim’i daha şahsına münhasır tutmak istedim. Jön Selim o zamanlarda yaşamış farklı bir jön. Kimsenin izlerini taşımayan ayrı bir karakter.
- Oldukça stresli bir mesleğiniz olduğunu düşünüyorum. Kendinizi dengelemek, dışarıdan yalıtmak ve gerekirse “iyileştirmek” için neler yaparsınız?
Genel olarak kendimle baş başa kalmayı seven bir insanım. Enerji toplamak ve dengelenmek için kampa çıkarım. Doğayla biraz baş başa kalırım. Ya tek başıma kafam nereye götürürse oraya giderim ya da kafamın uyduğu yakın arkadaşlarımı da yanıma alırım. Doğa beni daima iyileştirmiştir.
KARANLIK’LA ÇOK İYİ ANLAŞIYORUZ
İlk bölümü Fox TV’de dün yayımlanan Dokuz Oğuz dizisi hareketli çekimleri ve zengin oyuncu kadrosuyla izleyicinin büyük ilgisini çekti. Yapımcılığını Gold Film’in üstlendiği, yönetmenliğini Cem Akyoldaş’ın yaptığı ve Süleyman Çobanoğlu’nun kaleme aldığı dizi, Türkün olduğu her yerde Türkün hakkını savunmak için savaşan “Oğuz Timi”nin öyküsünü anlatıyor. Daha önce yaptığı açıklamalarda yapımı tercih etmesinde babasının da emekli bir asker olmasının önemli bir rolü olduğunu vurgulayan Aka, Türk askerinin çelik gibi iradesine, Atatürk ve bayrak sevgisine, kurallarına, şakalarına ve anılarına hayran olduğunu söylemişti. Çekimler hakkında konuştuğumuz Aka, yaşam verdiği Karanlık Yüzbaşı hakkında ise şunları söyledi:
“Çekimlerin bir kısmını Ankara’da gerçekleştirdik, yoğun bir tempoda hazırlandık, çeşitli eğitimler aldık ve hava şartları açıkçası biraz zorlayıcıydı ama set çok huzurlu ve keyifli olduğundan bu zorluklar da tatlı geliyor. Benim karakterim Batur, ‘Karanlık’ lakabını taşıyan bir yüzbaşı. Karanlık Yüzbaşı’yla çok iyi anlaşıyoruz, enerjimizin tuttuğuna inanıyorum. Gerisi de sürpriz olsun...”
ÜÇ ÇOCUĞUM DA İYİ ANLAŞIYOR
- Sanırım evde dört kedi dostunuz var ve hepsi farklı zamanlarda sizinle yaşamaya başladı. Kediler, bilirsiniz birbirlerine mesafeli canlılardır. Sizinkiler nasıl alıştı birbirine?
İki kedim, bir köpeğim var. Üç çocuğum da birbiriyle gayet iyi anlaşıyorlar. Kedilerimin başta kavga ettikleri çok oldu fakat aynı evde yaşamak zorunda olduklarının farkına vardıklarında birbirleriyle anlaşmayı öğrendiler. Şimdi ise Ice, Coffee’nin yanından ayrılmıyor. Coffee her canlıya karşı sevgi dolu olsa da köpeğim Thor’u biraz hırpalıyor arada. (Gülüyor)