Kriz dönemi insanları; Hobolar!

Tüm varlığınızı bir sırt çantasına koyup yollara düştüğünüzü, gittiğiniz yerlerde günübirlik işlerde çalışarak geçiminizi sağladığınızı ve tüm ülkeyi bu şekilde baştan başa dolaştığınızı düşünün. Amerika’da onlara Hobo deniliyor. Hobo, sınırlarda yaşamakla özdeşleşmiş yollardaki insanı; tren vagonlarını, ormanları, madenleri, tarlaları veya kenar mahalleri mesken tutmuş gezgin yaşarları, göçer konarları tanımlıyor. Ama her şeyden önce yoksulluğun ezip geçtiği, günübirlik yaşam süren geçim dertli işçinin adı sanı Hobo!

Gamze Akdemir

Tüm varlığınızı bir sırt çantasına koyup yollara düştüğünüzü, gittiğiniz yerlerde günübirlik işlerde çalışarak geçiminizi sağladığınızı ve tüm ülkeyi bu şekilde baştan başa dolaştığınızı düşünün. Amerika’da onlara Hobo deniliyor.

Hobo, sınırlarda yaşamakla özdeşleşmiş yollardaki insanı; tren vagonlarını, ormanları, madenleri, tarlaları veya kenar mahalleri mesken tutmuş gezgin yaşarları, göçer konarları tanımlıyor. Ama her şeyden önce yoksulluğun ezip geçtiği, günübirlik yaşam süren geçim dertli işçinin adı sanı Hobo!

Hoboların sayıca en fazla oldukları dönem, 1870 ila 1920 yılları arası Amerika’da tarım ekonomisinin endüstriyel sisteme dönüşümü sırasındaki geçiş dönemi olarak belirtiliyor.

Bu göçer işçileri niteleyen Hobo terimi ABD’de kuzeybatıda 1800’lerin sonlarında ortaya çıkmışsa da özellikle 20’inci yüzyıl başlarındaki Büyük Buhran sıralarında bu yaşam biçimini benimseyenlerin sayıları bir milyonu buluyor.

İnsanlığın girdiği kriz dönemlerinde, bugünkü gibi ezberlerin bozulduğu anlar yaşandığında özellikle Batı ülkelerinde Hoboların sayısının arttığı biliniyor.

EKMEKLERİNİ TAŞTAN ÇIKARIYORLAR

Hobolar için aslolan yollarda olmak. Genellikle ayrı zaman zaman da gruplar halinde hareket halinde yaşıyorlar. Hobo kültünün oluştuğu ilk zamanlarda dinamiklerini belirleyen asal etken genişleyen ve inşasında da çalıştıkları demiryolları ağları oluyor.

Yük trenlerinde kaçak olarak ülkeyi baştan başa dolaşarak, bu ağın gerektirdiği yan iş kollarında günlük işçiler olarak çalışıyorlar. Eski kalıntı istasyonlarda, vagonlarda kalıyorlar.

Aslında yapmadıkları iş yok gibi; trenlerle vardıkları yerlerde genellikle günlük nadiren de mevsimlik işçi olarak da çalışıyorlar, hamallık da yapıyorlar, dükkân camlarını da siliyorlar. Toplumun geniş kesimleri tarafından aylak, avare olarak görülseler de aslında onlar ekmeklerini taştan çıkaran emekçiler.

ESKİ HOBO YAZARDAN CHICAGO EKOLÜ

Hobo: Evsiz Adamın Sosyolojisi (Heretik Yayıncılık) adlı kitabın yazarı Nels Anderson da (1889-1986) eski bir Hobo. Chicago Üniversitesinde eğitim almış, Robert Ezra Park ve Ernest Burgess’ın öğrencisi olmuş başarılı bir sosyolog. Bir kent antropolojisi çalışması olan “Hobo” (1923) ile Chicago Ekolü olarak adlandırılan sosyal bilim geleneğinin oluşumuna büyük katkıda bulunmuş bir isim.

Neden Chicago derseniz; araştırmanın yapıldığı dönemde Chicago’da 30 veya 40 blok içinde bir arada yaşayan, sayısı 30 bin ile 75 bin arasında değişen evsiz nüfusu vardı bir bölümü sokaklarda yaşamaya devam ederken bir bölümü de Hobo yaşam biçimini seçiyordu. Bu gerçekten hareketle çalışmada pilot bölge gibi ele alınıyor Chicago.

Bunca evsiz nüfusun toplumsal kırılmadaki yeri ve kendilerince oluşturdukları hayli kalabalık nüfuslu sosyal doku ortaya konuluyor. Nedenleri ve sonuçlarıyla Hoboların yaşamları, felsefeleri yanı sıra onları bu yaşama iten şartlar inceleniyor. “Hobemya” olarak nitelenen Hobo dünyasını, yaşama koşullarını “içeriden” dosdoğru aktarıyor Nels Anderson.

UĞULDAYAN BİR GECE TRENİ!

Eddy Joe Cotton da kaleme aldığı Hobo - Bir Serserinin Yol Notları’nda (Altıkırkbeş Yayınları) tüm dinamikleriyle Hobo boyutunun kalbine bir yolculuğa çıkarıyor okurları. Yazar Brenda Knight’ın yorumladığı gibi kitap; “Her şeyi adeta açık bir yük vagonu kapısından izlemenizi sağlıyor. Amerika’nın önde gelen berduş anlatıcılarının doğasını soluyor ve yaşatıyor.”

Ama en vurucu tespit ise Alan Kaufman’dan geliyor: “Hobo bir Amerikan başyapıtının uğuldayan bir gece treni, mükemmel bir başarı, Herman Melville, Woody Guthrie ve Ernest Hemingway’in efsanevi sahne önü pogo alanının içinde ikiye katlanmış bir Iggy Pop.”

ÜNLÜ HOBOLAR; WHITMAN, GUTHRIE, KEROUAC, SPRINGSTEEN

Hoboların buluştukları veya birbirlerine rast geldikleri anlarda aralarında geliştirdikleri, artık başlı başına bir folklora dönüşmüş anlatı ve müzik kültürü ise Amerika’da en baba sanatçıların bile ıskalayamadığı türden yetkin örneklere sahip. Özellikle 20’inci yüzyıl Amerikan popüler kültürünün, şarkıları, anlatıları özellikle de yol hikayesi tadındaki edebiyat yapımlarına pek çok kez konu oldular-oluyorlar. Walt Whitman, Woody Guthrie, Jack Kerouac ve hatta Bruce Springsteen de eski ünlü Hobolardan.

HOBO JACK LONDON’IN MACERALARI

Dünya edebiyatının ustalarından Jack London’ın da 1890’larda bir süreliğine Hobo olduğunu biliyor muydunuz? Hatta bu nedenle polis tarafından tutuklanarak bir ay hapis bile yattığını. Suçu mu? “Sabit bir ikametgahı olmaması ve gözle görülebilir bir taşıma aracı olmaması”.

Ülkemizde Yolda - Avare Günlüğü ve Diğer Hobo Hikâyeleri (Altıkırkbeş Yayınları) ismiyle yayımlanan kitabını da diğer pek çok yapıtında olduğu gibi ilk elden tanıklıklarından yola çıkarak yazar Jack London. Kendisinden sonra Beat Kuşağı'nı allak bullak edecek olan yol hikâyelerini ve gezi yazılarını bir araya getirdiği, bir antoloji niteliğindeki bu kitabında; avareleri, Hoboları, serserileri ve yollara düşmüş mevsimlik işçileri merkeze alır.

KENDİ DİLLERİNİ YARATTILAR; HOBOGLİF!

Büyük Buhran döneminde ortalığı kasıp kavuran işşizlik Hoboların ekmeğine kan doğramış. Zaten öyle çok gönüllü benimsenmeyen varlıkları büsbütün dışlanmış. Polis ve halk Hoboları geldikleri trenlerle geri yollamış. Yıldırma politikaları ifadesini yasalarda da bulmuş; Ohio eyaleti otobanda ateş yakanlar için üç yıl hapis cezası verilmesine ilişkin bir yasa çıkartmış.

Öte yandan her türlü suça gebe sokaklarda Hoboların çok güvenli bir yaşam sürmedikleri de açık. Bu nedenle Hoboglif adı verilen kendilerine özel bir işaret dilini oluşturmuş, 1920’lerden başlayarak bir sembol sistemi, bir görsel kod sistemi geliştirmişler.

MAD MEN’DEN THE WALKING DEAD’E HOBOLAR!

Birbirlerini gittikleri yerlerde tebeşir veya kömürle kaldırımlara, binalara, tren vagonlarına ve yol levhalarına çizilerek bıraktıkları bazı işaretlerle uyarıp, koruyup kollamaya, yön, bilgi ve uyarı sağlamaya çalışmışlar - ki bu pek çok yapıma da esin olmuştur, Mad Men ve The Walking Dead dizilerinin kimi bölümlerinde Hobolar ve işaret dillerine ilişkin sahnelere yer verilmiştir -.

“Burada sağa dönün”, “Düşman trenyolu polisinden kaçın”, “Yiyecek mevcut" gibi anlamlara gelen işaretler en sık kullanılanlar. Sonra ellerin olduğu bir üçgen, ‘ev sahibi silahlı’; yatay bir zikzak, ‘havlayan bir köpek’; üst kenarı eksik kare, ‘güvenli kamp yapılabilir’; üst şapka ve üçgen, ‘zenginlik’; bir mızrak ucu ‘kendini koru’, hançer ‘saygısız insan’, ördeğe benzer işaret ‘yerin sahibi telefon açmanıza izin veriyor’ anlamına geliyor.

İSTANBUL SOKAKLARINDA HOBO ALFABESİ!

Bu noktada Otto Berchem’in, 2005 yılında düzenlenen İstanbul Bienali’nde sunduğu ‘Geçici Geçen Kişi’ isimli projesini de anmadan geçmemeli. Sanatçı, Hobo’ların alfabesini, Taksim’de sprey boya, tebeşir, şablon ve çıkartma yöntemlerini kullanarak, binalara, duvarlara ve kaldırımlara uygulamış; dükkân vitrinlerine, özel şirketlerin ve konsoloslukların güvenlik kulübelerine ise bu işaretleri küçük neonlar olarak yerleştirmişti.

Hangi işaretin nereye konulması gerektiğine sokak çocukları ile birlikte karar veren sanatçı, uyguladığı işaretlerin fotoğraflarını sergi mekânlarında, anlamlarını açıklayan sözlüğü bienal gazetesi ile dolaşıma sokmuştu.

YENİ KUŞAK HOBOLAR; MOBİL!

Değişen zaman, ekonomik yapılanmalar ve demiryollarının artık çok aktif olmaması gibi nedenlerle zamanında bir milyonu aşan Hoboların sayıları günümüzde hayli azalmış daha doğrusu yaşam dokuları dönüşmüş. Yeni kuşak Hobolar internetten örgütleniyor, buluşuyor, ağlar kuruyor, iletişime geçiyorlar. Bu hayat tarzını yeni şekliyle benimsemek isteyenler için deneyimleriyle sabit faydalı bilgiler veriyor, konaklama ve geçici iş olanaklarını anlatıyorlar. Onlara Mobil Hobo’lar deniliyor.

Bu arada enteresandır, günümüzde Amerika’da Hoboluk turları bile düzenleniyor. Öyle ki bu organizasyonlarda müşteriyi tam teşekküllü bir Hobo haline getirmek için özel mağazalar, tur şirketleri, alet edevat dükkanları dahi bulunuyor.