Keşke bazı geceler hiç sabah olmasa…

Dünyada milyonlarca insan, geceleri yatağında gözüne uyku girmeden geçiriyor. Kitleler tarafından genelde hastalık olarak kabul edilmese de “insomnia” huzursuzluk, saldırganlık ve ruhsal dengesizlik gibi yan etkileriyle yaşamlarımızı etkiliyor.

Ömür Tanyel

Avusturya Arşidükü Franz Ferdinand ve karısının 28 Haziran 1914’de öldürülmesi ile Birinci Dünya Savaşı patlak vermişti. Paul Kern isimli harp okulu öğrencisi de gönüllü olarak cepheye gönderilmişti. O güne dek yürekliliğiyle ünlenen ve madalya bile alan Kern, bir Rus askerinin tüfeğinden çıkan mermi sağ şakağından girdiği anda bayıldı.

Lemberg Hastanesi’nde Kern’i nceleyen doktor beynin ön lobunun hasar gördüğünü tespit etti, hızlıca tedaviye alındı. Ancak birkaç gün sonra komadan çıktığında bunun son uyanışı olduğunu bilmiyordu. Çünkü sonraki 40 yılı uykusuz geçecekti.

Kern’in hasar gören beyin ön lobu kabaca hareket, duygu, planlama ve problem çözme gibi çeşitli beyin eyleminden sorumlu merkezleri içerir. Bu bölgedeki hasara ilişkin huy ve davranış değişikliklerinin yol açtığı Gage vakasını önceki bir yazımızda ele almıştık. (Bkz. Cumhuriyet Pazar, 1 Mayıs 2022). Burada ise sonuç “insomnia” yani uykusuzluk olarak karşımıza çıkıyor. İnsomnia terimi kelime olarak in (olmayan) ve somnus (uyku) anlamındaki Latince kelimelerin birleşiminden oluşur.

“İnsomnia” yani uykusuzluk durumu, uyku için elverişli ortam ve şartlara karşın, uykuya başlama veya sürdürmekte güçlük ve gündüz işlev bozuklukları ile seyreden bir klinik olarak tanımlanmış, ruhsal sorunlar için bir kılavuz olan DSM-5 tanı ölçütlerinde de yer verilerek birbirinden bağımsız 11 nedene bağlanmıştır. Günümüzde ilaç tedavisi daha yaygın olsa da geçmişte çok çeşitli tedavi yöntemleri denenmiş ve iyi de sonuçlar alınmıştır. Bunlardan müzikle tedavi hakkında bir örneğe, geçen haftalarda editörümüz Deniz Ülkütekin’in yazısında Kont Hermann Karl von Keyserling’in öyküsüyle tanık olduk (Bkz. Cumhuriyet Pazar, 5 Haziran 2022).

Müzikle uykusuzluğun tedavisi gerçekten de insanoğlunun en çok kullandığı yöntemlerden biri. Bebeklere okunan ninniler de bunun en bilinen örneklerinden değil midir? Konunun operalarda geçtiği bile oldu. Farinelli ve Kral müzikali “insomnia”dan mustarip İspanya Kralı V. Philip’in öyküsünü ele alarak Londra ve Broadway’de sahne almıştı.

TÜRKİYE’DE UYKUSUZLUK VERİLERİ

Uykusuzluk tüm dünyada nüfusu etkileyen bir durum. Türkiye’de yapılan bir araştırmada ise yüzde 17,6 oranında klinik anlamda uykusuz kabul edilebilecek birey tespit edilmiş. İlginç olan ise Singapur da “insomnia” hastalarının sadece yüzde 10’unun tedavi talebinde bulunmaları. Bu da gösteriyor ki durum ağrı veya yaralanma gibi sorun olmadığı için insanlar çözümü kendilerinde arıyor.

Bir de bilinçli uykusuzluk durumu var. İkinci Dünya Savaşı’nda Almanya , 10 Mayıs 1940’ta Fransa’ya saldırdı ve altı hafta sonra galip geldi. Wehrmacht’ın askeri yöntemleri devrim niteliğindeydi. Ancak fark yaratan sadece bunlar değildi. “Metamfetamin” kullanımı birliklerde odaklanmayı ve özgüveni artırıyordu. Askerlerde yemek, su ve uyku gereksinimiyle ağrı duyarlılıklarını da azalıyordu. Öte yandan Yıldırım Harekatı gibi kısa süreli saldırılarda etkili olan ilaç, zamanla yan etkilerini de gösterdi. Bunlar uzun süre uykusuzluk belirtileriyle neredeyse aynıydı: Saldırgan davranışlar, huzursuzluk ve ruhsal dengesizlik. Bilinçli uykusuzluğu yaşayan sadece askerler değil, sonradan bazı fevri kararları da “metamfetamin”in etkisi altında verildiği düşünülen Hitler’di.

EDEBİYAT VE SİNEMANIN UYKUSUZLARI

Franz Kafka’nın da 1911 yılından sonra, 41 yaşında ölene dek bu dertle yaşadığı bilinir. Günlüğüne 2 Ekim 1911’de şu notu düşmüştü: “Uykusuz gece. Üst üste üçüncü bu. Derin bir uykuya dalıyorum, ama bir saat sonra uyanıyorum (…). tamamen uyanığım, hiç uyumadığım hissine kapılıyorum.” Konu hakkında bilimsel değerlendirmeler devam ediyor ancak uzun dönemli uykusuzluğun getirdiği sonuçlar, klasikleşmiş eserlerine sonradan “Kafkaesk” olarak tanımlanan tuhaf öğelerin yerleşmesinde rol oynamıştı.

Sinemada da sıkça işlenen bir konu olmuştur uykusuzluk. Robert Englund’un başrolü ile unutulmaz bir korku klasiği haline gelen Elm Sokağı Kabusları’nda uyuyan gençler Freddy Krueger tarafından kabuslarının içinde avlanmaktadır. Kurtulmanın tek yolu ise basittir, uyumamak.

Büyük edebiyatçı Sabahattin Ali’nin “İçimizdeki Şeytan” yapıtında yer alan bir dizeyi başlık yaparak açtık yazımızı. Belki o da çektiği uykusuz gecelerden birindeydi, belki de gündüzün getirecekleri yle karşılaşmamak için gecede kalmak istiyordu. Kim bilir?

KAYNAKLAR

  • Iranzo, A., (2018). The insomnia of Franz Kafka. Sleep Medicine, 50, 24-28.
  • Gamsızkan Z. Duzce Medical Journal, 2017;19(2):48-50
  • Kamen, Henry. "Philip V of Spain: The King who Reigned Twice", 2001.