İstanbul Film Festivali’nden 15 film!
Sinefiller festival hazırlıklarına şimdiden başladı. İşte programınızı hazırlarken size yardımcı olarak bazı öneriler.
Başak BıçakBu yıl, 43. kez düzenlenecek ve Cumhuriyet gazetesinin medya sponsorları arasında yer aldığı İstanbul Film Festivali, 17-28 Nisan tarihleri arasında sinemaseverlerle buluşacak. Festival kapsamında 12 gün boyunca, 132 uzun ve 12 kısa metrajlı film gösterilecek. İşte, İstanbul Film Festivali’nden kaçırmamanız gereken 15 film...
KRALİÇENİN OYUNU
Brezilyalı sinemacı Karim Aïnouz’un prömiyerini Cannes Film Festivali’nde yapan filmi, başrollerinde Jude Law ve Alicia Vikander’ın yer aldığı görkemli bir Tudor dönemi gerilimi.
HİT MAN
Before üçlemesiyle tanınan Richard Linklater’ın prömiyerini Venedik Film Festivali’nde yapan yeni filmi, gerçek bir haberden yola çıkıyor ve gizemli bir kiralık katilin izini süren eğlenceli bir öykü ortaya koyuyor.
BAŞLANGIÇ
Yönetmen Ava DuVernay’nın bol ödüllü filmi, “Toplumda Kast Sistemi: Bizi Bölen Yalanlar” kitabının yazarı Isabel Wilkerson’ın araştırma gezilerini takip ediyor ve günümüz toplumsal yapılarına kast sistemi üzerinden ışık tutan yazarın mücadelesini gün yüzüne çıkarıyor.
İMPARATORLUK
Bruno Dumont’un, Fransa’nın sakin bir balıkçı kasabasında doğan özel bir bebeğin gezegenlerarası bir savaşa yol açmasına uzanan sıra dışı bilimkurgusu “İmparatorluk”, Berlin’den Jüri ödüllü.
KEHANET
Belçika’nın Oscar adayı “Kehanet”, Kongo asıllı Belçikalı rap müzisyeni ve görsel sanatçı Baloji’nin ilk yönetmenlik denemesi. Cannes’da prömiyerini yapan film, çarpıcı görsel dünyası ve Afrika’nın mitolojilerinden beslenen hikâyesiyle öne çıkıyor.
GEÇİŞ
Levan Akin’in, Berlin’in Panorama bölümünün açılışını yapan ve büyük bölümü İstanbul’da geçen yeni filmi, kayıp olan yeğeni Tekla’yı bulmak için yola çıkan emekli öğretmen Lia’nın serüvenini anlatıyor.
CU Lİ ASLA AĞLAMAZ
Yönetmen Pham Ngoc Lân’ın, Vietnam’ın tarihiyle günümüzün karmaşık çağrışımlarını rüyalar, yangın ve bir düğünle iç içe geçiren filmi, Berlin’den ödülle döndü.
SEVEN VEİLS
Kanadalı Atom Egoyan’ın, prömiyerini Toronto Film Festivali’nde yaptığı “Seven Veils”, Salome operasını sahneleme görevini üstlenen tiyatro yönetmeni Jeanine’in hikâyesini anlatıyor.
ÖLMEK
Berlin’den En İyi Senaryo Ödülüyle dönen Matthias Glasner imzalı “Ölmek”, ölüm kapının eşiğinde belirdiğinde, uzun zaman önce aile olmayı bırakan Lunies’leri odağına alan bir komedi-dram.
DAHOMEY
Berlin’de Altın Ayı’yı kazanan film, Dahomey Krallığı’ndan Fransız sömürge birlikleri tarafından yağmalanan binlerce parçalık hazinesinin 26 parçasının, Fransa’dan Benin’e iadesi üzerinden sömürgeciliği masaya yatırıyor.
KAPLAN DESENLERI
Malezya’nın Oscar adayı, Amanda Nell Eu imzalı “Kaplan Desenleri”, kahramanı 12 yaşındaki Zaffan’ın ergenliği girişi üzerinden çarpıcı bir feminist anlatı geliştiriyor.
ANSELM
Wim Wenders’in, prömiyerini Cannes’da yapan filmi, çağımızın en önemli ressam ve heykeltıraşlarından Anselm Kiefer’in portresini çizerken, sanatçının 50 yılı aşkın kariyerinde bir yolculuğa çıkarıyor.
DÜNYANIN SONUNDAN ÇOK DA BİR ŞEY BEKLEMEYİN
Romen yönetmen Radu Jude’un ülkesinin Oscar adayı filmi, nefis bir sosyal taşlamayla iki bölümde Angela isimli iki karakteri merkezine alıyor.
BİR GEZGİNİN İHTİYAÇLARI
Berlin’de büyük jüri ödülü kazanan filmde Koreli yönetmen Hong Sang-soo, Isabelle Hurpert’ın canlandırdığı geçmişi ve geleceği olmayan bir kadın üzerinden insanlık halini işliyor.
SEVGİLİ JASSI
Yönetmen Tarsem Singh’in, sekiz yıllık bir aradan sonra anayurdu Hindistan’da geçen ilk filmi, Toronto’dan ödüllü bir Romeo-Juliet hikâyesi.