Herkesin çocukluğundan bir parça: Mary Jane ayakkabılar
Klasik ve yalın tasarımıyla 20. yüzyılın başından beri, okuldan balo şıklığına, moda ikonlarından rock yıldızlarına kadar farklı kullanım alanlarında gördüğümüz Mary Jane’ler bir kez daha moda akımı oldu.
Kardelen İnce
Ortalama bir ailede büyümüş, şanslı bir çocuksanız büyük olasılıkla üstten bantlı, belli belirsiz topuklarıyla yumurta burun bir ayakkabıya sahip olmuşsunuzdur. Bu ayakkabılar genellikle mat siyah ya da kırmızı rugan bir biçimde çocukluğumuza eşlik ederdi.
Şaşırtıcı şekilde hem rahatlardı hem de her şeyle giyilebilirdi. Evet, birçoğumuz onları, bantlı balerinler olarak biliyoruz. Fransızlar bu ayakkabıları “bebekler” olarak tanımlarken Amerikalıların ise hafızasında ise 'Dolly Shoes olarak yer buluyor.
Şu anda moda dünyasını ise Mary Jane ayakkabıları olarak sallıyor…
BİRAZ LOLİTA BİRAZ NOSTALJİ
Yıl boyunca podyumlarda zarif duruşuyla ses getiren Mary Jane ayakkabılar; biraz lolita biraz nostalji biraz da işlevsel bir simge. Dior’dan Chanel’a dünyaca ünlü markaların ve tasarımcıların esinlerini sahiplenen bu ayakkabıların öyküsü aslında çocukluğumuzdan çok daha eski, duruşu kadar eğlenceli, yaramaz ve ilginç.
ÇİZGİLERDEN BİR EFSANEYE
Ayakkabıların zamansız dönüşünün kökleri 20. yüzyıla uzanıyor. Mary Jane aslında Pazar çizgi romanının babası, Richard Felton Outcault tarafından yaratılan bir çizgi karakter. İlk kez 1902 yılında Buster Brown adıyla yayımlanan çizgi romanın 3 karakterinden biri olan Mary Jane Felton’un küçük kızının çizgi karaktere dönüşümüydü.
Buster Brown efsanesi, zamanla sadık kitlesi ile bir fenomen oldu ve bu kültleşmiş çizgi roman bir öyküden çok daha fazlasını yarattı. Brown Shoe Company adlı Amerikalı ayakkabı üreticisi, bu popüler karakterin potansiyelini fark eder etmez sanatçının haklarını satın aldı ve “Mary Jane”in patenti de böylece moda dünyasına devredildi. Marka, 1904'te Buster Brown isimleriyle adlarıyla imzalanmış bir ayakkabı koleksiyonu çıkardı. Bu koleksiyonun uzun yıllar yeniden dirilecek parçası ise çocukluğumuz tek bantlı ayakkabıları olan Mary Jane’ler oldu.
ZARAFETİN TEMSİLCİSİ
Başta çocuk ayakkabıları olarak kullanılan Mary Jane’ler, 1920’lerdeki balolarda zarafetin temsilcisi olarak dans pistlerinde sesini duyurdu. 1930’larda çocuk yıldız Shirley Temple, tatlı bir dans sahnesi için bir çift Mary Jane giydi ve bu görünüm tüm dünyaya yayıldı ancak Mary Jane kadınlar için henüz yeterince çekici değildi.
Shirley Temple’in ikonik gösterisinden 30 yıl sonra ünlü tasarımcıların ibresi, kız çocuklarıyla özdeşleşen Mary Jane’i gösteriyordu. İngiliz moda tasarımcısı Mary Quant, İngiliz ikon Twiggy’ye bir çift giydirdi ve ayakkabılar, Yves Saint Laurent ve Dior gibi markaların Mary Janes serisini oluşturmasıyla patladı.
Mary Jane daha sonra 90’larda, 2000’lerde ve şimdilerde moda endüstrisinin farklı biçimlerde tekrar tekrar dirilttiği zamansız bir ikona dönüştü.
PLATFORM TOPUK EKLENDİ
Clueless filminin başrolü Alicia Silverstone, tüm set boyunca bir çift gümüş rengi Mary Jane’i beyaz çoraplarla taşıdı. Rock müzisyeni Courtney Love, biraz rock’n roll diyerek ayakkabıları, çekici ve gizemli pozlarının ters köşe yıldızı olarak kullandı. Tüm zamanların en çok izlenen dizilerinden Friends’in Rachel’i Jennifer Aniston, bir çift topuklu Mary Jane ile Kaliforniya’daki dizi setini bir podyuma dönüştürdü. Modaya yön veren Sex and The City dizisi, yıllar sonra bir kez daha izleyiciyle buluştuğunda ana karakter Carrie, Mary Jane yorumunu biraz değiştirerek Manhattan sokaklarını ayakkabının platform topuklu formuyla fethetti.
ROCK’N ROLL VE ÇEKİCİLİK KATTI
Geriye dönüp baktığınızda Mary Jane’lerin tüm dünyada farklı zamanlarda çok yönlü bir furya yaratması biraz abartılı gelebilir. Sonuçta Amerika yeniden keşfedilmedi, bu ayakkabılar zaten birçoğumuzun ilk kullanışlı ayakkabılarıydı. Ancak Mary Jane’nin sırrı da tam bu noktada başlıyor. Klasik basit biçimde bir ayakkabı, sıra dışı öyküsüyle var oldu.
Daha sonra birçok marka ve isim tarafından yorumlandı. Hikâyesine tatlı ve zarif olarak başlayan tek bantlı ayakkabılar, zamanla ruhuna biraz rock’n roll biraz çekicilik kattı. Bunun yanı sıra Mary Jane’in bir sırrı daha var; çocukken sadece moda olduğu bu kadar rağbet görmedi.
ÖZEL GÜNLERİN KURTARICISI
Ebeveynlerin çocukları için ilk tercihi olan Mary Jane’ler, işlevseldi. Günlük yaşamın olağan bir parçası olabilirken özel günlerin de kurtarıcısıydı. Gece gündüz her parçaya uyum sağlıyor, görünümleri şıklaştırıyordu. Mary Jane’leri bugün önümüze getiren neden de bu.
Kırmızı halı şıklığından dizi setlerine, oradan sokak modasına ayak uydurabilen zamansız Mary Jane’ler, kim bilir kaç kez daha çocukluğumuzdan fırlayıp tekrar kapımızı çalacak…