Hayır: Üçüncü Türden Hesaplaşmalar

“Get Out ve “Us” ile Hollywood sinemasının anlatı kalıplarını tersyüz ederek Amerika’nın ortak bilincindeki akranlık bölgelerde gezinen Jordan Peele “Nope” ile yine bir simgesel anlatılarla bezeli bir hesaplaşma içinde.

Başak Bıçak

“Seni pislikle sıvayıp rezil edeceğim. Dehşetle seyredecek herkes seni.”

Jordan Peele’in üçüncü uzun metraj filmi Hayır (Nope), fonda duyulan bir televizyon programından gelen sesler eşliğinde ekrana bu sözleri yansıtıyor. Eski Ahit’ten alıntılanan bu sözcükler, Hayır’ın kısa bir süre sonra açılışla birlikte kana bulacak anlatısının tinini simgeliyor. Sahnede gördüğümüz ve sette yer alan insanları öldürdüğünü anladığımız şempanze, öykünün “her şey bir gösteriye dönüştürülebilir” fikrinin ilk anahtarı ve sinemanın ilk dönemlerine değin uzanan bir gösteri arzusunun da ilk parçası...

Fotoğrafçı E. Muybridge, yarış atları besleyen bir demiryolu şirketi sahibi Leland Stanford’un aklını kurcalayan bir soruya yanıt aramak amacıyla 19. yüzyıl sonlarında bir deney gerçekleştirdi. Koşan bir atın ayaklarının yerden kesilip kesilmediğini kanıtlamak amacıyla özel bir düzenekle yaptığı çekimle ilk hareketli görüntüyü, dolayısıyla sinemanın en ilkel halini icat eden Muybridge’in bu çalışması yıllar sonra, Hayır’a da kaynaklık ediyor ve Peele’in zengin referanslarının ilk halkasını oluşturuyor. Sinemanın bu ilk çağlarını hatırlatırcasına, ekran önünde kullanılan atların yer aldığı bir çiftliğin sahibi iki kardeş, kendilerini Muybridge’in çektiği görüntülerde yer alan jokeyin torunları ilan ediyorlar. Ancak kısa süre sonra yaşadıkları bölgede ortaya çıkan sıra dışı olaylarla izleğini dünya dışı varlıklara doğru kaydıran film, kardeşlerin bu nesneden kurtulmayı bir kenara bırakıp, onu gösteri dünyasının bir parçası haline getirme çabasıyla da başlangıçta açık ettiği gayeyi belirginleştirmeye başlıyor.