Hande Soral'dan 2024’ü anlatacak üç kelime: 'Yorucu', 'hızlı' ve 'şükür'

“Akıldan Kalbe” ile 2024’ün son vizyon yapımlarından birinde başrolde yer alan Hande Soral babası ile geçmişin kötü anıları silmeye çalışan bir kızı canlandırıyor. Soral’dan yavaş yavaş veda etmeye hazırlandığımız yılı üç kelime ile özetlemesini istedik. Neden bu kelimeleri seçtiğini kendisinden dinleyelim.

Deniz Ülkütekin

Geçmişin kötü anıları eşliğinde parçalanmış bir ailenin öyküsünü anlatıyor “Akıldan Kalbe”. Cuma günü vizyona giren filmde bu ailenin yeniden bir araya gelme çabasını izleyeceğiz.

Filmin başrolünü Kerem Alışık ile paylaşan Hande Soral bize kendi ailesiyle olan bağlarını ve bunun kendisine yaşamda getirdiklerini anlattı.

- 2024’ü “Akıldan Kalbe” filmi ile kapatıyorsunuz diyebiliriz sanırım. Nasıl bir film ve Hande Soral özelinde nasıl bir rol bekliyor izleyicileri?

Aslında çok bizden ama çok da dünyanın da derdi olan bir aile filmi. Bir ailenin içinde yaşadığı aslında birçok ailede aşina olunan konuları bambaşka bir gözle anlattığımız bir film oldu. Benim için duygusal bir çekim süreci vardı. O yüzden filmin seyirciyle buluşuyor olmasından dolayı çok heyecanlıyım. Kerem Alışık’ın oynadığı Sadık karakterinin kızını oynuyorum. Bir baba kız bir aile hikâyesi izlenecek.

- Filmden yola çıkarak sorayım, aileniz için neleri göze alırsınız?

Hayatımdaki en önemli şey ailem. Hem çekirdek ailem hem büyük ailem. Hiç bu konuyu konuşmak bile istemiyorum aslında ama şöyle bir dilekte bulunabilirim: Umarım ailemle sınanmam. Çünkü bunun bir sınırı şu anda kafamda canlandıramıyorum bile, her şeyi göze alırım ailem için.

- Filmin izleyiciye bir iç hesaplaşma yaşatacağı söyleniyor. Sizce pişmanlıkların telafisi var mıdır?

Çok geniş bir soru ama aile içinde yaşanan ve geri dönülemez olmayan pişmanlıkların, evet tabii vardır telafisi. En azından bir şans olmalı diye düşünüyorum. Çünkü hayata bir kere geliyoruz ve bir aileyle, seçmediğimiz bir ailenin içinde büyüyoruz. Eğer geri dönülemez şeylerse bilemiyorum ama yine de bir aile içinde yaşanan birçok şeyin telafisi vardır sanırım.

- Akılla kalp arasında kalsanız hangisini seçerdiniz?

Aslında hep aklımla hareket ettiğimi düşünürüm ama kalbimi dinlemeden aklımın karar verdiğini zannetmiyorum. O yüzden akıldan kalbe diyorum.

- Bu yılı üç kelimeyle özetleyecek olsanız hangi kelimeleri seçerdiniz?

Ülkemiz ve kendim adına “yorucu” diyebilirim. İkinci kelime olarak “şükür” diyebilirim. Yine de her şeye şükür ve üçüncü kelime olarak da “hızlı” diyebilirim. Çok hızlı geçti bu yıl benim için. Bir süredir zaten yıllar çok hızlı geçiyor ama özellikle 2024 göz açıp kapayana kadar geçti.

- Mesleğini başarıyla sürdüren bir annesiniz. Böyle bir durumda sizin gibi oyuncu olan eşiniz İsmail Demirci de çocuğunuz Ali’nin bakım konusunda destekleyici olmalı. Nasıl bir görev paylaşımı var aranızda?

Mevzu çocuk olduğu için elbette ebeveyn olarak elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Şöyle bir paylaşımımız oldu bugüne kadar. Birimiz çalışırken diğerimiz evde olduk. Ali'nin yanında yakınında olmak istedik her zaman. Hem onun büyümesine tanık olmak hem kafasını çevirdiğinde annesini ya da babasını görebilmesini istedik. Çünkü daha iki buçuk yaşında ve bugünler kolay gelmeyecek. Yarın öbür gün okula başlayacak zaten istesek de onu daha az görüyor olacağız. O yüzden hem bunun tadını çıkarmak istedik hem de onu yalnız bırakmak istemedik. Bence bizim aramızdaki en büyük paylaşım onun yanında olmaktı. İkimizden biri bu yaşına kadar Hep yanındayız.

- Dediğiniz gibi hem çekirdek ailemiz hem de geniş ailenize büyük bir bağınız var. Ailenizin varlığını ve desteğini bilmek size yaşamda ve kariyerinizi ne kattı?

Çok şükür varlıklarına. Hepsinin desteğini hissetmek, her an yanımda olduklarını bilmek her çağırdığımda hepsinin koşarak gelmesi çok büyük bir konfor ve şans. Birbirimize yakın olmak için özellikle çaba sarf ediyoruz. Oturmak için seçtiğimiz evlerimiz bile birbirine en fazla 20 dakika uzak oldu. İyi ki bu aile benim ailem ve onların bir parçasıyım.

YILBAŞI GECESİ NE YAPACAK?

- Peki yılbaşı gecesi geniş aile mi yoksa çekirdek aile mi?

İnanın şimdiden bunu yanıtlayamıyorum. Bazen geniş aile oluyor bazen çekirdek aile. Geçen yıl Ali, İsmail, kayınvalidem ve kayınpederim ile beraberdik. Böyle bir geniş aileydik. Bu yıl ne bekliyor bizi bilmiyorum. Bakalım daha henüz programımızı yapmadık ama bir aile olacağı kesin ve evde olacağımızı tahmin ediyorum.

- 2025 ve ilerleyen yıllar için “manifest” ettiğiniz bir dileğiniz var mı?

Bu manifest etmek kelimesi yeni girdi hayatımıza ama ben hayatım boyunca zaten bir şeyleri istediğimde yürekten diledim. Bunun için de ne yılbaşını ne hıdrellezi beklemiyorum. Gerçekten bir şeyi çok istiyorsam yürekten diliyorum. Çok şükür ki bugüne kadar hepsi oldu. O yüzden dileklerimi dilemeyi ertelemiyorum hiçbir zaman.

SOSYAL MEDYADAN ETKİLENMİYOR

- Sosyal medyada hakkınızdaki yorumları okur musunuz? Sosyal medya acımasızlığına katlanmak zor oluyor mu?

Çok nadir okuyorum. Okuduğumda da geren yorumlarla ilgilenmiyorum. Kötü yorumların acımasızlığı beni hiç etkilemiyor oluşundan çok mutluyum ama biliyorum ki birçok insanı çok etkiliyor. Özellikle bizim yaptığımız işte görünür ve tanınır olmak başkalarına böyle özgürlük sağlıyor gibi görünüyor. Buna karşıyım ve hiçbir zaman anlayamıyorum. O yüzden çok hassas olunması gereken bir konu olduğunu düşünüyorum. Ayrıca bunun bir yaptırımı var. Artık bu kadar da kolay değil hiç tanımadığınız birine haddiniz olmayan şeyler yazmak. Beni etkileyecek bir an yaşarsam da bunu moralim bozulup üzülerek değil ve hukuki yollarla çözmeyi tercih ederim.

PSİKOLOJİ BİLMENİN AVANTAJI

- Psikoloji okumuş olmanız rol verdiğiniz karakterlerin analizinde size ne gibi avantajlar getiriyor?

Aslında bu bir bütün. Elbette ki oynadığımız karakterlerin geçmişlerini düşünürken içinde bulundukları durumu ölçüp biçerken okuduğum bölümün büyük faydasını görüyorum. Ancak bu ne karakter analizinde ne de oyunculukta tek başına yeterli bir eğitim değil. Öte yandan hayatta zaten çok büyük bir faydasını görüyorum aldığım eğitimin.