Gerçek müzik 27’den sonra başlar

Etnik kökenlerindeki müzik geleneğini punk’la harmanlayarak dünya çapında büyük bir hayran kitlesi edinen Gogol Bordello 2 Temmuz’da Küçükçiftlik Park’ta sahne alacak. Öncesinde grubun lokomotifi Eugene Hütz ile zor zamanları ve geleceği konuştuk.

Deniz Ülkütekin

Hızla gelişen internet, kültürel yakınlaşmalar, ülkeler ve insanlar arası etkileşimin artışı... Milenyumun başı kimileri için düş gibiydi. Sınırların silikleştiği bir dünya hayali hiç olmadığı kadar gerçeğe yakındı. Gogol Bordello New York’taki çıkışını tam da bu dönemde yapmış, Doğu Avrupa ve roman tınılarını punk kültürüyle harmanlayarak ortaya daha önce hiç duyulmamış bir müzik çıkarmıştı. Günümüz pandemi sonrası dünyasında ise farklı sesler yükseliyor. Ancak Gogol Bordello hızını kesmiş değil. Solistleri Eugene Hütz şu sıralar kökenlerinin bulunduğu Ukrayna için müzisyenleri bir araya toplayarak yardım kampanyaları düzenliyor. İstanbul konseri öncesi Hütz’le keyifli bir sohbet yaptık.

- 2017’deki albümünüz “Seekers and Finders”tan sonra bir sürü tekliyle devam ettiniz. Bunlardan biri sözleri açısından çok ilginç; “Roaring 2020s” (RenaiDance); pandemiden sonra yazılmış ama 3. Dünya Savaşı’ndan bahsediyorsunuz. Şarkı sözleri nasıl ortaya çıktı, bir sanat insanının yarı büyülü öngörüsü müydü?

Müzikal evrimimizi yakından takip ettiğiniz için teşekkür ederim. Evet, Roar 20 saçma şekilde neşeli…Pandemide yıkılan insanlar için olumlu havayı korumak için yazıldı. Evet, şarkıda 3. Dünya Savaşı’ndan bahsediyorum ama gerçek dünyaya gelince, hayır böyle bir şey beklemiyorum. Bu yüzden kendimi bir kâhin olarak görmüyorum.

- Yıllar süren göçmen hayatından sonra 90'ların ortalarında New York'un müzik sahnesine girişinizi kısmen kentte 70’lerde Ramones’un ortaya çıkışıyla karşılaştırmak istiyorum. Çünkü Ramones gibi ABD’ye daha önce görülmemiş o zamanlar "sözde" kültürel otoriteleri korkutabilecek ve sizin durumunuzda daha küresel ve doğulu türden bir etki getirdiniz. Kendinizi müzik tarihinde nerede görüyorsunuz?

Ne demek istediğini biliyorum, 2000 yılı civarında girişimiz göktaşı gibiydi. Punk'a yeni bir vitamin getirmiştik, şovlarımızda erken dönem gürültülü punk'ın tüm heyecanını yaşayabilirdiniz. Müziğin fiziksel ve birleştirici “beat” formüllerden oluşmamış olduğu zamanlardaki gibi… Ancak yakından bakıldığında birçok Doğu Avrupalı müzisyen punk tarihinin erken dönemlerinde oradaydılar. Sadece kökleri hakkında konuşmaktan emin değillerdi. Örneğin Ramones'den bahsetmen ilginç. Pek çok kişi bilmiyor ama Ramones'in davulcusu Tommy Ramone, Budapeşte'de doğdu ve ailesiyle birlikte Sovyet işgalinden kaçarak göç etti. Patti Smith ve Iggy Pop ile gitar çalan bir diğer muhteşem müzisyen Ivan Kral Çek’ti, o da 1969’da Sovyet işgalinden kaçmak için Prag’ı terk etti.

- Gogol Bordello'nun müziği, küresel göç dalgalarının tüm dünyada başladığı, kültürel geleneklerin internet ve sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla iç içe geçtiği 2000’lerde zamanın ruhuna uygundu. Ancak pandemi sonrası dünya, Batı dünyasında azınlıklara ve göçmenlere karşı nefret ve dışlayıcılık gibi farklı şeyler söylüyor. Peki, müzik geleneğinizi geleceğe taşımak Gogol Bordello ve sizin için daha mı zor?

Çevremizdeki tüm nefret söylemlerini dinlesek, muhtemelen kendimizi oldukça kötü hissederdik ama biz bunu yapmıyoruz, sadece yaptığımızı yapıyoruz. İnan bana, o zamanlar “fin de siecle”, insanların yeni bir sayfa açmış gibi hissetmelerine yardımcı olmuş gibi görünse de birçok önyargı vardı. Sen sadece gerçek amacın neyse onu yapmalısın. Bizim çağrımız insanları olumlu bir amaç için bir araya getirmek. Aynı öfkeli ateşin etrafında bir tür dans, deyim yerindeyse.

- Gogol Bordello sizin için hâlâ bir aile gibi mi yoksa yıllar içinde işleri daha profesyonelce ele almaya mı başladınız?

Biz her zaman profesyoneldik. Bu bir profesyoneller ailesi… Çoğu insan daha ergenken gruplara giriyor ve 26-27 yaşlarında müziği unutuyorlar. Bana göre gerçek müzisyenlik o zaman başlıyor. Yıllar bir filtre gibi… Ukrayna'da 14 yaşımdan beri hep gruplardaydım ama neyse ki Gogol B'ye başladığımda yirmili yaşlarımın sonlarındaydım, diğer daha tecrübeli müzisyenlerle birlikte daha olumlu bir titreşim ve eğlence yarattık.

- Zaman içinde birçok farklı şehirde yaşadınız. Yaşadığınız yer, yaratıcılığınıza kendisinden bir şeyler katıyor mu?

Muhtemelen evet, dolaşmak yeni bilgiler ve tatlar getiriyor ama bunu yapmamın nedeni bu değil. Biliyorsun, hayat böyle gidiyor. Örneğin yaratıcı üretimimde taşındığım yerle herhangi bir ilişki görmüyorum. Pandemi sırasında gerçekten hareket etmedim, ama hayatımın en yaratıcı dönemiydi.

TÜRKİYE’YE TEŞEKKÜR MESAJI

- Rusya savaşında Ukrayna halkı için kampanya yapmak, bağış toplamak konusunda çok aktiftiniz ve ayrıca Ukrayna Devlet Başkan’ı Zelensky'yi onurlandırmak için bir şarkı yazdınız. Bu gelişmelerin olmak Ukrayna kökenli bir sanatçı olarak zor olmalı...

Bilinçli sanatçıların Ukrayna halkının mücadelesini desteklemesi doğal. Pink Floyd, U2, Sonic Youth ve diğerlerine bakın, Paul McCartney… Ve bu not; Türkiye'nin Ukraynalı sığınmacılara desteğini ne kadar takdir ettiğimizi de ekleyin. İnsanların anlayışına ve desteğine teşekkür ederiz.