Esra Ruşan Cumhuriyet Pazar'da: ‘Sahte olana yer yok’

“Kimler Geldi Kimler Geçti” ile büyük beğeni toplayan Esra Ruşan’la dizinin yansıttığı dünyayı ve kendisiyle aynı isme sahip karakterini konuştuk.

Deniz Ülkütekin

Esra Ruşan her anlamda kendine özgü bir isim. Kamera önünde oyunculuğunu sergilerken de öyle, yaşamda da... “Masumlar Apartmanı”, “Lohusa” gibi yapımlarda bu sıra dışı haliyle parlayan Ruşan, son olarak “Kimler Geldi Kimler Geçti” ile izleyiciden tam puan aldı.

Ruşan ile güncel rollerini, öğretmenlikten oyunculuğa uzanan kariyerini ve geleceğe yönelik düşlerini konuştuk.

- "Kimler Geldi Kimler Geçti”de yer alıyorsunuz. Bize diziden, çekimlerden ve rolünüzden söz edebilir misiniz?

Dizimiz modern zaman ilişkileri üzerine. Aşklara, dostluklara detaylı bir mercek tutuyor. Hepimizin hayatında yaşadığı inişler, çıkışlar var. Yeni yeni hayatımıza giren ilişki evrelerinin tespitlerini gördükçe, “İşte bunu ben yaşadım” diyeceğinize eminim. Çekimler mutluluk içinde geçti, çok evvelden tanıdığın bir sürü oyuncu arkadaşım olduğu için diğer setlerde o ilk haftalardaki tanışma etabını hiç yaşamadım neredeyse. Yönetmenimizin tanıdığı alan, tüm ekibe yaptığı pozitif kaptanlık bizi daha da sıkı sıkıya bağladı.

Ece (Yörenç) benim hep çalışmak istediğim bir senaristti, onun elinden çıkan bir hikâyenin içinde olmak zaten başlı başına çok heyecan verici. Her şeyiyle o kadar sahici bir dünyanın içindesiniz ki sahte olana yer yok. Ben Esra’yı oynuyorum bu dizide. Bu arkadaş grubunun anaç, komik, ilgili kişisi, her şey ona anlatılır, haberi olmadığı konu yoktur. Kocasıyla harika sayılabilecek bir güven ve aşk ilişkisi var. Oynaması çok iyi gelen bir karakter Esra.

- Lohusa'da dikkat çeken bir performansınız vardı. Projeye nasıl dahil oldunuz?

Aslında bilindik bir süreçti benim için. Menajerim projeden bahsetti, senaryoyu yolladı ve yönetmen görüşmesi için şirkete gidildi. İşin benim için sürpriz tarafı filmin senaristi ve başrol oyuncusunun arkadaşım Gupse (Özay) olmasıydı. Bir film yazdığından haberdardım ama bu film için ismimin geçtiğinden haberim yoktu. Yönetmen görüşmesinde asla bu konudan bahsetmedik, görüşme sonrası bile Gupse’ye hiçbir şey söylemedim. İkimizde aynı hassasiyetler için susmuşuz. Rol kesinleşip herkes için “okey” olduğunda heyecanla telefonuma sarıldım. Ve inanılmaz mutluyduk. Tüm süreç de öyle geçti.

- Üniversitede öğretmenlik okurken yapmak istediğiniz şeyin aslında oyunculuk olduğuna karar vermişsiniz. Nasıl gelişti olaylar?

Süreç benim için tam olması gereken zamanda başladı. Ne istediğime karar verdim. Bunun için eğitim almam gerektiğini biliyordum, oyunculuk sadece ekran önünde icra edilen bir meslek değil bana kalırsa. Tüm sanat dallarıyla yoğrulan bir düşünme sistemini inşa etmek zorundasın. Konservatuvar bu anlamda hem yapısı hem müfredatı gereği bir oyuncuyu inanılmaz bir disiplinle mesleğe hazırlıyor. Bir sürü bölümün iç içe olması, tüm bölümlerden insanın aynı avluda vakit geçiriyor oluşu, beraber büyümek benim için inanılmaz bir zenginlikti.

ESRA, ESRA’YI ANLATIYOR

- Sıra dışı bir rol yapma yeteneğiniz var diye düşünüyorum. Karakterin çok üzerine gitmeden beden dilinizi ve mimiklerinizi kullanarak duyguyu aktarabiliyorsunuz. Nasıl yapıyorsunuz bunu?

Çok teşekkür ederim. Aslında herhangi bir role hazırlanırken spesifik bir ayrıcalığı yoksa, beden üzerinden bir çalışma yapmıyorum. Karakterin tüm olgusal gerçeklerini göz önünde tutarak sürekli onları düşünerek yazılmamış anlarını hayal ederek zihnen birini yaşatmaya başlıyorum. Bol okuma yaparak tadını çıkarıyorum. Hafife aldığım tek bir kelimesi olmasın istiyorum. Ve böyle böyle kendine bedensel bir form çıkarıyor o karakter.

‘10 SEZON OLSA OYNARDIM’

- Masumlar Apartmanı, Esra karakteri kariyeriniz ve sizin için nasıl bir anlam taşıyor?

Masumlar Apartmanı benim için her anlamda unutulmaz bir proje. Senaryosunu çok uzun yıllardır arkadaşlık ettiğim, “canım” dediğim insanlar yazıyordu. Pandemiye denk gelişi ve toplu olarak o ruh halindeyken ve aslında içim biraz da kararmışken yine mesleğimle yeşerdiğim, beni her anlamda iyileştirdiğine inandığım bir setti. Tüm set arkadaşlarımın nezaketi, yönetmenimizin titizliği, yapımın bize sağladığı şartlar, hepsi ama hepsi gerçekten çok iyiydi. 10 sezon olsa sıkılmadan oynardım.

‘BİR HAYALİM VAR’

Oyunculuk dışında radarınızda şu sıralar neler var?

Gelecekle ilgili çok planım var. Anne olduktan sonra ne oldu bilmiyorum ama olmaz denilen her şeyin olabileceğine inancım sonsuz. İçimdeki amatörün merakı ve yaratıcılığından ilham alarak o hep hayalini kurduğum oluşum için detaylı düşünmeye başladım. Bunun için gerekli bileşenleri yan yana getirmekle ilgili bir hedefim var.

Oyun, film, dizi gibi bir sürü farklı alanlarla ilgili üretim yapılacak bir organizma oluşturmak yazan okuyan ve hayal eden benim gibi bir sürü kişiyle yan yana gelip serbest bir alanda aslında oyun kurmak istiyorum. Neden olmasın?