Düş gücünde bir şarkı
Selin Sümbültepe yeni teklisi ‘Eksik Vals’ ile dinleyicileriyle buluştu.
Deniz ÜlkütekinSelin Sümbültepe, depremde yaşadığı acı ve üzüntü dolu günlerin ardından Eksik Vals isimli çalışmasıyla duygu dolu, dingin müziğine prodüktörlük becerilerini de ekledi. Yeni teklisini eklektik yaklaşımının en somut örneği olarak tanımlayan başarılı müzisyenle hem müziği hem de yaşamı konuştuk.
-
Yeni tekliniz “Eksik Vals”i bir sinematik dans olarak
yorumluyorsunuz. Bunu biraz açabilir misiniz?
Bestelerime
-hangi türde olursa olsun- hep bir anının, hissin soundtrack’i
gibi yaklaştım ve neredeyse her katmanını hayal ettim. Bu
yaklaşımım dolaylı olarak aranjmana da yansıdı. “Eksik
Vals”in tek farkı aranjmanı da benim yapmış olmam. Kullandığım
müzikal dilin klasik ağırlıklı olması da sinematik bir havaya
sokuyor aranjeyi. Sanıyorum bu şarkıyla tüm birikmiş prodüksiyon
merakımı dışa vuruverdim. “Eksik Vals” kapak tasarımından
prodüksiyonuna, baştan aşağı şimdiye kadar ki eklektik
yaklaşımımın en somut örneği. Dönüştürmenin, geliştirmenin
ve hayal gücümü müziğe yansıtmış olmamın dayanılmaz
hafifliğini yaşadım. Tüm süreç başlı başına bir yenilikti
ve ben bu yeniyi pek sevdim.
- Müzikal altyapısı güçlü bir isim olarak bugüne kadar prodüksiyonda kendi başınıza öne çıkmamanız ilginç bir durumdu zaten.
Açıkçası bugüne kadar söz ve müzik kısmına yoğunlaştığımdan dolayı aranje yapmak için bilgisayar başında yeterli mesai geçirmemiştim. Aldığım klasik eğitim her ne kadar katmanlı bir müzikal yetkinlik verse de şarkı aranje etmek için yeterli kalmıyor. Önce demolarımı yapmaya ve bu vesileyle programları nasıl kullanacağımı öğrenmeye başladım. Hazır olduğumu hissetmeyi bekledim diyebilirim. (Gülüyor)
-
Şarkılarınızda her zaman minimal ritimler kullanıyorsunuz. Bunun
bir nedeni olduğunu düşünüyorum...
Müziğim daha çok
akustik materyallerle öne çıksa da, tek bir kalıba veya nedene
sığdıramam. Farklı denemelere ve dinamiklere de sıkça yer
verdiğim çalışmalarım oldu.
YENİ BİR PERSONA
-
Sahnedeki Selin Sümbültepe'yi nasıl yorumlarsınız?
Enerjimi
birebir seyirciye geçirebildiğimi düşünüyorum. Her konserden
sonra mesaj kutum güzel mesajlarla doluyor. Bugünlerde sahnemi
dönüştürüyorum. Bu yılın sonunda yayınlayacağım
şarkılarımda daha kökten beslendiğim başka bir müzikal
personaya geçiş yapıyorum. İlk iki albümümden çok az şarkı
yeni sahnede yer alacak.
- Dinleyici olsanız kendi konserinize gider miydiniz?
Dinleyici olsam kuyruk oluştururdum gişede.
- Kendinizden hangi şarkıyı dinelmek isterdiniz?
Kendimden en çok Feyruz dinlemek isterdim.
"DEPREMDE CİDDİ BİR KIRILMA YAŞADIK"
- Deprem felaketi sırasında
kardeşinizle birlikte çok acı günler yaşadınız. Bugünden
bakınca yaşananlar kayıplar, kabullenişler ve ihmaller hakkında
neler söylersiniz?
Hâlâ çok zor zamanlar geçiriyoruz.
Maneviyatımız tamiri mümkün olamayacak kadar ciddi bir kırılma
yaşadı. Birbirimize tutunmaktan başka çaremiz yok. İhmaller çok
büyük. İnsanlar inşaat tozlarının içinde yaşamaya çalışıyor.
Molozlar doğayı tahrip ediyor. Zeytinlikler ölüyor. Yerle bir
olan kültürel miraslar hala ilk günkü gibi yıkık duruyor.
Dilerim bu toprakların hafızasını bi nebze onarabilmek için
gerekli mimari restorasyonlar yapılır.