Dünya bizim yuvamız

İklim krizine karşı toplumsal dönüşümü hedefleyen Yuvam Dünya Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kıvılcım Pınar Kocabıyık, toplumun iklim krizi konusunda sorumluluk almaya hazır olduğunu söylüyor.

Zeynep Çam

Yakın bir gelecekte sırf konuşmakla kalmayacağımız, hayatımızı da etkileyecek sorunlarla önemine bizzat şahit olacağımız iklim krizi için çalışan derneklerden birisi Yuvam Dünya Derneği. İklim krizi hakkında farkındalık yaratarak toplumun tüm kesimlerinde duyarlılık ve dönüşüm yaratmayı hedefleyen derneğin Yönetim Kurulu Başkanı Kıvılcım Pınar Kocabıyık iklim krizi için bireysel olarak ne yapılabileceğini ve 2021 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı'nın (COP26) sonuçlarını anlattı.

- Dernek olarak neler yapıyorsunuz? Hedeflerinizden kısaca bahsedebilir misiniz?

Yuvam Dünya olarak, iklim krizi konusunda neslimizin hikâyesini değiştirmek, bu krize neden olan kültürü dönüştürmek ve bu kriz ile baş etme becerimizi artırmak üzere yola çıktık. İklim değişikliği eğitimlerinin, okullarda uygulanması, harekete geçirici kampanyalara dönüşmesi çok önemli. Her yıl özel sektör ile iklim krizi ve sürdürülebilirlik konusunu işlediğimiz, Türkiye’den ve farklı ülkelerden önde gelen liderleri, bilim insanları, ilham veren isimleri ağırladığımız bir zirve gerçekleştiriyoruz. Kurum içi kültür dönüşümü programı ile her bir çalışanın tedarik zincirinden lojistik ağlarına, finanstan enerjiye doğrusal ekonomilerden döngüsel ekonomilere geçmenin iklim kriziyle mücadeledeki rolünü benimsemesini ve içselleştirmesini sağlıyoruz. Beşiktaş Jimnastik Kulübü ile başlattığımız İklim Dostu Spor Hareketi ile futbolun iletişim gücünü iklim krizini anlatma ve çözümleri aracılığıyla aktarmaya başladık. 14 Aralık’ta kurucu üyelerimizden Nil Karaibrahimgil tarafından söylenen, Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası tarafından seslendirilen “Uyan Anne, Uyan Baba” şarkısıyla bu hikâyeyi hep beraber dinleyeceğiz.

- Bildiğim kadarıyla çok sayıda basılı materyal de hazırladınız.

Evet, hazırladığımız; İklim Dostu Yaşam Rehberi ile evden bahçeye, ofisten mutfağa küçük adımlar atarak neler yapabiliriz keşfedebilirsiniz. Üzerinde çalıştığımız bireysel karbon ayak izimizi azaltacağımız, alışkanlıklarımızı keşfedeceğimiz “İz Bırakmayanlar” uygulaması çok yakında yayında olacak. “İz Bırakmayanlar” ile bireysel karbon ayak izimizi hesaplayarak kendi değişim yolculuğumuzu planlayabileceğiz. Haftalık dijital iklim ve kültür dergimiz Dünyahali’ni yayınlıyoruz. Dünyada önde gelen iklim kaynaklarını Türkçe’ye çevirmek üzere yola çıktığımız Yuvam Dünya Kitaplığı’nın ikinci kitabı çok yakında raflarda olacak. İlk kitabımız “Muz Ne Kadar Kötüdür?”e kitapçılardan ulaşabilirsiniz. Karbon ayak izini farklı yönlerden ele alan keyifli bir kitap. “İklim Krizinin ABC’si” adlı karikatür kitabımız da bu hafta itibariyle raflarda.

- COP26'dan çıkan sonuçları nasıl değerlendiriyorsunuz? Hükümetler, aldıkları kararları eyleme geçirebilecekler mi?

COP26’da ben de gelişmeleri Glasgow’dan takip ettim. İçeride müzakereler devam ederken, dışarıda barış ve kararlılık içinde süren iklim eylemleri yolculuğumuzun bu zirveden çok daha ötesi olduğunu ortaya koydu. Fosil yakıtların azaltılmasının resmi müzakere metninde ilk kez yer alması, ormansızlaşmaya yönelik verilen taahhütler, küresel finans kuruluşlarının iklim finansmanına yönelik verdiği sözler, kömürden yenilenebilir enerjiye geçişe yönelik oluşturulan bildirge, ülkemizin 2053 yılında net sıfır olma taahhüdünü açıklaması umut verici gelişmeler. Ancak bu krizin acil bir durum olması ve COP26 taraflarının bilim insanlarının kritik düzeyde önem taşıdığını üstüne basa basa belirttiği bazı konularda nasıl bir yol izleyeceklerinin net bir şekilde belirtilmemiş oluşu, gelişmelerin sınırlı bir ilerlemeyi işaret ettiğini gösteriyor. Zirvede umut veren gelişmeler olsa da iklim kriziyle mücadeleyi sadece buradaki kararlarla sınırlı tutmamak şart. Ülkeler Paris Anlaşması’nın işaret ettiği hedeflere yönelik azaltma planlarını aksiyon düzeyinde acilen gerçekleştirmeli.

- Türkiye iklim krizi ile mücadelede dünya genelinde nasıl bir konumda?

Bir İklim Degiişikliği Algısı Araştırması gerçekleştirdik. Araştırma iklim değişikliğinin hava olaylarına ve doğaya etki ettiği konusunda toplumun dörtte üçünde yaygın bir farkındalık olduğunu gösteriyor. Araştırmanın temel sonucu: Toplum, iklim değişikliğinin ve ürettiği sorunların farkında, bu sorunlar karşısında büyük çoğunluk kendisini zayıf ve kırılgan görüyor; meseleyle uğraşmanın sorumluluğu konusunda öncülüğü devletten beklerken kendisi de sorumluluk almaya, davranışlarını değiştirmeye daha hazır. Bu araştırma bize neslimizin hikâyesini değiştirebileceğimize, bunun için takip edeceğimiz yol haritasına dair ümit verdi. Devletin ve özel sektörün sorumluluklarının farkında olarak, iklim krizinin gereklerini yapmalarını ve dönüştürücü rol üstlenmelerini bekliyoruz, ancak vatandaş olarak da çözümün parçası olduğumuzu biliyoruz ve imkan oldukça daha köklü seviyede davranışsal değişimi hedefliyoruz.