Asıl sorun saha dışında

Kadınlar futbolundaki gelişme Dünya Kupası'nda iyice görünür oldu.

Deniz Ülkütekin

Tek haneli sayılarda biten yıllardaki yaz ayları, futbol dünyası için “ölü sezon” olarak kabul edilir. Çünkü (erkeklerde) ne Avrupa Şampiyonası ne de Dünya Kupası bu yıllarda düzenlenir. Ancak bu yaz çok farklıydı. Okyanusya’da düzenlenen ve bu akşam final maçıyla kapanışı yapılacak olan 23. FIFA Kadınlar Dünya Kupası, öncekilere göre görülmemiş bir ilgi patlaması yaratırken kadınlar futbolunun kalitesindeki büyük yükseliş de hemen herkesin onayladığı bir gerçekti.

Turnuvanın sosyal medyadaki yansıması da değişimin önemli bir göstergesiydi. Oldukça kısa süre öncesine kadar sakarlıkları, erkekler futbolunda pek görülmeyen hataları, “kadınlara özgü” davranış biçimleri ve "saha dışı" özellikleriyle Twitter, Instagram ve Youtube'da ortamlarda “viral" olan görüntülerin yerini klas goller, kurtarışlar, pas organizasyonu gibi içerikler aldı.

Dünya üzerindeki çok sayıda taraftar, beğendiği futbolcuyu, kendi takımındaki erkek futbolcuyla kıyaslayarak “...’nin yapamadığını yapıyor işte” benzeri içeriklerle paylaşırken kulüpleri için oyuncu seçme derdine de düştü!

Bu paylaşımların büyük çoğunluğu şaka yollu olsa da, ilgi çekici bir soruyu akla getiriyor. “Kadın futbolcular, erkek takımlarında yer alabilir mi?

YASAL ENGEL YOK

Sanılanın tersine takım sporlarında kadın sporcuların erkek takımlarında yer almasını engelleyen bir kural yok. Ancak erkek sporcuların kadın takımlarında yer almasını engelleyici kurallar bulunuyor. Yani erkek takım sporlarında yer alan takımlar aslında sırf erkekleri değil bulabildikleri en iyi oyuncuları oynatabilme hakkına sahipken kadın sporlarında bu geçerli değil.

FUTBOLUN BEŞİĞİNDEKİ YASAK

İlginç bir şekilde kadınların futbol oynamasına yönelik yasak bir zamanlar, sporun anavatanı olarak kabul edilen Britanya’da vardı. Bunun nedeni de 2. Dünya Savaşı sırasında erkekler cephede savaşırken yeşil sahalara hâkim olan kadın futbolunun artan ünüydü. Savaş sonunda erkekler botlarını çıkarıp kramponlarını giyerken “erkeklere ait” olarak görülen spordan kadınları yasaklayan kanun 1970’lere kadar yürürlükte kaldı.

‘SOYUNMA ODASI’ TABUSU

Aslında kadın futbolcuların profesyonel erkek takımlarında yer alması konusu çok da yeni bir tartışma değil.

2000’li yılların başında kadınlar futbolu yeni görünür olmaya başladığında o güne kadar gelmiş geçmiş en iyi kadın futbolcu olarak gösterilen Birgit Prinz’in İtalya’nın Serie A takımlarından Perugia’ya transferi gündeme gelmişti. Kulübün “eksantirik” başkanı Luciano Gaucci, Alman oyuncuya transfer teklifinde bulunmuştu. Ancak Prinz teklifi reddetmişti.

Bu transfer gelişmesi ortada dolaşırken futbol dünyasından gelen yorumlar ise fazlasıyla cinsiyetçi ve ayrımcıydı. Erkek futbolcuların birçoğu ise ağız birliği etmişçesine “Kadınlar soyunma odasında, önümüzde soyunabilecekler mi” diye sorarken aslında sorunun büyük bir kısmının saha içinde değil dışında olduğunu da açık ediyorlardı.

PERFORMANS TARTIŞMASI

Sporda cinsiyet tartışmaları, takım sporlarından çok bireysel sporlar üzerinden ilerliyor. Genel olarak cinsiyet tanımlarının bulanıklaşması ve kadın ile erkek dışında cinsiyet tanımlarına sahip sporcuların kategorilendirilmesinde yaşanan tartışmalar epey sürecek gibi. Dünya Atletizm Birliği’nin kadın sporcular için uygulamaya koyduğu fiziksel kotalar kimi çevrelerce eleştirilirken biyolojik kadın olarak doğmayan sporcuların da kadın sporcu kategorisinde yer alma talebi, biyolojik kadın sporcular tarafından tepki görüyor.

Konu, futbola ve takım sporlarına gelince kişisel performansın etkisini ölçmek ise daha zor. Bireysel sporlarda “biyolojik” kadın ve erkeklerin dereceleri arasındaki farklara bakarak fiziksel anlamda erkeklere yönelik bir üstünlük olduğu söylenebilir. Öte yandan bir takımda cinsiyet gözetmeksiniz birbirinden farklı özelliklere sahip futbolcular olduğu, bu sporların sırf koşmak, zıplamak, çeviklik gibi fiziksel özellikler değil teknik özellikleri de kapsadığı düşünülünce aradaki makasın daraldığını söylemek mümkün.

KUPANIN YILDIZLARI

Sam Kerr – Avusturalya

29 yaşında, forvet

Caroline Graham Hansen – Norveç

28 yaşında, forvet

Sophia Smith – ABD

22 yaşında, sol kanat

Lena Oberdorf – Almanya

21 yaşında, ön libero

Aitana Bonmati – İspanya

25 yaşında, orta saha

Keira Walsh – İngiltere

26 yaşında, orta saha

‘TABİİ Kİ OYNARLAR AMA GEREK VAR MI?’

Necla Güngör – Türkiye Kadın A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü

- Kadınlar Dünya Kupası'ndaki futbol kalitesini nasıl buldunuz? Geçmiş turnuvalara göre çok güzel goller ve takım organizasyonları gördük. Gelişme ne seviyede? 

Tıpkı erkek dünya kupasında olduğu gibi şunu gördük, post endüstriyel yaşamda bilginin hızla yayılmasıyla tüm ülkeler atletik performans unsurlarını içeren öğeleri çözmüş. Geçmişte fiziksel gücü ve temaslı oyunları ile oyunda üstünlük kuran ülkelere diğer ülkelerin aynı fiziksel hazır bulunuşla cevap vermesi taktğin ön plana çıkmasına neden oldu. Avrupa egemenliğinde yükselen kadın futbolunda Afrika, Okyanusya esintilerini görmek ve farklı kültürlerdeki toplumların kadın futboluna yapmış olduğu yatırım bu işin çok daha yükseleceği mesajını vermekte. Fas örneğini verecek olursak, hem erkeklerde hem de kadınlarda devlet politikası haline gelen yatırım ve karşılığını almaları sürpriz olarak nitelenmemeli.

- Kadın futbol takımlarıyla erkek takımları arasında fizik açısından bazı farklar olduğu biliniyor. Peki bireysel anlamda erkekler futbolunda kendine yer bulabilecek futbolcular var mı?

Dünyada ve ülkemizde pek çok kadın futbolcu erkek liginde oynayacak meziyetlere sahip. Ancak sorunuz daha eşitlikçi ve kapsayıcı bir spor ortamı için harika bir çaba gibi görünse de kadına fazladan bir yük ve yine aşılması gereken bir tabu gibi yansıyabilir. O yüzden neden kadınlar erkeklerin organizasyonunda yer almak istesin ki? Kadın futbolu başlı başına izlenebilir, takip edilebilir bir olgu.

- Peki yine de sizce gelecekte bir kadın futbolcunun erkeklerden oluşan profesyonel bir takımda yer alabileceğini görecek miyiz? 

Bir önceki soruya paralel bir cevap olacak, gerek var mı? Bunun dünyada amatör düzeyde de olsa örnekleri var; Kuzey Amerika Kadınlar Futbol Ligi takımlarından Chicago Red Stars'ta forma giyen futbolcu Yuki Nagasato, ülkesinde mücadele eden erkek futbol takımı Hayabusa Eleven'a transfer oldu. Hollandalı genç kadın futbolcu 19 yaşındaki Ellen Fokkema'nın, ülkenin alt liginde oynayan Foarut'un erkek takımında oynaması için izin çıktı ve erkek takımında oynayan ilk kadın futbolcu olarak tarihe geçti. Gelecekte spor sektörü oyunu çeşitlendirmek ve seyirciye farklı seçenekler sunmak için bu yaklaşımlarla farklı ortamlar yaratacaktır. Ben yine de kadın futbolunun potansiyelinin kendi başına bir değer olduğunu ve bu değerin medya, sponsor ve izleyici kitlesi ile daha da gelişeceğini düşünüyorum.