Asıl sorun Kasaplar Odası değil

Son haftalarda petshop sorunu gündemden düşmüyor. Kasaplar Odası’na bağlanmaları çok konuşuldu, Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Osman Yardımcı, “Onların da alanı hayvan, bizim de alanımız hayvan olunca bağladılar” gibi bir açıklama yaptı. Petshop’lara ait bir oda yokmuş, ondan dolayı olmuş. Ne diyeyim, hiçbir şeye şaşırmıyoruz. Bir de 14 Temmuz’da petshoplar’da hayvan satışı yasaklandı! Şimdi okuyunca, hayvan satışının yasaklandığını düşünebilirsiniz ancak öyle değil. Satış değil, satılan hayvanların petshop’ta tutulması yasak. Petshop’lar katalogdan satış yapabilecek ve satışa çıkarılan katalogdaki köpekler, kediler ne halde, neredeler göremeyeceğiz. Bir de bu durum hayvan hakları adına bir kazanım gibi yansıtıldı! Önceki durum her ne kadar iç acıtıcı olsa bile şu durumdan daha iyiydi. En azından görüyor ve koşullar çok kötüyse şikâyet ediyorduk. Şimdi ne haldeler asla bilemeyeceğiz. Ankara’da bir evin bodrum katında 30 kadar küçük ırk köpek korkunç bir halde bulunmuştu. 

SES TELLERİ ALINMIŞTI

Cani tüccar, hayvanların yardım çığlıkları duyulmasın diye ses tellerini aldırmıştı. Evcil hayvan satışının herhangi bir sınırlaması bile olmamasının, sokaklardaki köpek sayısı artışı sorununa katkısı da çok. Evcil hayvanlar bir ticari ürün olarak satılıyor, bundan kâr edeceğini düşünen sektör dışı insanlar iki hayvan alıp evde çiftleştiriyor ve internetten satıyor. Alana da satana da doğru dürüst yaptırım yok. Bu aralar sürekli olarak British ve Scottish kedi yuva ilanları paylaşıyorum. Bu safkan kedilerin bakımı zor, sağlık açısından hassaslar ama kimin umrunda alan alıyor, satan satıyor, canı sıkılınca da sokağa salıyor. Bu denli sokak hayvanı popülasyonunun olduğu bir ülkede üretim satış yasaklanmalı. Hiç olmazsa bunun bir kriteri olmalı. Önüne gelen herkesin hayvan üretip satması akıl alır gibi değil. Üretim sertifikası alma zorunluluğu ayrıca yaygın olarak barınakta ve sokakta bulunan ırkları belirleyip (ilk aklıma gelenler British, Scottish, Golden Retriever, Setter) onların üretimini en azından belli süreye kadar durdurma gibi önlemler şart. 

ÖLÜMCÜL KOŞULLAR

Veterinerde karşılaştığım biri, iki aylık Toy Poodle köpeğini ölümcül bir hastalık olan Parvo tedavisi için getirmişti. Konuşma sırasında bu köpeğin aldığı üçüncü köpek olduğunu ve diğer ikisini de Parvo’dan kaybettiğini söyledi. İnternetten almış, anlayacağınız bu köpekler korkunç koşullarda dünyaya geliyor, çoğu hastalanıyor. Çok büyük bir sömürü ve eziyet söz konusu. Bu yüzden, satın almayın yuva olun, bir hayat kurtarın ve bu acımasız sektöre destek olmayın. İyi pazarlar …